Palmer’dan Uyarı: “İklim Koruması Ekonomiye Zarar Vermemeli”

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
“Markus Lanz” programına katılan Palmer, bürokrasinin iklim politikalarını tıkadığını ve gerçek ilerlemenin önünü kestiğini söyledi.

Merz: “İklim Hedeflerine Bağlıyız, Ama Etkisi Sınırlı”

Federal Başbakan Friedrich Merz, geçtiğimiz günlerde Bundestag’da yaptığı konuşmada, Almanya’nın ulusal ve uluslararası düzeyde kabul görmüş iklim hedeflerine bağlı kaldığını belirtti. Ancak Merz’e göre, Almanya dünya nüfusunun yalnızca yüzde birini ve küresel CO₂ salımının yüzde ikisini oluşturduğu için, tek başına atılacak adımların sınırlı etkisi olacağını dile getirdi. “Yarın Almanya tamamen iklim nötr olsa bile, dünyada tek bir sel ya da orman yangını daha az yaşanmaz” dedi.

Palmer’dan Eleştiri ve Denge Çağrısı

Merz’in bu ifadeleri sorulduğunda Palmer, temel veriler açısından Başbakan’la aynı fikirde olduğunu söyledi: “Dünya nüfusunun yüzde biri, emisyonların yüzde ikisi — bu matematiksel olarak doğru.” Ancak Palmer, iklim politikalarının ekonomiyle çatışmaması gerektiğini vurguladı: “İklim hareketi uzun süredir biliyor ki, doğa tahrip olursa ekonomi uzun vadede ayakta kalamaz. Ancak aynı şekilde, ekonomi çökerse iklim koruması da başarıya ulaşamaz.”

Palmer, yaşam kalitesi, refah ve çevre politikalarının birlikte yürütülmesi gerektiğini savunarak, “İklim koruması ile ekonomik gelişim birbirini dışlamamalı” dedi.

Göpel: "Algı Sorunu Medya ve Siyasetin Sorumluluğu"

Siyasi ekonomist Prof. Dr. Maja Göpel de iklim koruması ile ekonomi arasında yapay bir çelişki yaratıldığını ifade etti. Bu algının teknik imkânsızlıktan değil, siyaset ve medyanın yanlış çerçevelemesinden kaynaklandığını belirten Göpel, “Kötü yönetimi ortadan kaldırmak, etkili ve adil bir yönetişimle karıştırılmamalı” diyerek kamu politikasında netlik çağrısı yaptı.

İklim Bilimciden Uyarı: “Afet Yönetimi Şart”

Hamburg’daki Max Planck Meteoroloji Enstitüsü Direktörü Prof. Jochem Marotzke ise küresel iklim felaketlerinin artık kaçınılmaz hale geldiğine dikkat çekti. Teksas’taki sel felaketi gibi örneklerin artacağını söyleyen Marotzke, “Bu tür olaylar karşısında sadece iklim hedeflerine odaklanmak yeterli değil, aynı zamanda güçlü bir afet yönetimine de ihtiyaç var” dedi. Marotzke’ye göre, insanlık iklim değişikliğine uzun vadede tam anlamıyla uyum sağlayamayacak.

Tübingen’in Modeli: Yatırım, Teşvik ve Kararlılık

Tübingen kenti, 2030 yılına kadar iklim nötr olmayı hedefliyor. Palmer’a göre bu hedefe ulaşmak, yerel düzeyde somut politikalarla mümkün. Şehir, ambalaj vergisi uygulaması, bisiklet altyapısına kişi başına 90 avroluk yatırım ve Deutschlandticket’a yerel sübvansiyonlar gibi adımlar attı. Bu sübvansiyonlar, park gelirlerinden finanse ediliyor. Palmer, “Tübingen’de bir SUV’yi sokakta park etmek isterseniz, yılda yaklaşık 300 avro ödüyorsunuz” diyerek, kaynakların bilinçli kullanımına dikkat çekti.

Rüzgar Türbini Krizi: Bürokrasi Engeli

Ancak Palmer, tüm bu çabalara rağmen federal düzeydeki bürokratik engellerin ilerlemeyi yavaşlattığını vurguladı. İdeal bir konumda planlanan rüzgar türbininin inşaatı neredeyse onaylanmışken, Alman Ordusu'nun helikopter uçuşları nedeniyle son anda itiraz ettiğini anlattı. “Helikopterler rüzgar türbinlerinin etrafından uçamıyorsa, Rusya’ya karşı nasıl duracağız?” diyerek eleştiride bulundu.

Bu süreçte dönemin Ekonomi Bakanı Robert Habeck’ten yardım talep ettiğini belirten Palmer, Habeck’in konuyu Savunma Bakanı Boris Pistorius ile görüşeceğini söylediğini aktardı. Ancak sonuç değişmedi. Palmer, “Sonra ne oldu biliyor musunuz? Maalesef trafik ışığı koalisyonu çöktü,” diyerek hükümetin karar mekanizmasındaki tıkanmaya dikkat çekti.
 
Geri
Üst