TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ HAKKI VE BU HAKKA KAMU MÜDAHALESİNİN SINIRLARI - 4

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
TOPLANTI ve GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ HAKKI KULLANILMADAN ÖNCEKİ MÜDAHALELER Yürürlükteki mevzuatımızda, bildirim gerekliliği, yer ve zaman yasakları, kişilere yönelik kısıtlamalar, toplantı ve gösteri yürüyüşüne yönelik erteleme ve yasaklamalar toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı kullanılmadan önce, bu hakka yönelik yapılabilecek müdahaleler kapsamında sayılabilir. Bildirim zorunluluğu: TVGYK 10 ve 11. maddeleri gereği toplantı ve gösteri yürüyüşünün yapılmasından en az 48 saat önce düzenleme kurulu tarafından mülki idareye bildirimde bulunma zorunluluğu bulunmaktadır. Burada mülki idare amirlikleri pasif konumda olup yapılan bildirimi teslim almak zorundadır. Bildirimde eksiklik ya da yanlışlık bulunması halinde yazı ile bildirilerek tamamlanması ya da düzeltilmesi talep edilir. Mülki idare amiri bildirimin verilmesinden sonra şartların varlığı halinde kanundan kaynaklı erteleme ya da yasaklama haklarını kullanabilmekle birlikte doğrudan bildirimi kabul etmeme, toplantı ve gösteri yürüyüşüne izin vermeme gibi bir yetkiye sahip değildir. Usulüne uygun bildirim yapılmaması TVGYK’nun 23. maddesi gereği toplantı ve gösteri yürüyüşünü kanuna aykırı hale getirmektedir. AİHM, bildirimin olmaması halinin toplantı ve gösteri yürüyüşünün kanunsuz olmasına yol açtığını kabul etmekle birlikte sadece kanunsuz bu durumun, toplantı yapma özgürlüğünün ihlalini haklı çıkarmadığı ve bu nitelikteki düzenlemelerin, AİHS'de korunan şekliyle toplantı yapma özgürlüğüne yönelik gizli bir engel teşkil etmemesi gerektiği görüşündedir (Samüt Karabulut – Türkiye Davası). AYM, izin ve bildirim usullerinin uygulanmasının toplanma hakkının etkin kullanılması imkânını sağlamak için öngörüldüğünü, derhal tepki verilmesinin haklı olduğu özel durumlarda ve protestonun barışçıl yöntemlerle yapıldığı hallerde, sadece bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmediği gerekçesiyle eylemin dağıtılmasını barışçıl toplantı hakkına ölçüsüz bir sınırlama olarak değerlendirmektedir (Ali Rıza ÖZER ve Diğerleri, Osman Erbil Başvuruları). Bununla birlikte mahkeme, bildirim usulünün öngörülmesini anlamsız kılacak şekilde hareket edilmesi ve bu yükümlülüğün yaptırımsız bir emirden ibaret olduğu kanaatinde de olmayıp, bu yükümlülüğü yerine getirmekle mükellef olanlara ölçülü bir yaptırım uygulanabileceğini, bununla birlikte bildirim yükümlülüğünün ihlali nedeniyle uygulanacak cezanın toplantıyı organize edenlere ya da yönetenlere yönelik olması gerektiğini belirtmektedir (Gülistan Atasoy ve Diğerleri Başvurusu). Yer, güzergâh ve zaman sınırlaması: TGYK, toplantı ve gösteri yürüyüşü yapılabilecek yerler yönünden mutlak ve mutlak olmayan sınırlamalar koymuştur. Buna göre, parklarda, mabetlerde, kamu hizmeti görülen bina ve tesislerde ve bunların eklentilerinde ve Türkiye Büyük Millet Meclisine bir kilometre uzaklıktaki alan içinde toplantı yapılması mutlak olarak yasaklanmıştır. Bunun dışında toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin, kanunda öngörülen şekilde tespit ve ilan edilmiş yer ve güzergâhlarda yapılması zorunluluğu getirilmiştir (TVGYK m. 6 ve 22). Toplantı ve yürüyüşleri ile bu amaçla yapılan toplanmaların güneş doğmasından sonra başlamasına yönelik düzenleme zamana yönelik sınırlamadır (TVGYK’nın 7/1). TVGYK’nın 7/2. maddesinde öngörülen, açık yerlerdeki toplantılar ile yürüyüşlerin gece vaktinin başlamasıyla dağılacak şekilde, kapalı yerlerdeki toplantıların ise saat 24.00’e kadar tamamlanması gibi sınırlamalar AYM tarafından iptal edilmiştir (E.2018/137 - K.2022/86, 30/06/2022). ABD Büyükelçiliği önünde ve TBMM’ne kanunda öngörülen uzaklıktan daha yakın mesafede yapılan bir basın açıklamasına müdahale ile ilgili bir başvuruda, AYM, yapılan eylemin TBMM yönelik olmadığını belirtip “ halka açık yerde yapılan her türlü gösterinin günlük hayatın akışında belli bir karışıklığa sebep olabileceği ve olumsuz tepkilere yol açabileceği açıktır. Bu durumların varlığı toplantı hakkının ihlal edilmesini haklı gösteremez… Başvurucunun katıldığı basın açıklaması eyleminin 2911 sayılı Kanun’un 10. ve 22. maddelerine aykırı olduğu gerekçesi ile sonlandırılması ve bu eylem nedeniyle aynı Kanun’un 32. maddesi uyarınca neticeten beş ay hapis cezasına mahkûm edilmesi şeklindeki müdahalenin, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi, Anayasa’nın 34. maddesi kapsamında “demokratik bir toplumda gerekli” ve “ölçülü” olduğu söylenemez. Bu bağlamda, başvurucunun toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ile kamu düzeni ve güvenliğinin korunması arasında dengenin sağlanamadığı tespit edilmiştir.” tespitini yapmıştır (Osman Erbil Başvurusu). AYM, yürüyüşün yapılacağı mekânın belirlenmesinde başkalarının hak ve özgürlüklerine mutlak bir üstünlük tanınmasının sadece belirli yerlerin gösteri yürüyüşü güzergâhı olması ve geri kalan yerlerin ise mutlak olarak yasaklanmış alan sayılması sonucunu doğuracağını, bununla birlikte bazı durumlarda gerçekleştirilecek yürüyüşlerin muhataplarını etkileyebilmesi bakımından düzenlendiği mekânın, seçilen güzergâhın büyük bir önemi bulunduğunu, demokratik bir toplumda zorlayıcı bir neden bulunmadıkça kişilerin gösteri yürüyüşünü düzenleyecekleri mekânı seçebilmeleri gerektiğini belirtmiştir (E.2020/12, K.2020/46, 10/09/2020). Kişi sınırlaması: TVGYK’nun 3/2 ve 9/1. maddesinde yer alan yabancılar ve diplomatik dokunulmazlığı bulunan kişilere yönelik sınırlamalar toplantı ve gösteri yürüyüşleri yönünden öngörülen başlıca kişi sınırlamalarıdır. Toplantı ve gösteri yürüyüşünün ertelenmesi ve yasaklanması: İdareye, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleneceğine ilişkin bildirimini aldıktan sonra somut gerekçeye dayanan millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla belirli bir toplantıyı bir ayı aşmamak üzere erteleyebilme ve yine aynı gerekçelerle suç işleneceğine dair açık ve yakın tehlike mevcut olması hâlinde yasaklayabilme yetkisi tanınmıştır. Yine idare, birden fazla toplantının yapılmak istenmesi ve güvenlik kuvvetlerinin toplantıların güvenliğini sağlamada yeterli olmayacağı düşüncesiyle müracaat önceliğine göre, bir ya da birden fazla toplantıyı 10 günü geçmemek üzere erteleyebilir (TVGYK 14 vd.). Bu hallerde bu yetkinin maddede belirtilen meşru amaç için kullanılması gerekmekte olup, erteleme ve yasaklama kararlarının toplantı ve gösteri hakkının kullanılmasını önleme amacına yönelmemesi gerekmektedir. >> TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ HAKKI VE BU HAKKA KAMU MÜDAHALESİNİN SINIRLARI - 1 --- >> TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ HAKKI VE BU HAKKA KAMU MÜDAHALESİNİN SINIRLARI - 2 --- >> TOPLANTI VE GÖSTERİ YÜRÜYÜŞÜ HAKKI VE BU HAKKA KAMU MÜDAHALESİNİN SINIRLARI - 3 ----------------- * Bu çalışma yazarın “Toplumsal Olaylarda Adli Sorunlar” (Kara, Eyüp, Toplumsal Olaylarda Adli Sorunlar, Adli Bil. ve Kriminalistik Ansiklopedisi, 7. Cilt, s. 3639-3656, Adalet Yayınevi, 2023) adlı makalesinden yararlanılarak hazırlanmıştır. Atıf yapılan kararlar: Samüt Karabulut – Türkiye Davası, Erişim Tarihi 03 Temmuz 2025 Ali Rıza Özer ve Diğerleri Başvurusu, Erişim Tarihi 03 Temmuz 2025 Osman Erbil Başvurusu, Erişim Tarihi 03 Temmuz 2025 Gülistan Atasoy ve Diğerleri Başvurusu, , Erişim Tarihi 03 Temmuz 2025
 
Geri
Üst