A
Admin
Yönetici
Yönetici
Nihat AK/EGE TELGRAF- Sarı limon, sarı lira gibi kıymetlendi; gram altın fiyatlarıyla yarışır oldu. Zirai don vurdu, depoda fire verdi derken, fiyat artışlarına sunulan pek çok sebep bahane mi, yorsa gerçek mi? Ege Telgraf’a konuşan piyasa uzmanları, limon fiyatlarındaki bu çarpıklığa farklı bakış açılarıyla dikkati çekti. LİMONUN ADALET TERAZİSİ Semt pazarında kilogramı 150 lira olan limonu gören vatandaşın isyanına sonuna kadar hak verdiğini vurgulayan İzmir Pazarcılar Odası Başkanı Hamdin Erişen, “Geçen gün semt pazarında alışveriş yaptım. Esnaf arkadaşımız iki kilo limon tarttı. ‘Ne kadar kardeşim?’ dedim. ‘Başkanım, 300 lira ver yeter’ dedi. Kilogramı 150 liraya çıkan limonun karşısında vatandaştan gelen isyan haklıdır. Semt pazarında 150 liraysa, markette bu limon 200 liranın altında değildir. Bu yaşanan bir ekonomik tablo değil; bu, bir karmaşadır. Çünkü bu ülkede serbest piyasa bu kadar da serbest olamaz. Pazarcı esnafı sebze ve meyve halinden güzel limonu 100 ila 130 lira arasında toptan alabiliyor.150 liraya satarak neredeyse sadece ekmeğini çıkarıyor. Pazar esnafında kabahat yok. Asıl sorun, limonu sezonda ucuza alıp sonra stoklayan, piyasayı dilediği gibi yönetenlerde. İşte burada, görev devlete düşer. AK Parti merkezi hükümeti, CHP’li yerel yönetimler… Kimse bu sistemin dışında kalamaz. Bu çarpık düzene göz yummak, vatandaşın “ah”ına, “vah”ına kulak tıkamak olur. Limon bu ülkede artık bir adalet terazisidir. O terazi şaşarsa, pazarcı da şaşar, üretici de, vatandaş da…” dedi. TOPRAKTAN TEZGAHA EMEK Geçtiğimiz sezon, limonun tarlada kilogramının sadece 2 liraya alıcı bulabildiğini belirten Başkan Erişen, “Hasat döneminde limon dalında sadece 2 liraydı ama o dalda çiftçilerin umudu, gecesi, gündüzü sallandı. O fiyata bakıp "Oh ne ucuz" diyenler de oldu. Oysa biz gördük ki o fiyat, bir çiftçinin umutlarının yere düşüş fiyatıydı. Bazı üreticilerimiz ağaçlarını kesmeyi, üretimi bırakmayı düşündü. Çünkü kimse duymadı onların sesini. Tarlada güneşin altında kavrulan eller, sadece toprağı değil, sessizliği de yoğurdu. Ömrünü üretime adamış çiftçilerimiz sezonda yalnız bırakıldı. Ne yazık ki o dönem limon üreticisi çiftçimiz, kimsesizliğe mahkûm edildi. Sonucu ne oldu? Büyük sermaye sahipleri, ucuza tonlarca limon aldı. Aracısı, tüccarı limonu depoladı. Böyle bir sistemde çiftçilik yapılabilir mi? Sürdürülebilir tarım ancak üreticinin hak ettiği değeri bulmasıyla mümkündür. Sürdürülebilir bir limon üretimi için önce üreticiye sahip çıkmamız gerekir. Pazarcı esnafı olarak bizler, o limonun gerçek değerini biliyoruz. Topraktan tezgâha uzanan yolun, alın teriyle döşendiğini biliyoruz. Biz istiyoruz ki artık çiftçimiz feryat etmesin. Bir daha "ağaçları keselim" demesin. Bu topraklar, bu üreticiler, bu emek, yarının garantisidir. Çiftçi üretime küserse tüketecek gıda bulunamaz” diye konuştu. ALIŞVERİŞTE YENİ DÖNEM Semt pazarlarında 15 Ağustos itibarıyla pos cihazlarının daha yaygın şekilde kullanılacağının müjdesini veren Başkan Erişen, “Ekonomik dar boğazda, birçok yurttaş nakit yerine kredi kartına yöneliyor. Semt pazarlarımız uygun fiyatlarıyla her zaman halkın yanında oldu. Ancak kredi kartı geçmemesi nedeniyle vatandaş mecburen marketlere gitmek zorunda kaldı. Biz pazarcılar uzun süre direndik. Ama halkımızın talebine nihayetinde kulak verdik. Şimdi önemli bir adım atıyoruz. 15 Ağustos’tan itibaren, İzmir başta olmak üzere tüm Türkiye'deki pazarcı esnafı POS cihazlarıyla, kredi kartıyla satış yapıyor olacak. Bu gelişme, yüksek fiyatlı marketlere mahkûm kalan vatandaş için adeta bir müjde niteliğindedir. Artık hem uygun fiyat, hem ödeme kolaylığı semt pazarlarımızda halkımızın hizmetinde olacak” ifadelerini kullandı. SOĞUKTAN YANAN CEPLER Limon fiyatlarını arz talep dengesinin belirlediğini dile getiren İzmir Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği (İZKOMDER) Başkanı Orhan Doğan, “Bu yıl zirai dondan sadece tomurcuk halindeki meyveler değil, dalındaki limon da nasibini aldı. Üretim döneminde gelen don, limon hasadını olumsuz etkiledi. Ürün azaldı. Tarlada emekle büyüyen limon, darbe yedi. Ve ardından ne oldu? Ticaret erbabı, elindeki ürünü soğuk hava depolarına, hatta serin mağaralara kaldırdı. Tarladan depoya uzanan bu yol, sadece mesafe değil, aynı zamanda maliyet demektir. Kamyonlara yüklerken fire veriyor limon. Depoya taşınırken birazı eziliyor, çürüyor. Yetmedi, depolandığı alanda yüzde 20’ye yakın fire veriyor. Tüm bu zorlu sürecin sonunda, limona erken yatırım yapanlar, bugünlerde yani limon arzının düştüğü, talebin yükseldiği bu noktada para kazanmaya başlıyor. Ama bu kazanç da sonsuz değil. Çünkü biliyoruz ki yaklaşık bir ay içinde erkenci limonlar hasat edilmeye başlayacak. Piyasaya yeni ürün girince, fiyatlar da yavaş yavaş inişe geçecek” diye konuştu.