A
Admin
Yönetici
Yönetici
Günlük yaşantımızda neredeyse farkına bile varmadan uyduğumuz trafik lambaları, aslında oldukça ilginç bir geçmişe sahip. 1800’lü yılların sonunda ortaya çıkan ilk trafik ışıkları, bugünkülerden çok farklıydı ve ilk kullanım amaçları oldukça şaşırtıcıydı. İlk trafik lambası, 1868 yılında Londra’da, İngiliz Parlamentosu’nun önündeki atlı araba trafiğini düzenlemek amacıyla kuruldu. Gazla çalışan ve elle kontrol edilen bu sistem, bir patlama sonucu görevli polis memurunun yaralanmasıyla kısa sürede kaldırıldı. Daha sonra, modern anlamda ilk otomatik trafik ışığı 1914’te ABD’nin Cleveland şehrinde kullanılmaya başlandı. Renk sisteminin kökeni ise demiryolu sinyallerine dayanıyor; kırmızı durmak, sarı dikkat, yeşil ise geçmek anlamına geliyor. 1923’te Garrett Morgan’ın geliştirdiği ve patentini aldığı otomatik sistem, General Electric’e devredilerek yaygınlaştırıldı. Türkiye’de ilk trafik lambaları ise 1929’da İstanbul’da kullanılmaya başlandı. Bugün dünya genelinde kullanılan trafik ışıklarının standart renk ve düzeni, 1968 Viyana Sözleşmesi ile netleşti. Zamanla gelişerek bugünkü halini alan bu sistem, şehir trafiğinin güvenli ve düzenli akışını sağlamakta kritik bir rol oynuyor. Geçmişi bilmek ise, günlük hayatta göz ardı ettiğimiz bu sistemin ne kadar önemli bir tarihsel sürecin ürünü olduğunu gösteriyor. (SÖZCÜ)