A
Admin
Yönetici
Yönetici
İki Köy Enstitülü… Mehmet Başaran, Kırklareli’nde kurulan Kepirtepe Köy Enstitüsünü sonrasında da Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü’nü bitirir. Gezici Başöğretmenlik yapar uzun yıllar… 1926 Lüleburgaz/ Ceylanköy doğumludur… Şiir, öykü, araştırma/ inceleme, çocuk kitaplarıyla geçen bir ömür… Elimde tümü Ömer Serin için imzalanmış onlarca kitap var… Sanki bir hasat dönemine yakalanmış da bu kadar kitap yazmış, Yazabilmiş… Bir dönemin tüm benliğini ve yaşam ilişkilerini aktarmış… Ömer Serin’in Aksu Köy Enstitüsünde öğretmeni olan Mehmet Başanan ile de sürekli olan bir dostluğu gündeme gelmiş… Hiç de kopmamışlar… Yeri geldikçe de kitaplarında öğrencisi Ömer Serinden söz eder… “Devrimci Eğitim Köy Enstitüleri (Tonguç Yolu)” isimli kitabın 136’ıncı sayfasında şöyle bahseder: “Elmalı’dan Ömer Serin: “Beni Malazgirt’e verdiler hocam,” diyordu. Orası da yurdumuzun bir köşesi değil miydi? Doğu Anadolu’ya ‘sürgünyeri’ gözüyle bakanları kınıyordu. Fırsattı bu onun için, yeni bir çevreye emeğini katacaktı…” diyecek ve imzaladığı kitaba da şunları ilave edecekti: “Bin yıllık dostum, güzel insan, aydınlanma savaşçısı Ömer Serin’e sevgilerle, 22 Haziran 1999 Mehmet Başaran” Yine “Sürgünler” isimli kitabın son sayfasında yer alan Sürgünler için yazdığı şiirde de: “Behzat’ı Erzincan’a Ömer’i Malazgirt’e sürdüler Hala açıkta kahrın ağır işçisi Talip Düşünmeyi hayır demeyi öğretti diye Edirne’den Hakkari’ye gidiyor Ahmet kaya Turan…” Ömer Serin’in çocuklarının duyarlılıklarıyla gelen bu kitaplar, tam 60’yılın hatıraların önüme sererken kültürün, edebiyatın, yazın dünyasının ve sanatsal düşünme yazgısının sırlarını önüme seriyordu… Ömer Serin, kitap okumamış gibi geliyor bana… Sanki kitapları çalışmış ve her okuduğu kitabın eleştirilerin kulak kesilmiş ve her gazete kupürünü de okuduğu kitapların arasına koyarak, O dönemin ruhuna ve iklimine de katkılar koymuş… Küçük küçük anekdotlarla Ömer Serin’in sırlarını sizlerle paylaşmayı ve toprak ağalarıyla giriştiği mücadelenin de gizemini anlatmaya çalışacağım… Ömer Serin, bir öğretmenden çok fazlasıdır… Bir halk kahramanı, bir devrimci ve aynı zamanda edebiyatçıdır, gazetecidir, öykücüdür… Önümüzdeki günlerde de Mahmut Makal ile ilişkisine değinecek ve oğulları tarafından yazılan bir kitaptan söz edeceğiz… Bir insanın belleği, kişilik katmanlarında bu kadar mı değer bulur ve değerli hissettirir… Kitapların arasındaki bir kişi olarak bahtiyarım… Vesselam…