A
Admin
Yönetici
Yönetici
Kent merkezinde hissedilen yaşam konforu ve estetik yapı, şehrin proporsiyonla kurduğu uyumdan kaynaklanıyor. Ancak bu denge her bölgede aynı değil. Şehir; içinde pozitif bir yaşam enerjisi sunuyor halka. Kendi motivasyonunu kendi üretiyor. Parkları, doğal güzellikleri, merkezdeki gündüz nüfusunun çoğunluğu, ergonomisi, alışveriş merkezleri, kafeterya ve eğlence alanları, yakın bölgelerdeki kamp ve günübirlik piknik alanlarının çeşitliliği yaşamı diri tutuyor. Adeta 24 saat yaşayan bir organizma gibi; gecesi ayrı, gündüzü ayrı güzel bir kent. Önceki yazılarımda şehirdeki proporsiyondan bahsetmiştim sizlere: “Başta mimarlık, moda ve anatomide sıkça kullanılan ‘proporsiyon’ sözcüğü, en basit anlamıyla bir bütünün parçalarının birbiriyle ve bütün yapı ile ilişkisini ve oranlarını tanımlayan bir kavramdır. Kişinin doğru ve dengeli bir silüet oluşturabilmesi için proporsiyonu hakkında bir fikir sahibi olması önemlidir. Bu fikir doğrultusunda giyim tarzını belirleyen insanlar, göze oldukça hoş gelen kıyafetler giyiyor. Aslında kişinin kendi proporsiyonunu bilerek oluşturduğu görsellik, şehirler için de geçerlidir. Bir şehir inşa edilirken ya da yeniden imar edilirken bu proporsiyonlara dikkat etmek gerekiyor. Mekânların orantısı, yolların, parkların boyları, enleri, binaların yükseklikleri, birbirlerine olan yakınlıkları ve nihayetinde — en önemlisi — bu proporsiyonlar doğrultusunda oluşan şehrin kapasitesi…” Ve eklemiştim: ‘’Psikolojik sıkıntılardan bir tanesi de, insanların kendisini dar alanda rahatsız hissetmelerinden meydana gelir. Maalesef mevcut yapılanma, şehrimizde bizleri sıkışıklık hissine iterek özellikle trafikte psikolojimizin bozulmasına sebep oluyor. Hiyerarşik yapılar şehrin merkezinde parklarla, heykellerle oldukça hoş bir bütünlük sağlarken; kenar mahallelere uzandığımızda üniform yapılar, buradaki sosyal donatı eksiklikleri ve altyapı sorunları gözümüze çarpıyor ve Eskişehir’i kaotik bir şehir hâline getiriyor.’’ Kendi içinde çelişen bir yazı olarak algılamayın bu yazıyı. Çünkü gündüz nüfusu merkezde çok kalabalık. Kenar mahallelerden kent merkezine ulaşım ise yakınlık sebebiyle çok kısa bir süre. İnsanlar merkeze gelir gelmez rahatlıyor. Porsuk kenarı, Hamamyolu, AVM’ler hepimize farklı bir yaşam konforu oluşturuyor. Fakat hala kenar mahallelerde sorunlar var: altyapı, bakımsız yollar, parkların yetersizliği, sosyal donatı eksikleri... Lakin Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce bu mahalleleri geziyor, diyalog kuruyor, çözüm üretmeye çalışıyor. Gece ana caddeler asfaltlanıyor, yeni kavşaklar hizmete girerken mevcut kavşaklarda bekleme süreleri daha doğru bir sinyalizasyonla hızlandırılıyor. Gerek merkezi hükümetin gerekse Büyükşehir Belediyesinin şehre kattıkları, her geçen gün hayat kalitemizi ve çağdaş bir şehirde yaşama imkânımızı belirgin kılıyor. Eskişehir… Güzel şehir. Hizmet eden herkesten Allah razı olsun.