A
Admin
Yönetici
Yönetici
Ekonomist ve vergi uzmanı Göksel Saydam, İran-İsrail geriliminin sadece askeri değil, ekonomik sonuçlarının da ağır olacağı uyarısında bulundu. Özellikle ithalata dayalı gıda sisteminin ciddi risk altında olduğunu belirten Saydam, "En büyük risk, sofraya ulaşan gıdadır" dedi. Bir televizyon programında değerlendirmelerde bulunan Saydam, Kıbrıs'ın jeopolitik konumu nedeniyle Ortadoğu’daki çatışmalardan doğrudan etkilendiğini, bu etkinin özellikle lojistik ve ticari koridorlarda kendini gösterdiğini vurguladı. “Gıda İthal, İthalat Petrole Bağlı; Petrol ise Savaş Riskine” Saydam, küresel ticaretin önemli noktalarından biri olan Hürmüz Boğazı’ndaki olası bir kriz durumunun, gıda fiyatlarını doğrudan etkileyebileceğini ifade etti. “Gıda ithalata, ithalat petrole, petrol fiyatı ise doğrudan savaş ihtimaline bağlı. Nakliye maliyetleri arttıkça, bu zincirin son halkası olan tüketici en ağır bedeli öder,” diyen Saydam, özellikle Kıbrıs gibi dışa bağımlı ekonomiler için bunun hayati bir tehdit olduğunu vurguladı. “Türkiye’den Gelen Ürünlerde Kur Baskısı Artıyor” Saydam, Türkiye’den yapılan ithalatın da TL’nin değer kaybı nedeniyle giderek daha maliyetli hale geldiğini belirtti. “Türkiye’de üretici dolar bazlı fatura kesiyor. Kur farkı, faiz, enflasyon gibi kalemler fiyatlara ekleniyor ve KKTC’deki vatandaş bu bedeli fazlasıyla ödüyor” diyerek, fiyat artışlarının yüzde 40–60 arası olduğunu kaydetti. Vergi Politikası Değişmeli: “Af Değil, Adaletli Tahsilat” Saydam’a göre bu sürecin halk üzerindeki etkisini hafifletmenin yolu, temel ihtiyaç ürünlerinden alınan vergileri azaltmak. Sürekli af yasalarıyla açık kapatmaya çalışan yapının, sürdürülebilir olmadığını vurgulayan Saydam, “Devlet sosyal sorumluluğunu öncelemeli. Vergi afları değil, adil ve istikrarlı tahsilat sistemi kurulmalı” dedi.