Tahran’daki “Casusluk Yuvası”

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
36. Tahran Uluslararası Kitap Fuarı dolayısıyla 10 gün geçirdiğim bu kentte, serüvenini ilk gençlik yıllarımdan bildiğim ünlü bir binayı, daha doğrusu bir müzeyi de gezme fırsatı buldum. Tahran’ın tam merkezindeki Taleghani bölgesinde yer alan eski ABD büyükelçiliği, şimdi “Casusluk Yuvası” (Den of Espionage) adıyla ziyaretçilere açık durumda. 2016 yılında müzeye çevrilen bina, tıpkı kendisine çok uzak olmayan eski SAVAK hapishane ve işkencehanesi “Ebrat (İbret) Müzesi” gibi İranlı ve yabancı turistlere tarihten gelen ibret dolu sayfalar sunmakta. İndirilen ABD bayrağı ABD’nin Tahran Büyükelçiliği, İran İslam Devrimi’nin ardından 4 Kasım 1979’da devrim yanlısı 400 üniversite öğrencisi tarafından işgal edilmiş, 60 Amerikalı diplomat ve elçilik görevlisi rehin alınmıştı. Amerikalılardan ikisi hemen serbest bırakıldı, altısı Ben Affleck’in 2012 yapımı Oscar’lı “Operasyon: Argo” filminde de anlatıldığı üzere kaçmayı başardı ve 52’si 444 gün boyunca binada tutsak kaldı. Halen büyükelçilik odası, diplomatların çalışma yerleri, arşiv odası, belge imha odası, haberleşme-iletişim, şifreleme-deşifre bölümleri gibi alanları gezilebilen, bahçesinde direğin dibine indirilmiş haldeki yıpranmış ABD bayrağı bulunan (İranlılar “Bir daha asla yükselmeyecek!” demekte) müzedeki bazı bölümler de halen İran Devrim Muhafızları Ordusu tarafından kullanılmakta. Bahçe bölümünde rehineleri kurtarmak üzere düzenlenen ama Amerikan ordusunun tarihindeki en büyük fiyaskolardan biri olan “Kartal Pençesi Operasyonu” sırasında Tahran’a 320 kilometre uzaklıktaki Tebes Çölü’ne düşen ABD helikopterinin parçalarının da bir kaide üzerinde sergilendiğini de belirteyim. Mao Zedong’un portresi Girişinde duvar boyunda ölüm kokan bir Kurukafa-Özgürlük Heykel-ABD bayrağıyla karşılaştığınız müzenin eski toplantı odalarından biri, Amerikan emperyalizminin düşman ilan ettiği anti-emperyalist dünya liderlerinin portreleriyle çevrelenmiş bulunuyor. Fidel Castro’dan Hugo Chavez’e, Simon Bolivar’dan Ernesto Che Guevera’ya, Malcolm X’ten Salvador Allende’ye, Mahatma Gandi’den Ahmed Sukarno’ya açılan yelpazede Çin Devrimi’nin önderi ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurucusu Mao Zedong’un portresi de hemen dikkat çekiyor. İslam Devrimi öncesinde Mao’nun görüşlerini benimseyen bazı grupların İran’da etkili olduğu bilinse de sonrasında bunların reddedildiği ve baskı altına alındığı malum. Bugünkü İran rejiminin ideolojik yönelimleri açısından, her ne kadar Çin dost bir ülke ve stratejik ortak kabul edilse de Mao’nun portresinin İslam devrimini simgeleyen bir müzede yer alması yine de şaşırtıcı ve sevindirici geldi bana. “Casusluk Yuvası”, İran’a özgü bir anti-Amerikan propaganda mekânı olarak hizmet veriyor. Dinleme uyduları, gizli belgeler vb. günümüzden 60-70 yıl önce bu denli önemli işlev görüyorsa, bugün örneğin İstanbul’daki kale gibi Amerikan konsolosluğunda neler dönüyordur kim bilir diye düşünmeden edemiyorsunuz. İranlılar da o bilinen fıkrayı kendilerine uyarlamışlar zaten: “İran’da bugün niye askeri darbe olmuyor? / Amerikan elçiliği yok da ondan!”
 
Geri
Üst