A
Admin
Yönetici
Yönetici
İrem KAYA - EGE TELGRAF/ Balıkesir’in incisi Ayvalık, sadece zeytinyağı ve taş sokaklarıyla değil, yaz mevsiminde ruhu serinleten sahilleriyle de büyülüyor. Ancak bu sahiller arasında biri var ki, yıllardır bölge halkının ilk tercihi, tatilcilerin ise yeniden keşfettiği bir güzellik... Sarımsaklı Plajı, çocukluk anılarını da, doğanın cömertliğini de içinde barındıran, altın sarısı kumsalı ve duru deniziyle Ege’de nefes almak isteyen herkesin adresi olmaya devam ediyor. Ne Foça’nın nostaljisi ne Çeşme’nin kalabalığı... Burası Ayvalık’ın altın gibi sakladığı kıyısı: Sarımsaklı.
Sarımsaklı Plajı, sadece uzunluğuyla değil, kumunun eşsiz dokusuyla da ziyaretçileri etkiliyor. Toprağa değil sanki ışıltılı bir kuma basıyormuş gibi hissettiren kumsalı, güneş ışığıyla birleştiğinde göz kamaştırıyor. Ne çamur gibi yapışan, ne de çakıl gibi ayağı acıtan bir dokusu var... Her adımda ayaklarınız yumuşacık bir kuma gömülüyor ve gözünüz ufuk çizgisine uzanıyor. 7 kilometre boyunca uzanan bu kumsal, sadece uzunluğu değil, genişliğiyle de kalabalığı asla dert etmeyen, herkese bir havlu mesafesi alan sunan bir doğa harikası.
Sarımsaklı’nın denizi, Ege’nin kuzeyine özgü o serin, berrak suyu sunuyor tatilcilere. İlk anda ürperten, ama birkaç kulaç sonra alıştıkça vücudu tazeleyen bir serinlik bu. Zaman zaman sığlaşan, zaman zaman aniden derinleşen yapısıyla her kulaçta sürprizler sunuyor. Özellikle sonbaharda, iyot kokusu ve azalan kalabalıkla birleştiğinde, Sarımsaklı başka bir karaktere bürünüyor: daha sessiz, daha içe dönük ama bir o kadar da huzurlu...
Bir zamanlar yabancı turistlerin akınına uğrayan, şimdi ise yerli gezginlerin gizli rotası haline gelen Sarımsaklı, geçmişteki ününü yeniden kazanıyor. Elbette zaman içinde çevresinde siteleşmeler artmış, kalabalıklaşma olmuş... Ancak plajın doğası, denizi ve kumu hâlâ ilk günkü güzelliğini koruyor. Belki artık çıplak güneşlenen turist yok, ama sabah yürüyüşü yapan teyzelerin gülümsemesi var. Belki animasyon yapan gençlerin müziği uzaklarda çalıyor, ama sabah erken saatlerde kampçılar hala kahvelerini yudumluyor.
Gün boyunca sahilde hayat hep canlı. Mısırcıların sesi, midyecilerin tepsisi, simitçilerin sabah selamı... Plajda tek başına gelenler için bile güvenli bir ortam. Ailelerin arasında bir havlu uzatıp denize girmek mümkün. Denize dalarken bir yandan jetskilere dikkat etmek gerekse de, kıyıdaki o canlılık Sarımsaklı’nın yaz ruhunu hep diri tutuyor. Bu plaj hem çocukların kumdan kale yaptığı bir oyun alanı, hem de yalnız kalmak isteyen bir çiftin huzur bulduğu kıyı.
Sarımsaklı’ya ulaşmak düşündüğünüzden daha kolay. Ayvalık merkezden sadece 10 dakikalık bir minibüs yolculuğuyla bu kumsala ulaşmak mümkün. Kendi aracıyla gelenler için ise Balıkesir – Ayvalık karayolu boyunca tabelaları takip etmek yeterli. Yollar kolay, manzara huzurlu, varış noktası ise büyüleyici...
Sarımsaklı Plajı’nda yalnızca deniz yok, çevresinde gezilecek yerler de dolu dolu. Cunda Adası’na kısa bir tekne yolculuğu, Ayvalık’ın tarihi sokaklarında bir yürüyüş, Şeytan Sofrası’nda gün batımı... Tatilinize anlam katan, hatıraları derinleştiren rotalar. Günübirlik gezilerle hem denizi hem de tarihi yaşayabilirsiniz.
Sarımsaklı Plajı sadece doğasıyla değil, lezzetleriyle de fark yaratıyor. Sahil boyunca dizilen restoranlar, gün batımına karşı servis edilen taze balıklar, mezeler ve serinletici içeceklerle ziyaretçileri adeta şımartıyor. Akşamüstü bir levrek, yanında zeytinyağlılar ve hafif bir müzik… O an geldiğinizden beri aradığınız huzur işte o sofrada.
Ayvalık’ın bu saklı sahili, hem ilkbaharda yalnız kalmak isteyenlerin, hem yazın kalabalığı seven ailelerin, hem de sonbaharda kıyıya dalıp düşünmek isteyenlerin adresi. Sarımsaklı Plajı, her mevsim başka bir karaktere bürünen, ama her zaman aynı sadelikte kalmayı başaran ender yerlerden biri. Belki bir turistin hatırası, belki bir çocuğun ilk yüzme deneyimi, belki de bir gençlik aşkının izleri... Ama her halükârda bir hikâyesi var bu kumsalın. Ve kim bilir, bir sonraki hikâye sizinki olur...
EGE’NİN BİR UCU BURADA BAŞKA GÜZEL
Sarımsaklı Plajı, sadece uzunluğuyla değil, kumunun eşsiz dokusuyla da ziyaretçileri etkiliyor. Toprağa değil sanki ışıltılı bir kuma basıyormuş gibi hissettiren kumsalı, güneş ışığıyla birleştiğinde göz kamaştırıyor. Ne çamur gibi yapışan, ne de çakıl gibi ayağı acıtan bir dokusu var... Her adımda ayaklarınız yumuşacık bir kuma gömülüyor ve gözünüz ufuk çizgisine uzanıyor. 7 kilometre boyunca uzanan bu kumsal, sadece uzunluğu değil, genişliğiyle de kalabalığı asla dert etmeyen, herkese bir havlu mesafesi alan sunan bir doğa harikası.
YAZ SICAKLARINDA ÇOK SERİN!
Sarımsaklı’nın denizi, Ege’nin kuzeyine özgü o serin, berrak suyu sunuyor tatilcilere. İlk anda ürperten, ama birkaç kulaç sonra alıştıkça vücudu tazeleyen bir serinlik bu. Zaman zaman sığlaşan, zaman zaman aniden derinleşen yapısıyla her kulaçta sürprizler sunuyor. Özellikle sonbaharda, iyot kokusu ve azalan kalabalıkla birleştiğinde, Sarımsaklı başka bir karaktere bürünüyor: daha sessiz, daha içe dönük ama bir o kadar da huzurlu...
YILLARIN PLAJI, YENİDEN KEŞFEDİLİYOR
Bir zamanlar yabancı turistlerin akınına uğrayan, şimdi ise yerli gezginlerin gizli rotası haline gelen Sarımsaklı, geçmişteki ününü yeniden kazanıyor. Elbette zaman içinde çevresinde siteleşmeler artmış, kalabalıklaşma olmuş... Ancak plajın doğası, denizi ve kumu hâlâ ilk günkü güzelliğini koruyor. Belki artık çıplak güneşlenen turist yok, ama sabah yürüyüşü yapan teyzelerin gülümsemesi var. Belki animasyon yapan gençlerin müziği uzaklarda çalıyor, ama sabah erken saatlerde kampçılar hala kahvelerini yudumluyor.
YAŞAM BURADA İKİ RİTİMDE AKIYOR
Gün boyunca sahilde hayat hep canlı. Mısırcıların sesi, midyecilerin tepsisi, simitçilerin sabah selamı... Plajda tek başına gelenler için bile güvenli bir ortam. Ailelerin arasında bir havlu uzatıp denize girmek mümkün. Denize dalarken bir yandan jetskilere dikkat etmek gerekse de, kıyıdaki o canlılık Sarımsaklı’nın yaz ruhunu hep diri tutuyor. Bu plaj hem çocukların kumdan kale yaptığı bir oyun alanı, hem de yalnız kalmak isteyen bir çiftin huzur bulduğu kıyı.
AYVALIK’IN KALBİNE SADECE 10 DAKİKA!
Sarımsaklı’ya ulaşmak düşündüğünüzden daha kolay. Ayvalık merkezden sadece 10 dakikalık bir minibüs yolculuğuyla bu kumsala ulaşmak mümkün. Kendi aracıyla gelenler için ise Balıkesir – Ayvalık karayolu boyunca tabelaları takip etmek yeterli. Yollar kolay, manzara huzurlu, varış noktası ise büyüleyici...
GEZMEK İSTEYENLERE BİR TATİL ROTASI
Sarımsaklı Plajı’nda yalnızca deniz yok, çevresinde gezilecek yerler de dolu dolu. Cunda Adası’na kısa bir tekne yolculuğu, Ayvalık’ın tarihi sokaklarında bir yürüyüş, Şeytan Sofrası’nda gün batımı... Tatilinize anlam katan, hatıraları derinleştiren rotalar. Günübirlik gezilerle hem denizi hem de tarihi yaşayabilirsiniz.
TABAĞINIZDA EGE, BARDAĞINIZDA GÜN BATIMI
Sarımsaklı Plajı sadece doğasıyla değil, lezzetleriyle de fark yaratıyor. Sahil boyunca dizilen restoranlar, gün batımına karşı servis edilen taze balıklar, mezeler ve serinletici içeceklerle ziyaretçileri adeta şımartıyor. Akşamüstü bir levrek, yanında zeytinyağlılar ve hafif bir müzik… O an geldiğinizden beri aradığınız huzur işte o sofrada.
GÖZLERDEN UZAK AMA TANIDIK BİR SAHİL
Ayvalık’ın bu saklı sahili, hem ilkbaharda yalnız kalmak isteyenlerin, hem yazın kalabalığı seven ailelerin, hem de sonbaharda kıyıya dalıp düşünmek isteyenlerin adresi. Sarımsaklı Plajı, her mevsim başka bir karaktere bürünen, ama her zaman aynı sadelikte kalmayı başaran ender yerlerden biri. Belki bir turistin hatırası, belki bir çocuğun ilk yüzme deneyimi, belki de bir gençlik aşkının izleri... Ama her halükârda bir hikâyesi var bu kumsalın. Ve kim bilir, bir sonraki hikâye sizinki olur...