TEHİRİ İCRA KARARI İÇİN YATIRILAN TEMİNATIN NEMALANDIRILMASI

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Borçludan tehiri icra kararı için tahsil edilen bedelin alacaklıya ödendiği ana kadar borçlunun veya alacaklının para üzerinde tasarrufta bulunma, parayı kullanma veya paranın değerinin enflasyon karşısında erimesini önleyici tedbirler alma imkânı bulunmamaktadır. Borçludan tahsil edilen bedel bu süreçte henüz icra müdürlüğünün kontrolü altında bulunmakta olup bu paranın enflasyon karşısında değer kaybetmesini önleyebilecek olan da icra dairesi olup, tahsil edilen paranın alım gücünü kaybetmesini engellemenin yolu da paranın nemalandırılmasıdır. Paranın kullandırılması karşılığında elde edilen menfaatler (faiz, ikramiye vs.) onun semeresi olup bunlarda paranın malikine aittir. Paranın bankaya yatırılması ile bu para bankaca kullanıldığından , banka tarafından paranın sahibine faiz, ikramiye veya benzeri adlar altında birtakım ödemeler yapılabilmektedir. Bankaya yatırılan paranın icra iflas dairesinin kontrolünde olması ve bu paranın icra dairesince bankaya yatırılması, elde edilen gelirlerden yararlanma hakkının paranın malikine ait olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Uzun süren yargılamalar karşısında cebri icra organının tahsil ettiği parayı basit bir işlemle mevduat hesabına yatırılması ile borçlu üzerinde oluşan olumsuz etki azaltılmaktadır. Bu durum yani paranın nemalandırılması borçlu ve alacaklının menfaatine uygun bir durumdur. Ancak tehiri icra kararı için yatırılan teminatın nemalandırılıp nemalandırılmayacağına ilişkin icra memur işlemine karşı yapılan şikayetler üzerine verilen kararlar İİK'nun 363. maddesi uyarınca kesin olduğundan nakdi teminatın nemalandırılıp nemalandırılmayacağı hususu istikrar kazanamamıştır. Ankara, Samsun gibi aşağıda alıntısını yaptığımız mahkeme kararları uyarınca teminatın nemalandırılacağı yönünde kararlar verilmekte iken İstanbul da ekseriyet teminatın nemalandırılmayacağı yönündedir. Tüm bu hususlar neticesinde her ne kadar İİK'nda açıkça nakit teminatın nemalandırılmasına dair hüküm bulunmasa da teminatın nemalandırılmasını engelleyici yasal düzenleme de bulunmadığı, söz konusu paranın nemalandırılmasının borçlu ve alacaklının menfaatine uygun olacağı nazara alındığında mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi isabetli bulunmamıştır. (Samsun BAM 4.Hukuk Dairesi 2024/2540E. 2025/237K.) Anayasa Mahkemesi sonuç olarak cebri icra organlarının tahsil ettiği parayı bir mevduat hesabına yatırılması biçiminde alacağı basit bir tedbirle icra sürecinin hızlı işlememesinin borçlu üzerinde oluşturduğu olumsuz etkileri asgari seviyeye indirememesinin mülkiyet hakkının devlete yüklediği koruma pozitif yükümlülüğünün ihlali sonucunu doğurduğunu kabul etmiş olup, borçlu tarafından icra dosyasına yatırılan nakit ve teminatın nemalandırılamayacağı yönünde aksi bir düzenlemenin de bulunmadığı, söz konusu paranın nemalandırılmasının borçlu ve alacaklının menfaatine uygun olacağı anlaşılmakla (Ankara BAM 18.Hukuk Dairesi 2023/1526E. 2024/2229K.) Tehiri icra kararının nemalandırılmasına ilişkin mahkemelerce farklı kararlar verilmesi ve teminatın nemalandırılması talebinin reddine ilişkin memur işleminin iptaline karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuru imkanının olmaması adil yargılanma hakkını da ihlal etmektedir. Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, mehil belgesi düzenlenmesi amacıyla İİK'nın 36. maddesi uyarınca depo edilen nakit teminatın nemalandırılması talebinin reddine dair memur işleminin iptali talebine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2023/4673E. 2023/4509K.) Başvuru; İİK'nun 36. maddesi kapsamında icranın geri bırakılması için sunulan nakit teminatın nemalandırılması talebinin reddine dair 25/03/2021 tarihli icra memur işlemini şikayete ilişkindir.İcra Mahkemesi kararlarından hangileri için istinaf yoluna başvurulabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK'nın 363. maddesinde düzenlenmiştir. Bunların dışında kalan icra mahkemesi kararları kesindir. Somut olayda, bölge adliye mahkemesince incelenmesi istenilen kararın İİK.nın 363 maddesinde belirtilen istinaf yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığı kesin nitelikte bulunduğu görülmekle İİK'nın 365/3 maddesi gereğince istinaf başvuru dilekçesinin reddine kesin olmak üzere karar vermek gerekmiştir. (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2021/2012E. 2023/623K. ) Av. Arb. Aynur Oğuz Ekmekçi
 
Geri
Üst