A
Admin
Yönetici
Yönetici
Şu günlerde tercihlerle yatıp, tercihlerle kalkıyoruz.
Hangi lise, hangi üniversite ve en önemlisi de hangi meslek sorularına cevap arıyoruz?
Uzmanlar önümüzdeki 20, 25 yıl içerisinde bugünkü mesleklerden yüzde 70’inin yok olacağını, yerine yeni mesleklerin geleceğini söylüyor.
Dünya hızla değişiyor da peki biz geleceğe ne kadar hazırız?
Tam da tercih aşamasında, zaten karmakarışık olan kafaları daha da karıştırmamak istemiyoruz ama yanlış yapmanıza da gönlümüz razı olmuyor!
Tercih sıralamasında herkes için geçerli altın bir anahtar söz konusu değil. Hepimizin hayalleri gibi ilgi, yetenek, beceri ve puanlarımız da çok farklı.
Önemli olan puanlar ve girdiğiniz fakülteler değil, sizin için en doğru seçeneğin ne olduğu!
Herkes için iyi üniversite, iyi fakülte ya da iyi bir meslek yoktur, iyi öğrenci vardır ve ne istediğini bilen, kendisine inanan bir öğrenci, hangi mesleği seçerse seçsin, hangi üniversitede okursa okusun hayatta başarılı olur.
Puanlar, üniversiteler, meslekler de elbette önemli ama her şey değil. Eğer öyle olsaydı, bugün bütün dünyayı, her alanda, sınav şampiyonları yönetirdi!..
İşte bu noktada tercihler çok önemli.
Puanınızın sizi götürdüğü yere ya da iş bulacağınız mesleğe değil, ilgi, yetenek ve duygularınızın sizi götürdüğü yere giderseniz, en azından hayatta daha mutlu olursunuz!..
Öncelikler?
Tercih yaparken önceliklerinizi çok iyi belirlemeniz gerekiyor!
Örneğin hangi kent, hangi meslek, hangi sektör, hangi üniversite?
Örneğin devlet mi vakıf mı, örneğin kent üniversitesi mi kampüs mü, örneğin akademik kariyer mi bol kazanç mı?..
Şu an için adayları da ailelerini de en fazla rahatsız eden konu işsizlik! Bu yüzden pek çoğu yıllardır hayalini kurdukları mesleklere değil de iş bulabilecekleri alanlara yöneliyor.
İşte en büyük yanlışları da bu noktada yapıyorlar.
Belki daha iyi bir üniversiteye, daha popüler bir mesleğe yöneliyorlar ama sevmedikleri bir meslekte mutlu ve başarılı olmaları mümkün değil...
İş bulurum diye seçtiğiniz meslekleri, sevmediğinizi anladığınızda ise iş, işten çoktan geçmiş oluyor...
Tercihlerinizi yaparken, bugünü değil, on, on beş yıl hatta çok daha sonrasını düşünmelisiniz…
Üniversite mi meslek mi?
En iyi üniversite, en iyi fakülte, en iyi meslek hangisi diye çok soru geliyor.
Bu konuda tek reçete var. O da sizi bir ömür boyu mutlu ve başarılı edecek üniversite ve meslektir.
İşte bu yüzden, popüler olanlara değil, sizi hayallerinizle buluşturacak üniversite ve mesleklere yönelmelisiniz.
Bunun yolu da tercihlerinizi, puan ya da yüzdelik dilimlere göre değil, istek sıranıza göre yapmaktır.
Nasıl bir sıralama?
■ Tercih sıralamasına almayı düşündüğünüz üniversiteleri enine boyuna araştırın, gerekirse, uzak yakın demeden mutlaka gidip görün.
■ Meslek seçimi konusunda kararsız kalmayın. Geleceğinize yön verecek mesleği kesin olarak belirlemeden sıralama aşamasına geçmeyin.
■ Gitmeyi düşündüğünüz illeri öncelikle belirleyin. Özellikle de sosyal yaşamına dikkat edin!
■ Ailenizin bulunduğu ilden başka bir ilde okumak istiyorsanız, barınma sorununu kafanızda çözüme kavuşturmadan o illeri listeye almayın.
■ Seçeceğiniz mesleğin, sadece bugününü değil yarınını da düşünmeden kesin karar vermeyin.
■ Üniversite mi yoksa meslek mi? sorusunun cevabını bir kez daha düşünün! Üniversite 4 yıl, meslek ise bir ömür! Bunu sakın aklınızdan çıkarmayın.
■ Kazandığınızda gidip öğrenim görmeyeceğiniz bölümleri kesinlikle listeye almayın.
■ Mezun olduktan sonra gidip o işi yapmayacaksanız o mesleğe yönelmeyin.
■ Aklınızda başka bir meslek varken popüler ya da iş garantisi var diye hayallerinizi çöpe atmayın!
■ Tercih sıralamasını puana ya da yüzdelik dilime göre değil, istek sıranıza göre yapın.
■ İlle de tıp, mühendislik, hukuk ya da öğretmenlik diyorsanız, tercihlerinizin tümü o yönde olsun.
■ Büyük kentlere takılıp kalmayın. Anadolu’nun dört bir yanında çok iyi üniversiteler var. Onları da mutlaka araştırın. Hatta puanınız oraya yetiyorsa, kalkın gidin.
■ Çift anadal ve Erasmus gibi olanakları var mı, mutlaka o gözle de bakın.
■ Okul ya da dershanelerin, kendi başarı oranlarını yüksek tutturabilmek için sizi çok istemediğiniz bölümlere yönlendirmelerine müsaade etmeyin.
■ Hazırlık sınıfında yıl kaybetmek istemiyorsanız, önümüzdeki birkaç ayı, yoğun bir şekilde İngilizceye ayırın…
Özetin özeti: Geleceğinizi ne başkalarına ne de tesadüflere bırakın!..
Hangi lise, hangi üniversite ve en önemlisi de hangi meslek sorularına cevap arıyoruz?
Uzmanlar önümüzdeki 20, 25 yıl içerisinde bugünkü mesleklerden yüzde 70’inin yok olacağını, yerine yeni mesleklerin geleceğini söylüyor.
Dünya hızla değişiyor da peki biz geleceğe ne kadar hazırız?
Tam da tercih aşamasında, zaten karmakarışık olan kafaları daha da karıştırmamak istemiyoruz ama yanlış yapmanıza da gönlümüz razı olmuyor!
Tercih sıralamasında herkes için geçerli altın bir anahtar söz konusu değil. Hepimizin hayalleri gibi ilgi, yetenek, beceri ve puanlarımız da çok farklı.
Önemli olan puanlar ve girdiğiniz fakülteler değil, sizin için en doğru seçeneğin ne olduğu!
Herkes için iyi üniversite, iyi fakülte ya da iyi bir meslek yoktur, iyi öğrenci vardır ve ne istediğini bilen, kendisine inanan bir öğrenci, hangi mesleği seçerse seçsin, hangi üniversitede okursa okusun hayatta başarılı olur.
Puanlar, üniversiteler, meslekler de elbette önemli ama her şey değil. Eğer öyle olsaydı, bugün bütün dünyayı, her alanda, sınav şampiyonları yönetirdi!..
İşte bu noktada tercihler çok önemli.
Puanınızın sizi götürdüğü yere ya da iş bulacağınız mesleğe değil, ilgi, yetenek ve duygularınızın sizi götürdüğü yere giderseniz, en azından hayatta daha mutlu olursunuz!..
Öncelikler?
Tercih yaparken önceliklerinizi çok iyi belirlemeniz gerekiyor!
Örneğin hangi kent, hangi meslek, hangi sektör, hangi üniversite?
Örneğin devlet mi vakıf mı, örneğin kent üniversitesi mi kampüs mü, örneğin akademik kariyer mi bol kazanç mı?..
Şu an için adayları da ailelerini de en fazla rahatsız eden konu işsizlik! Bu yüzden pek çoğu yıllardır hayalini kurdukları mesleklere değil de iş bulabilecekleri alanlara yöneliyor.
İşte en büyük yanlışları da bu noktada yapıyorlar.
Belki daha iyi bir üniversiteye, daha popüler bir mesleğe yöneliyorlar ama sevmedikleri bir meslekte mutlu ve başarılı olmaları mümkün değil...
İş bulurum diye seçtiğiniz meslekleri, sevmediğinizi anladığınızda ise iş, işten çoktan geçmiş oluyor...
Tercihlerinizi yaparken, bugünü değil, on, on beş yıl hatta çok daha sonrasını düşünmelisiniz…
Üniversite mi meslek mi?
En iyi üniversite, en iyi fakülte, en iyi meslek hangisi diye çok soru geliyor.
Bu konuda tek reçete var. O da sizi bir ömür boyu mutlu ve başarılı edecek üniversite ve meslektir.
İşte bu yüzden, popüler olanlara değil, sizi hayallerinizle buluşturacak üniversite ve mesleklere yönelmelisiniz.
Bunun yolu da tercihlerinizi, puan ya da yüzdelik dilimlere göre değil, istek sıranıza göre yapmaktır.
Nasıl bir sıralama?
■ Tercih sıralamasına almayı düşündüğünüz üniversiteleri enine boyuna araştırın, gerekirse, uzak yakın demeden mutlaka gidip görün.
■ Meslek seçimi konusunda kararsız kalmayın. Geleceğinize yön verecek mesleği kesin olarak belirlemeden sıralama aşamasına geçmeyin.
■ Gitmeyi düşündüğünüz illeri öncelikle belirleyin. Özellikle de sosyal yaşamına dikkat edin!
■ Ailenizin bulunduğu ilden başka bir ilde okumak istiyorsanız, barınma sorununu kafanızda çözüme kavuşturmadan o illeri listeye almayın.
■ Seçeceğiniz mesleğin, sadece bugününü değil yarınını da düşünmeden kesin karar vermeyin.
■ Üniversite mi yoksa meslek mi? sorusunun cevabını bir kez daha düşünün! Üniversite 4 yıl, meslek ise bir ömür! Bunu sakın aklınızdan çıkarmayın.
■ Kazandığınızda gidip öğrenim görmeyeceğiniz bölümleri kesinlikle listeye almayın.
■ Mezun olduktan sonra gidip o işi yapmayacaksanız o mesleğe yönelmeyin.
■ Aklınızda başka bir meslek varken popüler ya da iş garantisi var diye hayallerinizi çöpe atmayın!
■ Tercih sıralamasını puana ya da yüzdelik dilime göre değil, istek sıranıza göre yapın.
■ İlle de tıp, mühendislik, hukuk ya da öğretmenlik diyorsanız, tercihlerinizin tümü o yönde olsun.
■ Büyük kentlere takılıp kalmayın. Anadolu’nun dört bir yanında çok iyi üniversiteler var. Onları da mutlaka araştırın. Hatta puanınız oraya yetiyorsa, kalkın gidin.
■ Çift anadal ve Erasmus gibi olanakları var mı, mutlaka o gözle de bakın.
■ Okul ya da dershanelerin, kendi başarı oranlarını yüksek tutturabilmek için sizi çok istemediğiniz bölümlere yönlendirmelerine müsaade etmeyin.
■ Hazırlık sınıfında yıl kaybetmek istemiyorsanız, önümüzdeki birkaç ayı, yoğun bir şekilde İngilizceye ayırın…
Özetin özeti: Geleceğinizi ne başkalarına ne de tesadüflere bırakın!..