A
Admin
Yönetici
Yönetici
BURULAŞ'ta grev bir gün sürdü. O bir gün yetti Toplu taşımanın ne demek olduğunu millet gördü. Fark etti. Önemini anladı. Özel taksiler oldukça çok para kazandılar o gün . Araçlar grev nedeniyle sefere çıkmayınca duraklarda bekleyenlerin çoğu taksiler ile işlerine veya evlerine gittiler. Halk merak etti! "Bu grev de nereden çıktı?" diye birbirlerine sordular. Şaşkındılar. Beklenmedik anda beklenmedik şekilde yollarda kaldılar. Duraklarda beklediler. Gözleri hep otobüsün geleceği yöne bakakaldı. Bursa'da ulaşım bir günlüğüne felç oldu. Sonunda BBB ile sendika anlaşmaya varmışlar. Ne güzel. Beklenen buydu zaten. Ancak, başkan Bozbey sendikayı suçladı. Bazı büyük şehirleri örnek vererek verilen ücretleri karşılaştırdı. Teklif edilen rakamlara bakıldığında öyle. Çalışanlar teklifi olumlu bulmuşlar. Sendika olumsuz bulmuş. Grev kararı almışlar. Söylenenlere bakılırsa aslında işçiler istemeye istemeye greve gitmişler! Öyle veya böyle. Bir günlük grev yaşadık. Kimse suçlu aramıyor. Tabi ki sendika dışında. Olanlar oldu. Halk grevin hayatı nasıl etkilediğini gördü. Çileyi yaşadı. Şimdi bu grevin halkın sırtına nasıl bineceğini... Biletlere kaç lira olarak yansıyacağını bekliyor. Öğrenci bileti ne kadar olacak? Tem bilet kaç lira? Abonman biletin fiyatı ne? Üç beş gün sonra "Dananın kuyruğu kopacak" Bakalım, eşi ve kendisiyle birlikte üç çocuğu da okula gidip gelen bir ailenin toplu taşıma araçlarına ödeyecekleri aylık gider kaç lira olarak cebe yansıyacak? Maaşa zam istemek kolay. Grev kararı almak kolay. Zamlı maaş ödemekte kolay. Peki ya sonrası? "Bursa'da hayat çok pahalı" diyerek şikâyet etmek yok. Cebine maaş olarak girenle aylık giderine bir bak bakalım! Kim kazandı kim kaybetti?