A
Admin
Yönetici
Yönetici
Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU - EGE TELGRAF/ Kazdağları... Türkiye'nin en büyüleyici doğa alanlarından biri. Yeşilin her tonunu barındıran ormanları, tertemiz havası, akarsuları ve vadileriyle, sadece doğa tutkunlarının değil, tarih ve kültür meraklılarının da kalbini fethediyor. Bu kadim dağların eteklerinde, Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Güre Mahallesi’nde, geçmişten günümüze uzanan bir yolculuğun kapılarını aralayan Sarıkız Etnografya Müzesi yükseliyor. Burada sadece taşlar değil, yaşayan hikayeler, anılar ve efsaneler var. MİTOLOJİK VE TARİHİ DERİNLİĞİ Kazdağları’nın sadece doğası değil, tarihi de insanı büyülüyor. Burası, mitolojide “İda Dağı” olarak anılır, Homeros’un İlyada Destanı’nda bahsedilir. Dünyanın ilk güzellik yarışmasının yapıldığı yer olarak kabul edilen Kazdağları, Afrodit, Hera ve Athena’nın kozlarını paylaştığı efsanelere ev sahipliği yapmıştır. Truva Savaşı’nın ve Paris’in çobanlık günlerinin geçtiği bu dağlar, tarih boyunca birçok efsaneye ilham kaynağı olmuştur. Zeus Altarı'nın bulunduğu Dede Tepe’den, Sütüven, Pınarbaşı ve Hasanboğuldu şelalelerine kadar her köşesi bir masal anlatır Kazdağları’nın. HÜZÜNLÜ VE BİR O KADAR DA MİSTİK Sarıkız, Kazdağları’nın ruhunu taşıyan bir efsane. Balıkesir’in Ayvacık ilçesine bağlı küçük bir köyde doğan, annesini kaybetmiş genç bir kız. Babasının hac yolculuğuna çıkmasıyla başlayan yalnızlığı, köyün dedikoduları ve haksız iftiralarla taçlanır. Babası, kızına inanamayıp onu Kazdağları’nın zirvesine bırakır. Yıllar sonra yolunu kaybedenler, Sarıkız’ın altın saçları ve iyiliğiyle onlara yol gösterdiğini, kazlarla konuştuğunu anlatır. Bu hikaye sadece bir masal değil, bölge halkının kalbinde yaşayan kutsal bir hatıra, bir mucizeye dönüşür. TARİHİ YAŞATAN BİR MEKÂN Sarıkız Etnografya Müzesi, işte bu efsaneden aldığı ilhamla Kazdağları’nın kültürel ve tarihi mirasını ziyaretçilerine aktarıyor. 2 yıl önce açılan bu özel müze, Murat ve Uğur Bostancığlu kardeşlerin emekleriyle hayat buldu. İçeride Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Edremit’e geldiğinde kullandığı fayton, ilk baskı Nutuk ve Çanakkale Savaşı’nın kahramanı Seyit Onbaşı’nın balmumu heykeli gibi eşsiz eserler yer alıyor. Tuncel Kurtiz, Sabahattin Ali ve Ali Ekber Çiçek gibi kültür dünyasının önemli figürlerinin balmumu heykelleri de müzede ziyaretçilere tarihi yaşatıyor. YÖRESEL KIYAFETLER VE EFSANELERİN HİKAYESİ Müze sadece büyük tarih figürlerini değil, Kazdağları'nın günlük yaşamını ve halk kültürünü de gözler önüne seriyor. İda Dağı’nda yaşayanların yöresel kıyafetleri, Sarıkız’dan Hasanboğuldu’ya kadar uzanan efsaneler, balmumu heykeller ve objelerle anlatılıyor. Sarıkız’ın etrafında dolaşan “kaz avlusu” efsanesi gibi hikayeler, ziyaretçilere bölgenin ruhunu derinden hissettiriyor. KAZDAĞLARI’NA NASIL GİDİLİR? Kazdağları’nın geniş coğrafyasında gezmek istediğiniz noktalara göre farklı güzergahlar seçebilirsiniz. İstanbul’dan yola çıkanlar Çanakkale ve Balıkesir üzerinden Kazdağları’na ulaşırken, Edremit Körfezi kıyısındaki Altınoluk gibi doğa harikası noktalardan geçebilirler. Bu rotalar size sadece Kazdağları’nın güzelliklerini değil, bölgenin tarihini ve kültürel zenginliklerini de deneyimleme şansı veriyor. Jeep safari turları, trekking rotaları ve doğa yürüyüşleri, ziyaretçilerin Kazdağları’nın sırlarını keşfetmesine yardımcı oluyor. KÜLTÜRLE DOLU BİR DENEYİM Kazdağları, dünyanın en temiz havasına sahip yerlerden biri olarak, kampçılar, doğa sporları meraklıları ve tarihseverler için bir cennet. Ancak bölge milli park statüsünde olduğu için doğaya saygı çok önemli. Sarıkız Etnografya Müzesi gibi kültür noktaları, Kazdağları’nın hem tarihini hem de doğal yaşamını koruma çabasının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Buraya gelen herkes, sadece gözlerine değil ruhuna da hitap eden bir yolculuğa çıkıyor. KAZDAĞLARI'NIN MİRASINI KEŞFEDİN Sarıkız’ın hüzünlü ama umut dolu öyküsü, Kazdağları’nın mistik atmosferinde yaşatılıyor. Sarıkız Etnografya Müzesi ise bu efsaneyi, bölgenin kültürel hafızasını ve tarihi zenginliklerini ziyaretçilere sunan benzersiz bir kapı. Eğer siz de doğanın, tarihin ve efsanelerin iç içe geçtiği bu büyülü coğrafyada kendinizi kaybetmek, Kazdağları’nın simgesi Sarıkız’ın ruhunu hissetmek istiyorsanız, Sarıkız Tepesi’ne ve bu özel müzeye mutlaka uğramalısınız.