A
Admin
Yönetici
Yönetici
Pelin PEKEDİS - EGE TELGRAF/ Ege’nin en çok bilinen rotaları artık yetmemeye başladı… Tatilciler, kalabalıktan uzak, doğayla baş başa kalabilecekleri yeni kaçış noktaları arıyor. Ayvalık’ın gözlerden uzak bir köşesinde, sadece bilenin bildiği bir sahil var: Çataltepe Plajı. Kimi onu Cunda’nın arka bahçesi, kimi ise Ege’nin son saklı cenneti olarak tanımlıyor. Sadece rüzgârın sesi, kuş cıvıltıları ve huzurun adresi...
Çataltepe, adını çevresindeki iki yükseltinin oluşturduğu çatal biçimli yapıdan alıyor. Bu bölge yıllar önce çocuk hikâyelerinde “hayaletli tepe” olarak anılsa da, bugün artık bir doğa masalının baş kahramanı. Mezarlık olduğu söylenen eteklerinde artık yalnızca sessizlik, zeytin ağaçlarının hışırtısı ve rüzgârın taşıdığı deniz kokusu var. Plajın bulunduğu koy, ince altın sarısı kumları ve turkuaz tonlarındaki deniziyle görenleri kendine hayran bırakıyor.
Çataltepe Plajı, rüzgârı kesen doğal konumuyla dikkat çekiyor. Yılın büyük bölümünde sakin kalan denizi, özellikle çocuklu aileler için güvenli bir yüzme ortamı sunuyor. Kıyıya kadar sığ ilerleyen denizi, berraklığı ve hafif serinliğiyle tam bir yaz klasiği. Hafta içi sessizliğiyle büyüleyen bu koy, özellikle Eylül ayında ayrı bir güzelliğe bürünüyor. Poyraz rüzgârı eşliğinde denize girmek ise buranın müdavimlerinin en sevdiği ritüellerden biri.
Çataltepe, dev otellerin gölgesinden uzak, doğaya uyumlu konaklama seçenekleriyle öne çıkıyor. Sahil boyunca sıralanan butik pansiyonlar, bungalov evler ve doğal kamp alanları; doğasever tatilciler için ideal bir konaklama sunuyor. Karavanıyla gelenler için özel alanlar mevcut. Sabah çadırınızdan çıktığınızda denize birkaç adımda ulaşabilir, gün boyu doğanın içinde zaman geçirebilirsiniz. Yıldızlar altında kamp ateşiyle geceyi noktalamak ise bu tatilin en romantik anı oluyor.
Çataltepe yalnızca bir plaj değil, aynı zamanda tarih ve kültürle iç içe bir rota. Yakın çevresinde yer alan eski Rum köyü Tırhala, taş sokakları, asırlık evleri ve samimi kafeleriyle ziyaretçileri geçmişe götürüyor. El yapımı hediyelikler, geleneksel kahveler ve fotoğraflık detaylarla dolu bu küçük köy, doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için de ideal. Yakın çevredeki antik kalıntılar ise tarih meraklılarına hitap ediyor.
Çataltepe’ye ulaşmak aslında küçük bir keşif yolculuğu. Cunda’nın merkezinden “eski yol” tabelasını takip edip, değirmenin yanından sağa saparak Patriça yönüne ilerlediğinizde sizi bu saklı koy karşılıyor. Yol üzerinde göreceğiniz Dersal ve Üstünkent gibi siteler, bölgenin ne kadar sakin ve korunaklı kaldığını gösteriyor. Özel aracı olmayanlar içinse Cunda taksiden Mustafa ve Önder kardeşler bölgeye uygun fiyatlarla ulaşım sağlıyor. Alternatif olarak, son yıllarda başlayan minibüs seferleriyle de rahatça buraya ulaşmak mümkün.
Plajda yalnızca yüzmekle kalmayın; çevredeki bakir koylara düzenlenen günübirlik yat turları, denizin gerçek güzelliğini yaşamak isteyenlere özel bir deneyim sunuyor. Dilerseniz kano veya paddleboard kiralayarak çevreyi keşfedebilir, şnorkelle berrak sular altında bambaşka bir dünya görebilirsiniz. Doğanın içine karışmak için bundan daha iyi bir yol olabilir mi?
Bölgede dev restoran zincirleri yok, ama her lokmanın bir hikâyesi var. Sahil boyunca yer alan yerel işletmelerde taze deniz ürünleri, zeytinyağlılar ve köy kahvaltıları öne çıkıyor. Özellikle gün batımına karşı kurulan masalarda yenen mezgit, ahtapot ya da levrek; yanında buz gibi bir içecekle birleştiğinde Ege’nin ruhunu damağınızda hissediyorsunuz.
Elektronik cihazlardan kopmak, sosyal medya bildirimlerinden uzaklaşıp sadece denizi ve rüzgârı dinlemek isteyenler için Çataltepe Plajı bir kaçış değil, dönüş noktası. Sabahın ilk ışıklarında kuş sesleriyle uyanmak, akşamları yıldızlarla dolu bir gökyüzüne bakmak… Burada zaman yavaşlıyor. Hayat, olması gerektiği gibi akıyor.
Tüm bu özellikleriyle Çataltepe Plajı, Ege’de henüz keşfedilmemiş bir cevher. Ne Sarımsaklı’nın kalabalığı, ne Cunda’nın turistik yoğunluğu... Burası başka bir dünya. Daha sade, daha doğal, daha gerçek. Eğer siz de bu yaz kalabalıktan kaçmak, gerçekten dinlenmek ve doğayla baş başa kalmak istiyorsanız, rotanızı Çataltepe’ye çevirin. Çünkü huzur artık burada.
ESKİ BİR EFSANENİN GÖLGESİNDE
Çataltepe, adını çevresindeki iki yükseltinin oluşturduğu çatal biçimli yapıdan alıyor. Bu bölge yıllar önce çocuk hikâyelerinde “hayaletli tepe” olarak anılsa da, bugün artık bir doğa masalının baş kahramanı. Mezarlık olduğu söylenen eteklerinde artık yalnızca sessizlik, zeytin ağaçlarının hışırtısı ve rüzgârın taşıdığı deniz kokusu var. Plajın bulunduğu koy, ince altın sarısı kumları ve turkuaz tonlarındaki deniziyle görenleri kendine hayran bırakıyor.
HER MEVSİM GİRİLEBİLEN BİR DENİZ
Çataltepe Plajı, rüzgârı kesen doğal konumuyla dikkat çekiyor. Yılın büyük bölümünde sakin kalan denizi, özellikle çocuklu aileler için güvenli bir yüzme ortamı sunuyor. Kıyıya kadar sığ ilerleyen denizi, berraklığı ve hafif serinliğiyle tam bir yaz klasiği. Hafta içi sessizliğiyle büyüleyen bu koy, özellikle Eylül ayında ayrı bir güzelliğe bürünüyor. Poyraz rüzgârı eşliğinde denize girmek ise buranın müdavimlerinin en sevdiği ritüellerden biri.
KAMP VE KARAVAN TUTKUNLARINA…
Çataltepe, dev otellerin gölgesinden uzak, doğaya uyumlu konaklama seçenekleriyle öne çıkıyor. Sahil boyunca sıralanan butik pansiyonlar, bungalov evler ve doğal kamp alanları; doğasever tatilciler için ideal bir konaklama sunuyor. Karavanıyla gelenler için özel alanlar mevcut. Sabah çadırınızdan çıktığınızda denize birkaç adımda ulaşabilir, gün boyu doğanın içinde zaman geçirebilirsiniz. Yıldızlar altında kamp ateşiyle geceyi noktalamak ise bu tatilin en romantik anı oluyor.
TARİHLE DOĞA YAN YANA
Çataltepe yalnızca bir plaj değil, aynı zamanda tarih ve kültürle iç içe bir rota. Yakın çevresinde yer alan eski Rum köyü Tırhala, taş sokakları, asırlık evleri ve samimi kafeleriyle ziyaretçileri geçmişe götürüyor. El yapımı hediyelikler, geleneksel kahveler ve fotoğraflık detaylarla dolu bu küçük köy, doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için de ideal. Yakın çevredeki antik kalıntılar ise tarih meraklılarına hitap ediyor.
YOLCULUĞUN KENDİSİ BİLE KEYİF
Çataltepe’ye ulaşmak aslında küçük bir keşif yolculuğu. Cunda’nın merkezinden “eski yol” tabelasını takip edip, değirmenin yanından sağa saparak Patriça yönüne ilerlediğinizde sizi bu saklı koy karşılıyor. Yol üzerinde göreceğiniz Dersal ve Üstünkent gibi siteler, bölgenin ne kadar sakin ve korunaklı kaldığını gösteriyor. Özel aracı olmayanlar içinse Cunda taksiden Mustafa ve Önder kardeşler bölgeye uygun fiyatlarla ulaşım sağlıyor. Alternatif olarak, son yıllarda başlayan minibüs seferleriyle de rahatça buraya ulaşmak mümkün.
HERKES İÇİN AYRI DENEYİM
Plajda yalnızca yüzmekle kalmayın; çevredeki bakir koylara düzenlenen günübirlik yat turları, denizin gerçek güzelliğini yaşamak isteyenlere özel bir deneyim sunuyor. Dilerseniz kano veya paddleboard kiralayarak çevreyi keşfedebilir, şnorkelle berrak sular altında bambaşka bir dünya görebilirsiniz. Doğanın içine karışmak için bundan daha iyi bir yol olabilir mi?
YEREL LEZZETLERLE ZENGİN MUTFAK
Bölgede dev restoran zincirleri yok, ama her lokmanın bir hikâyesi var. Sahil boyunca yer alan yerel işletmelerde taze deniz ürünleri, zeytinyağlılar ve köy kahvaltıları öne çıkıyor. Özellikle gün batımına karşı kurulan masalarda yenen mezgit, ahtapot ya da levrek; yanında buz gibi bir içecekle birleştiğinde Ege’nin ruhunu damağınızda hissediyorsunuz.
UZAKLAŞ, SESSİZLEŞ, YENİLEN
Elektronik cihazlardan kopmak, sosyal medya bildirimlerinden uzaklaşıp sadece denizi ve rüzgârı dinlemek isteyenler için Çataltepe Plajı bir kaçış değil, dönüş noktası. Sabahın ilk ışıklarında kuş sesleriyle uyanmak, akşamları yıldızlarla dolu bir gökyüzüne bakmak… Burada zaman yavaşlıyor. Hayat, olması gerektiği gibi akıyor.
EGE’NİN YENİ GÖZDESİ
Tüm bu özellikleriyle Çataltepe Plajı, Ege’de henüz keşfedilmemiş bir cevher. Ne Sarımsaklı’nın kalabalığı, ne Cunda’nın turistik yoğunluğu... Burası başka bir dünya. Daha sade, daha doğal, daha gerçek. Eğer siz de bu yaz kalabalıktan kaçmak, gerçekten dinlenmek ve doğayla baş başa kalmak istiyorsanız, rotanızı Çataltepe’ye çevirin. Çünkü huzur artık burada.