A
Admin
Yönetici
Yönetici
Terörsüz Türkiye hayali, çok uzun yıllardır vatanı ve milleti gerçekten düşünen, milletin evlatlarını, ülkenin kaynaklarını ve nesillerin geleceğini dert edinen her vatansever insanın gerçekleştirmek istediği bir şeydi. Türkmen Beyi Sayın Devlet Bahçeli’nin büyük bir risk alarak kararlı ve dik duruşuyla başlayan son süreç, Cumhurbaşkanımız ve devletin akil insanlarının çabasıyla bir noktaya geldi çok şükür. PKK’nın kendisini feshetmesiyle bu yolda büyük bir merhale kat edildi, süreç daha da ivme kazandı. Terörsüz Türkiye hayali, terörle mücadele ederken aynı zamanda terörü oluşturan sebepleri ortadan kaldırmakla gerçek manasıyla yerini bulacaktır. Terörü oluşturan sebepler neydi de ülkemiz, on yıllardır terör belasıyla mustarip oldu? On binlerce vatan evladı şehit oldu, trilyonlarca para, zaman emek güç heba edildi. Ülkemiz bugün geldiği noktaya belki 70-80 yıl önce gelebilecekken ne oldu da emperyalist düşman bu kadar tesir edebilir hale geldi milletimize? Bu topraklarda bin yıl boyunca 72 milletin bir arada yaşamasını sağlayan, birbirine kardeş kılan, kanda ve kaderde ortak eden, bütün farklılıklarına rağmen aynı hamurda mayalanmasını sağlayan İslam’ı yok etmek isteyen zihniyetin zorbalıklarının sonucunda oldu ne olduysa. Kitabın ortasından konuşmak gerekirse; ülkemizde terörün, darbelerin, kutuplaşmanın, geri kalmanın kaynağı İslam’a düşman olan laik, çağdaş, Batıcı Kemalizm maskesi takanlardır. PKK’yı doğuran besleyen ve büyüten de onlardı Fetö’yü doğurup büyütenler de... Her on yılda bir millete darbe yapan da onlardı, vatan için atılan her hayırlı işi engelleyen de… Milleti bir arada tutan, devletine bağlı kılan, düşmanla, yoklukla mücadelesini, her zorluğun üstesinden gelmesini sağlayan, farklı milletleri aynı inanç ve kültür hamurunda mayalayıp kardeş kılan İslam’ı yasaklayıp üstüne bir de laiklik, ırkçılık ve dinsizliği faşistçe dayattıkları için bu hale geldi. Devletle milletin arasına din düşmanlığı yaparak uçurum açtılar. Milletle milletin arasına ırkçılık fitnesi sokarak uçurum açtılar. Milletle vatanı arasına laik-Batıcılık diyerek fitne sokmaya çalıştılar. Yüz yıllar boyunca aynı kaderi yaşadığımız Müslüman Kürt ve Arap kardeşlerimizi düşman gösteren, yüz yıllar boyunca vatanımıza ve milletimize düşmanlık eden Haçlı Batıyı ise dost gösterenler de bunlardı. Yönünü “Batı’ya Brüksel’e değil de, Doğu’ya Kudüs’e-Mekke’ye Şam’a dönüyor” diyerek ihanetle suçlayacak kadar ruhu, dili, zihni ve yaşantısıyla bu topraklara yabancılaşmış olanlar… İşte bu zihniyet dünden beri PKK’nın kendisini feshedip silahları bırakma kararına tepki gösteriyor, memnuniyetsizliklerini ifade ederek adeta “terör devam etmeli” diyorlar. Ülkemizi her fırsatta sıkıştırmak için PKK ve başka terör gruplarını kullanan Emperyalist-Siyonist düşmanın elinden terör kozunun alınması çok önemliydi. Bundan sonrasında o kozu tekrar ele geçirmek isteyenlerin süreci akim kılmak için yapacakları hamlelere dikkat etmeli ve ülkemizde terörle beslenen kesimleri de kontrol altına alınmalı. Emperyalist Batı "Böl, parçala, küçük lokmalara ayır ve yut." siyasetiyle yüz yıldır Müslüman dünyada milyonlarca, ülkemizde de on binlerce insanımızın kaybına ve trilyonlarca dolarlık ekonomik zarara sebep oldu. Türk değilken Türkçülük, Kürt değilken Kürtçülük, Arap değilken Arapçılık yaptılar. Zaman oldu birbirlerine düşmanken dost oldular yine vatanın ve milletin aleyhine çalıştılar. Emperyalizmin güdümünde kullanışlı bir aparat olan PKK’nın en öncelikli vazifesi Kürt halkını İslam’dan kopartmaktı. Aynı şekilde İslam düşmanlığı yapan Türk görünümlü kesimlerin de birinci vazifesi Türk halkını İslam’dan kopartmaktı. Terörle beslendiler, terör korkusuyla mevzi kazandılar terör diyerek millete tahakküm kurdular. Emperyalistlerin çıkarlarına uygun politika yürütülmesi için çabaladılar, karşılığında da her biri bir köşe başında gazeteci yazar, politikacı, sanatçı, sermaye sahibi, akademisyen yapıldı… Ama hamdolsun Anadolu mayasını bozamadılar. Kardeşliğimizi bitiremediler. Artık istediklerini yapamıyor, yaptıramıyorlar. Şimdi ellerindeki bir koz daha alınıyor, rahatsızlıkları bu yüzden… En başta söylediğimiz gibi, bir suç varsa o suçu oluşturan sebepler ortadan kaldırılmazsa başka yerden nüksedecektir. Terörsüz Türkiye hayalini gerçekleştirebilmemiz için sistemin komple değişmesi gerekiyor. Bizi bir arada yaşatan, hayata dünyaya bakışımızı ölçülendiren, ahlakı ideali ve gelecek tasavvurumuzu belirleyen hamurumuzun mayası İslam’ı merkeze alarak yeni bir Anayasa yapılmalı, milletimize yeni bir ruh ve yeni bir mefkure aşılayacak yeni bir düzen inşa etmeliyiz. Bunun için tabi ki İslam, vatan ve millet düşmanı terör sevici emperyalist dostu zihniyetin tasfiyesi gerekli. Terörsüz Türkiye yolunda atılan her adım kıymetlidir, önemlidir ve desteklenmelidir. Sonuna kadar destekliyoruz. Hamdolsun. Aramızdaki sun’i ayrılıklar ortadan kalkmaya, birlikte bir gelecek kurma hayalimiz gerçekleşmeye başladı. Allah tamamına erdirsin.