A
Admin
Yönetici
Yönetici
PKK'nın 47 yıllık silahlı mücadelesinin sona ermesiyle tarihi bir sürece tanıklık ediyoruz... 12 Mayıs 2025 tarihinde yapılan açıklamada PKK, kendisini feshederek silah bırakma kararı aldığını duyurdu... Bu karar, örgütün hem kendi tarihinde hem de bölgedeki siyasi dengeler açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor... Bu süreçte, örgütün sembolik bir adım olarak 11 Temmuz 2025'te Süleymaniye kentinde gerçekleşen törende savaşçılar silahlarını yakarak barış yönünde bir tavır sergiledi... Fesih ve silahsızlanma süreci ise Abdullah Öcalan’ın Şubat ayında yaptığı çağrıyla başladı... Öcalan, silahlı mücadelenin sona erdirilmesi ve demokrasiyi esas alan siyasi yapıya geçiş için adımlar atılması gerektiğini ifade etmişti... PKK'nın bu adımı Türk hükümetince "terörsüz bir Türkiye" hedefi doğrultusunda tarihi bir gelişme olarak açıklandı ve sürecin Eylül 2025’e kadar tamamlanması planlandı… Ancak örgüt, bu sürecin tamamen başarıya ulaşmasının Türk hükümetinin Kürt toplumuna yönelik somut adımlar atmasına bağlı olduğunun altını çizdi... Silahsızlanmanın koordinasyonu ise Türkiye, Irak ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi arasında yürütülüyor... Dünya genelinde de bu gelişme olumlu karşılandı... ABD, BM ve Irak gibi uluslararası aktörler, silahsızlanmayı bölgesel istikrar için önemli bir fırsat olarak değerlendiriyor… Barış süreci, hem Türkiye ile Kürtler arasındaki ilişkilerde hem de Ortadoğu’nun genelinde yeni bir dönemin başlangıcını vaat ediyor... Ancak bu kritik süreçte karşılıklı güven ve sağlam iş birliği oldukça önemli... Siyasi düzlemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti, MHP ve DEM’in bu süreçte birlikte hareket edeceğini duyurdu... Bu birliktelik, terörsüz bir geleceğin inşası için atılan adımları güçlendirebilir... Ancak her barış sürecinde olduğu gibi bu kez de çeşitli engeller çıkabilir... Ülkede kendini sözde milliyetçi, ulusalcı ve vatansever olarak tanımlayan bazı kişilerin, geçmişte terörle mücadeledeki eksikliklerden yakınırken, şimdi ise silah bırakma anlaşmasını sorgulamaya başlaması dikkat çekiyor... Bu tepkiler, süreci baltalamaya yönelik girişimlerle birleşebilir... Sonuç olarak artık terörden beslenen zihniyetlerin ve çatışmanın yerini barışa yönelik umutlar alıyor... 47 yılın ardından gelen bu tarihi değişimle terörün sona erdiği bir Türkiye hayali artık gerçeğe dönüşmeye daha yakın… Cumhur İttifakı ve politikaları konusunda bazı eleştirilerim olmasına rağmen böylesine önemli bir süreci başlatan tarafların katkısını takdir etmek gerekiyor... Terörsüz yarınlar için atılan bu adımların başarıyla sonuçlanmasını umuyoruz... Son söz… Kim, bu süreci baltalamaya çalışırsa, bedelini ağır öder… Sağlıcakla kalın…