A
Admin
Yönetici
Yönetici
İrem KAYA - EGE TELGRAF/ Ege’nin kendine has doğası ve zengin mutfağı, özellikle sabah kahvaltılarını bir ritüele dönüştürür. Eğer hafta sonu sofralarınıza hem sağlıklı hem de lezzet dolu bir dokunuş katmak istiyorsanız, bol otlu Ege gözlemesi tam da aradığınız tarif olabilir. Taptaze doğadan topladığınız ıspanak, ısırgan otu, pazı ve pırasa gibi yeşilliklerle hazırlanan bu gözleme, sadece karnınızı doyurmakla kalmaz; aynı zamanda size Ege’nin eşsiz doğasını ve samimi kültürünü de sofranıza taşır. GÜNE SAĞLIKLI BİR BAŞLANGIÇ Pazar sabahının dinginliğiyle uyandığınızda, evinizi mis gibi saran zeytinyağının kokusu, iç harcında kullandığınız taptaze otların verdiği doğal aromayla birleşir. Gözlemenin içinde yer alan ısırgan otu, pazı yaprağı ve ıspanak gibi yeşillikler, sadece damak tadınıza değil, sağlığınıza da dosttur. Üstelik bu otlar, Ege’nin zengin topraklarından sofranıza kadar gelen binlerce yıllık bir kültürün parçasıdır. Onları özenle yıkayıp, doğrayıp, peynirle birleştirdiğinizde ortaya çıkan lezzet, sadece basit bir yemek değil, bir yaşam tarzı sunar. Pırasanın ve taze soğanın o kendine özgü keskin ve hafif tatları ise gözlemeye tarifsiz bir canlılık katarken, her ısırıkta içinizi ısıtan samimi bir an yaratır. GEREKLİ MALZEMELER 1 paket hazır yufka (ya da ev yapımı hamur için: 3 su bardağı un, 1 tatlı kaşığı tuz, 1 su bardağı ılık su, 1 yemek kaşığı zeytinyağı) 1 demet ıspanak 1 demet ısırgan otu 1 demet pazı yaprağı 1 adet pırasa 3 adet taze soğan 1 kase lor veya çökelek peyniri 1 su bardağı zeytinyağı Tuz, karabiber, pul biber (isteğe bağlı) NASIL YAPILIR? Otları Hazırlayın: Öncelikle ıspanak, ısırgan otu, pazı, pırasa ve taze soğanı iyice yıkayın. Sirkeli suda bekletip temizleyin ve kurulayın. Ardından ince ince doğrayın. İç Harcı Hazırlayın: Doğranan otları bir kaba alın. Lor peyniri, zeytinyağı, tuz ve baharatları ekleyip güzelce karıştırın. Hamuru Hazırlayın: (Ev yapımı hamur tercih ediyorsanız) Un, tuz, su ve zeytinyağını karıştırarak yumuşak, ele yapışmayan bir hamur yoğurun. Üzerini nemli bezle örterek 20-30 dakika dinlendirin. Gözlemeleri Açın: Hamuru bezelere ayırın ve merdane ile ince ince açın. Hazır yufka kullanıyorsanız, yufkanın bir parçasını alın. İç Harcı Koyun ve Kapatın: Açtığınız hamurun yarısına bolca iç harç koyun, diğer yarısını üzerine kapatıp kenarlarını hafifçe bastırarak mühürleyin. Pişirme: Isıtılmış yapışmaz tavada veya sacda gözlemeleri her iki tarafı altın sarısı olana kadar pişirin. İsterseniz piştikten sonra tereyağı sürerek ekstra lezzet katabilirsiniz. HER DAMAK TADINA UYGUN Hazır yufka ile pratik bir şekilde hazırlayabileceğiniz gibi, vaktiniz varsa kendi hamurunuzu yoğurmak da bu tarifin sırrını daha da özel kılar. Yumuşak, ele yapışmayan hamurunuz, incecik açıldığında içine konan bol otlu harcı mükemmel şekilde sarar. Her bir gözleme, usta işi gibi olur; hem altın sarısı rengini alır, hem de dışı çıtır çıtır, içi ise yumuşacık kalır. Hamurun her kıvrımında, Ege’nin bereketli topraklarının verdiği sabır ve sevgi hissedilir. SAKİN BİR PAZAR SABAHININ EŞLİKÇİSİ Gözlemelerin tavada yavaş yavaş pişerken çıkardığı çıtırtılar, kahvaltı masanızda keyifli sohbetlerin habercisidir. Pişerken salınan zeytinyağı kokusu, çocuklarınızın ve misafirlerinizin iştahını açar. Gözlemeniz hazır olduğunda, sıcak sıcak, ikiye bölerek ya da dürüm gibi sararak sofraya getirin. Yanına ev yapımı reçel, taze domates, salatalık ve mutlaka zeytin ekleyin; bir de taze demlenmiş çayla tam bir Ege kahvaltısı oluşturun. Eğer damak tadınız biraz acıyı seviyorsa, yazdan kuruttuğunuz kırmızı biberleri hafifçe serpiştirmeniz size baharın tazeliğini anımsatacak. HER KAŞIKTA EGE'NİN SAMİMİYETİ Bu gözleme sadece bir yemek değil; Ege’nin doğasından sofranıza uzanan bir yolculuktur. Onun içinde saklı olan sevgiyi, emeği ve doğallığı her lokmada hissedersiniz. Ailenizle, sevdiklerinizle paylaştığınız her pazar sabahı, bu özel tarifle bir kutlamaya dönüşür. Kahvaltı masanızda sadece karnınızı doyurmakla kalmaz, aynı zamanda ruhunuzu da beslersiniz. İşte tam da bu yüzden, “Ege otlu gözleme” hafta sonu kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya adaydır. Pazar sabahları artık sadece uyanmak değil, doğanın armağanlarıyla lezzetlenen, keyifli ve samimi bir sofrada buluşmak demek. Bu tarifle hem kendinizi hem de sevdiklerinizi mutlu edin, sofralarınız şenlensin. Ege’nin bereketi ve sıcaklığı her lokmada yanınızda olsun.