A
Admin
Yönetici
Yönetici
Eğer terörizm, sivilleri öldürmekse; İsrail en büyük teröristtir.
Eğer terörizm, kadınları hedef almaksa; İsrail en büyük teröristtir.
Eğer terörizm, çocuklara bomba yağdırmaksa; İsrail en büyük teröristtir.
Eğer çocukları diri diri yakmak, enkaz altında can çekiştirmekse terörizm; İsrail terörün ta kendisidir.
Eğer camileri bombalamak, kiliseleri yıkmak, hastaneleri vurmak, okulları yok etmek terörizmse; hiç tartışmasız İsrail çağın en sistematik, en destekli, en cezasız kalan terör devletidir.
İnsanlık, Gazze'de çöktü. Vicdanlar enkaz altında kaldı. Ve ne yazık ki dünya, bu vahşeti izlemekle yetiniyor.
Kur’an şöyle seslenir:
“Kim bir cana kıymamış veya yeryüzünde bozgunculuk yapmamış birini öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur.”
(Maide Suresi, 32)
İsrail’in elinde, bir değil, binlerce canın kanı var. Bebekler toprağa gömülürken, anneler evlatsız, şehirler sessizliğe mahkûm ediliyor. Yetmiyor, bir de “meşru müdafaa” yalanı ile dünya kandırılıyor. Oysa zulüm ne kadar kılıfla örtülse de hakikat yerini bulur. Ve bu hakikat gün gibi ortadadır:
“Zalimlere en küçük bir meyil göstermeyin! Yoksa ateş size de dokunur.”
(Hud Suresi, 113)
Ey dünya!
Bu suskunluğun adı tarafsızlık değil, ortaklıktır.
Bu sessizlik, zulme rıza göstermektir.
Zira Resûlullah (s.a.v) buyurur:
"Sizden her kim bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin; gücü yetmezse diliyle, buna da gücü yetmezse kalbiyle karşı koysun. Bu ise imanın en zayıf derecesidir."
(Müslim, İman, 78)
Peki biz neredeyiz?
Kalben mi buğz ediyoruz? Yoksa ekran başında ah edip geçiyor muyuz?
Unutmayalım: Zulme karşı çıkmayan, ona ortaktır.
İsrail, 21. yüzyılın emperyal terörüdür. Gazze'de işlediği her cinayet, modern dünyanın kirli maskesini düşürmektedir.
Ve Filistin’in şehitleri, ümmetin suskunluğuna karşı bir çığlık gibi toprağa düşmektedir.
Bugün susan diller, yarın hesap veremeyecek. Bugün sağır kesilen kulaklar, mahşerde o çığlığı duyacak. Çünkü mazlumun ahı arşı titretir. Ve o arşın sahibi, adaletle hükmedendir.
“Zulmedenlere gelince… Onların dönüş yeri cehennemdir.”
(Zümer Suresi, 60)
Ey ümmet!
Zulme karşı susmak, imanla bağdaşmaz.
Siyonizmin vahşeti kadar, ümmetin suskunluğu da kanatıyor bu coğrafyayı.
Ve bu çağrıyı yankılamaktan asla vazgeçmeyeceğiz:
Zulmün karşısında susan, dilsiz şeytandır!
Eğer terörizm, kadınları hedef almaksa; İsrail en büyük teröristtir.
Eğer terörizm, çocuklara bomba yağdırmaksa; İsrail en büyük teröristtir.
Eğer çocukları diri diri yakmak, enkaz altında can çekiştirmekse terörizm; İsrail terörün ta kendisidir.
Eğer camileri bombalamak, kiliseleri yıkmak, hastaneleri vurmak, okulları yok etmek terörizmse; hiç tartışmasız İsrail çağın en sistematik, en destekli, en cezasız kalan terör devletidir.
İnsanlık, Gazze'de çöktü. Vicdanlar enkaz altında kaldı. Ve ne yazık ki dünya, bu vahşeti izlemekle yetiniyor.
Kur’an şöyle seslenir:
“Kim bir cana kıymamış veya yeryüzünde bozgunculuk yapmamış birini öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur.”
(Maide Suresi, 32)
İsrail’in elinde, bir değil, binlerce canın kanı var. Bebekler toprağa gömülürken, anneler evlatsız, şehirler sessizliğe mahkûm ediliyor. Yetmiyor, bir de “meşru müdafaa” yalanı ile dünya kandırılıyor. Oysa zulüm ne kadar kılıfla örtülse de hakikat yerini bulur. Ve bu hakikat gün gibi ortadadır:
“Zalimlere en küçük bir meyil göstermeyin! Yoksa ateş size de dokunur.”
(Hud Suresi, 113)
Ey dünya!
Bu suskunluğun adı tarafsızlık değil, ortaklıktır.
Bu sessizlik, zulme rıza göstermektir.
Zira Resûlullah (s.a.v) buyurur:
"Sizden her kim bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin; gücü yetmezse diliyle, buna da gücü yetmezse kalbiyle karşı koysun. Bu ise imanın en zayıf derecesidir."
(Müslim, İman, 78)
Peki biz neredeyiz?
Kalben mi buğz ediyoruz? Yoksa ekran başında ah edip geçiyor muyuz?
Unutmayalım: Zulme karşı çıkmayan, ona ortaktır.
İsrail, 21. yüzyılın emperyal terörüdür. Gazze'de işlediği her cinayet, modern dünyanın kirli maskesini düşürmektedir.
Ve Filistin’in şehitleri, ümmetin suskunluğuna karşı bir çığlık gibi toprağa düşmektedir.
Bugün susan diller, yarın hesap veremeyecek. Bugün sağır kesilen kulaklar, mahşerde o çığlığı duyacak. Çünkü mazlumun ahı arşı titretir. Ve o arşın sahibi, adaletle hükmedendir.
“Zulmedenlere gelince… Onların dönüş yeri cehennemdir.”
(Zümer Suresi, 60)
Ey ümmet!
Zulme karşı susmak, imanla bağdaşmaz.
Siyonizmin vahşeti kadar, ümmetin suskunluğu da kanatıyor bu coğrafyayı.
Ve bu çağrıyı yankılamaktan asla vazgeçmeyeceğiz:
Zulmün karşısında susan, dilsiz şeytandır!