A
Admin
Yönetici
Yönetici
■ Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’u, Fazilet Partisi İstanbul İl Başkanlığı döneminden beri tanırım.
Bunca yıldır tanıdığım Numan Kurtulmuş’un en önemli özelliklerinden birisi heyecanını saklama başarısıdır.
Dün Saraybosna’da Kurtulmuş’un ilk kez heyecanını saklamadığını gördüm.
Bu heyecan, gözlerin TBMM’ye çevrilmesi ya da kurulacak Komisyon’a başkanlık edeceği için duyulan bir heyecan değildi.
102 yaşındaki Cumhuriyetimizin 41 yıldır uğraştığı terörü bitirme noktasına gelmesinden duyduğu bir heyecandan söz edebiliriz.
Bizim Komisyon’dan beklentilerimiz olduğu gibi Kurtulmuş’un da beklentileri var.
Mesela çalışmalar sırasında kullanılacak siyaset dilinin özenli olması, mesela Komisyon’un çalışmalarının tabana yayılabilmesi gibi beklentiler bunlar.
Biz gazeteciler üye sayısı, muhtemel kanun teklifleri üzerinde dururken Kurtulmuş özellikle sosyolojinin üzerinde duruyor.
Meclis’e çizdiği sınır önemli, süreci, halkın oylarını alarak seçilmiş isimlerin muhataplarıyla götürecek.
Zaman zaman meslek okulu gibi çalışan üniversiteleri, sivil toplumu da devreye sokacak.
Yine de Komisyon’un ne kadar süre devam edeceği, bir ihtisas komisyonu haline dönüp dönmeyeceği konusunda net sınırlar çizmiyor.
Görünen o ki, klasik siyasi reflekslerin dışında bir çalışma prensibiyle ilerleyecek kurulacak Komisyon.
■ Bosna’da bugünlerde gündem Boşnak böreği içerisindeki kıymanın oranı. Enflasyonu bu şekilde tartışıyorlar.
Başkan Kurtulmuş, Saraybosna’da yaşanan gelişmelere Türkiye olarak farklı gözle baktığımızın altını çiziyor özellikle.
Kafilede bir dönem Bosna’da görev yapmış Eski Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da var.
Akar, Srebrenitsa soykırımında ihmalini herkesin bildiği Hollandalı Barış Gücü Komutanı’yla, yıllar sonra bir NATO toplantısında karşılaştıklarını, çıkışta kendisine söylediklerini anlattı. Gariptir, Hollanda’da bu soykırıma göz yumanlarla ilgili bir dava açıldı ama elbette sonuç çıkmadı.
Türkiye, Dayton Anlaşması’yla buraya gelen Özel Temsilci’nin yaptıklarını da yakından takip ediyor. Eğer AB üyeliği gerçekleşmezse gelecekte ayrılıkçı güçlerin tekrar çatışma başlatması ihtimali masada. AB ile müzakereler sürüyor ama tam üyelik ne zaman olur hiç belli değil.
■ Türkiye, Sırbistan ile iyi ilişkiler kurarak, Bosna-Hersek Federasyonu içerisindeki ayrılıkçı Sırp hareketini de etki altında tutma politikasını yıllardır sürdürüyor.
Görünen o ki, Sorosçular bu durumdan pek memnun olmadıkları için “Türkler buraya cami, Sırbistan’a yatırım yapıyorlar” propagandasına başlamışlar. Sokakta karşılık bulmaları hiç kolay değil ama Haçlı kafasının değişik versiyonlarla sürüyor olması da düşündürücü.