A
Admin
Yönetici
Yönetici
Derleyen: Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr – Uzakları yakın etmek derken kastedilen, aslında uzakta bulunan bir şeyi yakına getirmek değildir. Belki de sevdiğiniz birinin sesini duymak, mesafeleri unutturup uzakları yakın edebilir. Tabii bunun için önce telefonun icadı, sonra yaygınlaşması ve sonunda iletişimin başarıyla sürdürülmesi gerekiyordu. 1900’lerin başında tüm bunlar olması gerektiği gibi giderken düzelmesi gereken önemli ve 11 bin tonluk bir sorun vardı. Yani telefon icat edilmiş, her gün yüzlerce kişi uzakları yakın etmek istiyordu ama tüm bu işlerin yürütüldüğü telefon santral binasının taşınması için kısa zamanda çok yol alınması gerekiyordu. O dönemlerde aranan ‘hız’ tıpkı telefonla aranan kişiye ulaşılan süre gibi, bugüne oranla son derece yavaştı. Çünkü telefonun icat edildiği ilk zamanlardan yakın geçmişte cep telefonu herkese ulaşana kadar, insanlar birbirlerini doğrudan arayamıyordu. Çağrılarını abonelerin kablolarına bağlı merkezi bir santralde manuel olarak iletmek için bir aracıya ya da bir telefon operatörüne ihtiyaç duyuyorlardı. Ancak o santralde işlerin bir an bile durması ulusal ve uluslararası iletişimin kopması demekti. Bunu yapmadan binadaki sistemlerin taşınması imkânsız olduğundan akla gelen tek bir fikir vardı. Binayı içindeki sistem ve insanlar çalışırken temelinden söküp taşımak!
170 BİN TELEFON AYNI ANDA SUSABİLİR
1888'de Alman-Amerikalı mimarlar Bernard Vonnegut ve Arthur Bohn tarafından Indianapolis'te kurulan Vonnegut, Bohn & Mueller firmasının Indiana Bell Telefon Santrali için inşa ettiği yapı, zaman içerisinde yetersiz gelmeye başlamıştı. Şehre hizmet veren yalnızca 3 telefon firmasından biri olan Indiana Bell için pek çok büyütme, yıkım gibi planlar yapılmıştı ancak hiçbiri pek de mantıklı bulunmadı. 1920'lere gelindiğinde, diğer 4 şirket ile Indiana Bell Telephone Company'de birleşerek yaklaşık 5 bin kişiyi istihdam etti ve Indiana içinde yaklaşık 170 bin telefona hizmet vermeye başladı. Şehrin büyümesi, yeni yapılaşma planını gerektiriyor ve santralin konumu tüm planları suya düşürüyordu. Bernard'ın oğlu Kurt Vonnegut, telefon şirketi eski binanın yıkılmasını içeren bir proje önerdiğinde, babasıyla birlikte şirkette çalışıyordu. Kurt daha sonra yenilikçi bir alternatif daha önerdi, binayı olduğu gibi taşırlarsa, iletişim hizmetlerinin sürekliliğini sağlayabilir ve böylece işlevsel bir altyapıdan vazgeçmeden her şeyi değiştirebilirlerdi. Kurt Vonnegut’ın bu önerisine sıcak bakılmıştı. 12 Ekim 1930 günü 52 işçiyi, 11 bin tonluk ağır ve zor bir görev bekliyordu. Yaklaşık 1 ay sürecek olan iş, Indiana Bell Telefon Santrali’ndeki 600 kişi çalışmayı sürdürsün ve halk istediği zaman telefona ulaşabilsin diye, 14 Kasım’da her şey çalışmaya devam ederken tamamlandı. Eşi benzeri görülmemiş bir ‘taşınma’ tarihe geçecek bir başarıyla sonuçlanana kadar her şey en ince detayına kadar hesaplandı. Sonuçta taşınması gereken, telefon santralinin malzemeleri değildi. Santralin kendisi, bina ve içindekiler çalışmayı sürdürürken temelinden sökülüp yaklaşık 90 derece yanda bulunan boş araziye taşınacaktı. 52 işçi ve projenin yöneticileri bunu yalnızca tarihe geçmek için de yapmıyordu. Eğer bu yöntemi tercih etmeselerdi 170 bin telefonun iletişimi aynı anda kesilecekti. Binlerce insanın işi, hayatı ve iletişimi duracak ve kısa süre içinde de geri gelmeyecekti. Neyse ki planlar titizlikle yapılmış ve herkes işini son derece ciddiyetle sürdürüyordu.
Alıntı Metni
INDİANA BELL’DEN 1 YIL ÖNCE YALOVA’DA YAPILDI
Bu operasyon bugün bile tarihin en büyük inşaat hamlelerinden biri olmaya devam ediyor. Ancak o dönem tüm bunlar yapılırken yaşanacak en ufak aksaklık, binanın enkaza dönmesine, içindeki yüzlerce insanın ise hayatını kaybetmesine neden olabilirdi. Bina taşıma operasyonlarının pek çok başarısızlıkla sonuçlanmış örnekleri olmasına rağmen, dünya çapında ses getiren başarılı örnekler de mevcut. Üstelik bunlardan biri Mustafa Kemal Atatürk’ün isteğiyle yapılan taşınmaydı. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, tek bir ağaç bile kesilmesin diye 1936 yılında yazlık evi, Yalova’daki Atatürk Köşkü'nün 4 metre doğuya taşınmasını istemişti.
Bu operasyonların bir diğer başarılı örneği de 1847’de inşa edilen Londra'nın Mermer Kemeri’nin taşınması olmuştu. Başlangıçta yeni inşa edilen Buckingham Sarayı'nın girişinde bulunan kemer, Buckingham Sarayı'nın genişletilmesinin ardından 1851’de söküldü ve Hyde Park yakınlarındaki bir yere getirildi. Kolombiya, Bogota'daki Cudecom Binası da 7 bin ton ağırlığındaydı ve Ekim 1974'te yaklaşık 28 metre taşındı. Çelik silindirler kullanılarak taşınan 8 katlı bina, tıpkı Indiana Bell’in taşınma sebeplerinden biri olan, cadde inşa etmek üzere batıya doğru çekildi. Cudecom Binası'nın taşınması 30 yıl boyunca Guinness Dünya Rekorları Kitabı'nda yer aldı. 1950 yılında, Guadalajara şehrinde bulunan Compania Telefónica de Mexico’nun taşınma Indiana Bell’e çok daha fazla benziyordu. Meksika Telefon Şirketi binası, telefon operasyonlarında herhangi bir kesinti olmadan 11,8 metre kenara taşındı. Binanın ağırlığı bin 700 tondu. Proje 1950'nin mayıs ayında başladı, kasım ayında sona erdi. Indiana Bell’e benzeyen çok fazla taşınma işlemi yapılmıştı. Ancak hiçbirinin kaderi yine de onun gibi olmadı.
37 YIL SONRA YIKILDI, ÜSTÜNE 7 KAT ÇIKILDI
Pek çok yerde binaların üzerine birkaç kat eklendiği ve yeni alan yaratıldığı görülmüştür. Ancak bunlar doğru şekilde yapılmadığında, statik hesaplar göz ardı edildiğinde tüm kat çıkılan binaların sonu ani çökmeler olabilir. Hatta içinde bulunan insanları bile öldürebilen binalar için pek de güvenli olduğu söylenemez. Indiana Bell yeni yerine taşındıktan sonra hemen bitişiğindeki arsaya bir eklentisi inşa edildi. 37 yıla yakın bir süre birlikte kullanılan 2 bina da nüfus artışı ve iletişimin hızlanmasına yenik düşecekti. Yine yetersiz kalan telefon santralinin taşınan, ilk inşa edilen kısmı 1968’de yıkıldı. Yerine 20 katlı, 7 katı sonradan inşa edilen eklentinin üzerine bindirilen yeni bir bina inşa edildi. Günümüzde bu yapı hâlâ eski yerine duruyor. Tabii ki artık telefon santrali olarak kullanılmıyor.
Alıntı Metni