A
Admin
Yönetici
Yönetici
Silivri Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan Esenyurt Belediye Başkanı Prof.Dr. Ahmet Özer’in duruşmasını izleyenlerden biri de Gazeteci Cihan Güner’di. Güner, duruşmayla ilgili yorumunu sosyal medya hesabında ‘Peki. Benim kod adım ne?” başlıklı yazıyla paylaştı. İşte o yazı: * “Peki, benim kod adım ne?” Silivri. Mahkeme salonunun soğukluğunu sadece beton duvarlar değil, içerideki suskunluk da örüyor. Kürsüde sadece bir belediye başkanı değil; bir akademisyen, bir yazar, bir aydın var: Prof.Dr. Ahmet Özer. Karşısında ise yıpranmış iddianame ve onu ciddiyetle okumaya çalışan bir yargı düzeni! Savunmasına sakin ama kararlı başladı. Kendi hayatını, mücadelesini, halkla kurduğu bağı anlatırken salonda kalem oynatanların elleri dondu. Zira Özer, yalnızca kendini savunmuyordu. O; Esenyurt’un oylarıyla seçilmiş bir başkanı değil, aynı zamanda bu ülkenin yok sayılan aklını, bastırılan iradesini de temsil ediyordu. Ve geldi o cümle: “Peki, benim kod adım ne?” Kısa bir sessizlik oldu. Ardından salonda tuhaf bir dalga… Bu bir savunma değil, tokat gibi bir soruydu. Çünkü Özer, iddia makamının zorlama delillerini çürütmekle kalmadı; aslında bu ülkede siyaset yapan her muhalifin üzerine yapıştırılmak istenen suç fikrini yerle bir etti. Bir halkın seçme hakkı, bir kentin yerel iradesi, bir bilim insanının onuru… Hepsi birden yargılanıyordu o salonda. Ve Özer, her birini tek tek ayağa kaldırdı. Dedi ki: “Beni bilimle alt edemediniz, siyasetle alt edemediniz. Şimdi Kürt kimliğimle mi vurmaya çalışıyorsunuz?” Kürt olmak, aydın olmak, Türkiye’nin en büyük ilçesine Belediye Başkanı olmak, haksızlığa boyun eğmemek... Bu ülkede her biri ayrı ayrı suç isnadı yapılabildi yıllarca. Şimdi hepsi aynı kişide toplanınca, adalete değil, korkuya yaslanan bir mekanizma yeniden devreye girmişti. Ama bu kez eski ezberler sökmüyordu. Bugün Silivri’de yazılan, bir savunmadan çok daha fazlasıydı. Bu ülkenin barış umudu, yerel yönetim hakkı, çoğulculuğu ve hafızası konuştu. Ve o konuşmanın içinde, bir cümle yankılandı durdu: “Benim kod adım ne?” Belki de bu sorunun cevabı, tam da bu ülkenin vicdanında gizli!