Ne Bodrum ne Çeşme! Antalya'nın batık şehri: Yarım saatte ulaş, doğa ve masmavi denizle buluş

A

Admin

Yönetici
Yönetici
İrem Buse KIRKKAYALI - EGE TELGRAF/ Antalya'nın gizli kalmış güzelliği Kekova, sadece Türkiye’nin değil, Akdeniz’in en büyüleyici koylarına ve batık kentlerine ev sahipliği yapıyor. Üçağız ve Kaleköy köylerinin karşısında, turkuaz suların içinde nazlı nazlı uzanan bu ada, ziyaretçilerine tarih ve doğanın iç içe geçtiği eşsiz bir deneyim sunuyor. Kekova, uzunluğuyla ve berrak deniziyle, her yıl daha fazla tatilcinin rotasına girerken, onun sırrı sadece görünüşündeki güzellik değil; sular altında kalmış antik kalıntılar ve yüzlerce yıllık hikâyelerle dolu olmasıdır.

TEKNEYLE KEŞFEDİLEN BİR MASAL


Kekova’ya ulaşımın sadece teknelerle sağlanması, buraya ayrı bir gizem katıyor. Üç tarafı denizle çevrili bu bölgeye adım attığınız anda, önce doğanın sessizliği ve suyun berraklığı sizi sarıyor. Fakat asıl büyü, adanın kuzeybatı kıyısındaki sular altında kalmış antik kalıntılarla karşılaştığınızda başlıyor. Bu batık kent, İ.Ö. 5. yüzyıla uzanan tarihî yapılarıyla, adeta zamanın durduğu bir yerde sizi geçmişe götürüyor. Deniz yüzeyinde parıldayan taş kalıntılar, Likya Uygarlığı’nın izlerini taşırken, burada dalış yapmak yasak olsa da, tekneden seyredilen manzara bile büyüleyici. Kekova’nın eşsiz koyları, “Akvaryum Koyu” gibi sakin ve berrak sularıyla yüzme tutkunları için gerçek bir cennet. Sessiz ve huzurlu ortamı, yoğun şehir hayatından kaçmak isteyenler için adeta bir vaha niteliğinde. Kamp yapmayı sevenlerin tercihi olan bölge, tertemiz hava ve doğa ile baş başa kalmak isteyenler için biçilmiş kaftan.

TARİHİN İZİNDE BİR YOLCULUK


Kekova yalnızca doğal güzellikleriyle değil, zengin tarihiyle de büyülüyor. Antik çağlarda Likya Uygarlığı ve Roma İmparatorluğu’nun önemli limanlarından biri olan Kekova, üzerindeki kalıntılarla adeta yaşayan bir tarih müzesi. Kaleköy’deki Simena antik kenti, Üçağız’daki Theimussa, Aperlai ve Apollonia gibi antik yerleşimler, ziyaretçilerini binlerce yıl öncesine götürüyor. Kayalara oyulmuş tiyatrolar, su sarnıçları ve nekropol sahaları arasında yürürken, geçmişin sessiz fısıltılarını duymak mümkün. Burada, Rahmi Koç’un restore ettiği eski evlerin yanısıra, kalenin hemen ardında izole bir hayat süren Japon kadının varlığı gibi ilginç hikâyeler de Kekova’ya ayrı bir renk katıyor. Bölgedeki az sayıdaki pansiyonun rezervasyonsuz kalmaması, buranın ne denli özel ve rağbet gören bir yer olduğunun göstergesi.

SAKİNLİĞİ VE DOĞAL YAŞAMIN BÜYÜSÜ


Kekova, şehrin gürültüsünden uzak, sessizliğiyle büyüleyen nadir yerlerden biri. Limana gelen bazı yatların oluşturduğu gürültü zaman zaman huzuru bozsa da, doğanın ve denizin saf güzelliği bunu hemen unutturuyor. Bölge, Akdeniz foklarının nadir yaşam alanlarından biri olarak da doğaseverlerin ilgisini çekiyor. Sazlık alanları, makiliklerle kaplı tepeleri, zeytin ağaçlarıyla bezeli vadileri ve yıl boyunca yemyeşil kalan bitki örtüsü, Kekova’ya özgün bir atmosfer kazandırıyor.

Kekova 2


ULAŞIM KOLAYLIĞI VE KONFORLU TURLAR


Kekova’ya gitmek için tekneler Üçağız ve Kaleköy’den kalkıyor. Özellikle “Kekova Tekne Turları” bölgenin en popüler etkinliklerinden biri. Bu turlar sayesinde, hem doğal koylar hem de sular altında kalmış antik şehir kalıntıları rehber eşliğinde keşfedilebiliyor. Denizin sakinliği ve günbatımındaki manzaralar, unutulmaz anılar arasında yer alıyor. Bölgenin dar ve engebeli yolları nedeniyle kara ulaşımı kısıtlı; bu da Kekova’nın doğallığını ve huzurunu koruyan önemli bir etken. Bu nedenle bölge, gerçek anlamda doğa ve tarih tutkunlarının buluşma noktası haline gelmiş durumda.

DOĞAL YAŞAM VE LEZZETLİ BALIKLAR


Kekova’nın sokaklarında yürürken, yerel halkın samimiyeti ve bölgenin sakin yaşam tarzı hemen hissediliyor. Burada geleneksel Akdeniz mutfağı, taze deniz ürünleriyle taçlanıyor. Küçük, salaş balık lokantalarında yenilen mezgit, kalamar ve levrek gibi lezzetler, tatilin en keyifli anlarına dönüşüyor. Özellikle sabah kahvaltısında yapılan menemenin tadı, gün boyu enerjinizi yeniliyor.Bu sakinlik, tarih ve doğa üçlüsü Kekova’yı sadece bir tatil noktası değil, hayatın karmaşasından kaçış için gerçek bir sığınak haline getiriyor.
 
Geri
Üst