Okan hocayı alkışlıyorum

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Teknik direktörün görevi nedir? Takımını iyi mücadele ettirmek, şampiyon yapmak, futbolcularla iyi diyalog kurup, elindeki kadroyla bütünleşmek. Bakıyorum insanlar diyor ki, ‘Galatasaray’ın mükemmel kadrosu var, Okan hoca çok şanslı. Kim olsa bu takımı şampiyon yapar...’ Böyle bir zihniyet, düşünce tarzı olabilir mi?
Herkese soruyorum; bu yıldızlar topluluğu takımı idare etmek kolay iş mi? Her futbolcunun ayrı bir problemi var. Bu problemler dışarıya hiç yansımadan, kendi içlerinde halloluyor ve sorun çıkmıyor. Bugün Okan hocanın yerinde başka biri olsa, bu başarıları yakalamak çok daha zorlaşır. Hadi bunu geçtim... Barış Alper’i önde solda ve sağda oynatıyor, sıkışırsa sağ bek, sol bek oynatıyor.
Gaziantep maçı için henüz hazır olmayan Osimhen’in yerine Barış Alper’in oynaması bekleniyor. Icardi tam hazır değil. Şimdi Okan hoca Barış’ı santrfor olarak hazırlıyor. Strasbourg maçında hepimiz gördük. Hatta bu Barış’a ne olmuş böyle diye şaşırdım. Rakip defansın içine giriyor, kalçasını kullanıyor, yanına kimseyi yanaştırmıyor. Hava toplarında yerden bir metre sıçrıyor ve mükemmel vuruşlar yapıyor.
Aynı şekilde Sallai... Ön çizgilerde oynayan bir futbolcu. O da sağ bekte harikalar yaratıyor. Hücuma çıkıyor, gol atıyor, attırıyor. Kaan sağ bek, stoper ve orta sahada oynuyor. Bu futbolculardan bu kadar randıman almayı, her mevkide oynatmayı hangi teknik adam yaptı da başarılı oldu? Adam üç sene üst üste şampiyon olmuş, Türkiye’de destan yazmış, hala kulp takıp çamur atmaya çalışanlar var.
Icardi, Osimhen bugün böyle kaliteli bir teknik direktörle çalışmasaydı, Galatasaray’a gelirler miydi? Tabii başarının tamamını Okan hocaya bağlamıyorum. Taraftar müthiş, futbolcuyu havaya sokuyorlar. O futbolcu da neyi varsa sahaya koyuyor. Yönetim mükemmel. Futbolculara ne söz verdilerse yapıyorlar. Osimhen ve Sane’yi getirmek, bonservisini almak kolay bir iş mi? Hazırlık maçlarına bakıyorum, yedek ağırlıklı bir kadro ama buna rağmen takım 90 dakika basıyor. Sane 75’te giriyor, 15 dakika oynuyor, 5 tane gol pozisyonu buluyor. Adamın içinde turbo var, ayakları raket gibi.
Evet Galatasaray’ın taraftarı, yöneticisi, hocası Şampiyonlar Ligi’ni hedef koymuşlar. Bu kenetlenmeyle başarılı olabilirler mi? Tabii olabilirler. Şu an Galatasaray, Avrupa’nın sayılı takımları arasına girmek ve kendini kabul ettirmek için var gücüyle çalışıp hazırlanıyor.

Top artık Mourinho’da

Fenerbahçe’nin Lazio karşısındaki futbolunu beğendim. Yusuf, Bartuğ, Oğuz, İrfancan ve Mert gibi yerli futbolcuların tempoyu düşürmeden oynaması, maçın büyük bölümünde rakibine baskı yapması, taraftarı ümitlendirdi.
Oosterwolde, Brown, Szymanski, Duran çok iyi futbolcular. Djiku, En Nesyri, Amrabat bunlar da iyi isimler. Yeni transferler de geliyor. Defansa Skriniar, sağ beke Semedo geldi. Baktığın zaman daha da gelecekler var ve harika bir kadro olacak.
Mourinho’nun şikayet etmeye hiç hakkı yok. Duran gibi, En Nesyri gibi iki iki golcü var. Sen onları iyi hazırlayabilir, topla buluşturabilirsen Fenerbahçe sorun yaşamaz. Ama her şey Mourinho’da bitiyor. Artık şikayetleri bırakıp her konuşmasında başkanı hedef göstermemesi lazım.
En önemlisi Mourinho’ya birinin bunları anlatması gerekiyor. Geçen seneki gibi her maç sonrası bahane bulup, futbolcularla iyi diyalog kuramazsa geçen sezonun tekrarını seyrederiz. Feyenoord ile oynanacak maç öncesi panik yapmaya gerek yok. Lazio karşısında ilk yarı oynadığın futbolu, Hollanda ekibi karşısında 70 dakika oyna sorun yaşamadan turu geçersin. Panik yapmadan, moral bozmadan, ‘benim kadrom iyi’ diyerek önüne bakacaksın.
 
Geri
Üst