A
Admin
Yönetici
Yönetici
İrem KAYA - EGE TELGRAF/ Behramkale Köyü, Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı, tarih ve doğanın eşsiz bir şekilde harmanlandığı nadir yerlerden biri. Athena Tapınağı’na ev sahipliği yapan bu köy, hem doğa severler hem de tarih tutkunları için bir cennet. 3 yıl boyunca Aristoteles’in burada yaşamış olması, Behramkale’ye olan ilgiyi daha da arttırıyor. Ancak Behramkale’nin cazibesi yalnızca tarihsel birikiminde değil, aynı zamanda yıllardır değişmeden kalan doğasında, samimi köy yaşamında ve her köşe başında karşılaştığınız o eski zamanların ruhunda gizli. TARİHİN DERİNLİKLERİNE DOĞRU BİR YOLCULUK Behramkale, tarih kokan her adımda sizi bir başka zamana götürüyor. Athena Tapınağı, Anadolu’da inşa edilen ilk tapınak olma özelliğiyle, binlerce yıl öncesinin izlerini bugüne taşıyor. Athena’ya ithaf edilen bu tapınak, yalnızca yapısı değil, bölgedeki diğer tarihi yapılarla birlikte felsefi derinliğiyle de ziyaretçilerini etkiliyor. Tapınağın bir kısmı, dünyanın dört bir yanında sergileniyor ve bu da Behramkale'nin küresel önemini gözler önüne seriyor. Paris'teki Louvre Müzesi’nden Boston’a kadar bir dizi önemli müzede yer alan eserler, Athena Tapınağı’nın kültürel mirasını yaşatıyor. Ancak Behramkale, sadece Athena Tapınağı ile tanınmıyor. Assos Antik Kenti, köyün zirvesine tırmandığınızda karşınıza çıkan tarihi bir başka hazinedir. Eski taş yokuşlarda yürürken, köylülerin evlerinde ürettikleri organik ürünleri satarak geçimlerini sağladığını görmeniz, Behramkale'nin zamana direnen doğal dokusunu bir kez daha hissettiriyor. Zeytinyağı, taze otlar, el yapımı danteller… Bu ürünler, hem doğanın hem de tarihin yansıması gibi. DOĞANIN GİZLİ KORUNAKLI CENNETİ Behramkale’nin en büyüleyici yanlarından biri de bölgenin yıllardır değişmeden kalmış olması. 150 haneli bu küçük köy, 30 yıldır sit alanı olarak korunuyor ve bu durum, bölgenin doğasının bozulmadan günümüze ulaşmasına olanak tanımış. Bu sayede, köydeki evler, tarihî yapılar hiçbir şekilde yenilenemez; yalnızca restorasyonlar yapılabilir. Her adımda, Behramkale’nin geçmişiyle adeta iç içe bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Burası, zamanın durduğu, her köşe başında eski taş işçiliğini görebileceğiniz bir yer. Yüzyıllar önce inşa edilmiş taş duvarların arasında gezinirken, Assos’un izlerini ve köy halkının yıllardır süregelen yaşam tarzını hissetmek, başka bir zaman diliminde olduğunuzu düşündürüyor. TARİHİN İZLERİNE TANIKLIK EDİN Behramkale’nin tarihi yalnızca Antik Yunan’a ait değil. Osmanlı döneminden kalma Hüdavendigar Camii ve Hüdavendigar Köprüsü, bölgenin tarihsel çeşitliliğini ve zenginliğini gözler önüne seriyor. 14. yüzyıldan kalma cami, Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biridir ve özellikle kadırga resimleriyle dikkat çeker. Camiye adım attığınızda, bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğu’na ait izleri keşfetmek sizi büyüleyecek. Hüdavendigar Köprüsü ise 600 yıldır ayakta duruyor. Tuzla Çayı üzerinde, zamanın ötesine geçerek durduğu yerden günümüze ulaşmış olan bu köprü, antik bir yapının içindeki modern bir simge haline gelmiş. Yüzyıllar boyunca köprüden geçen insanlar, bugünün ziyaretçileri gibi bu tarihi yapıdan geçerek geçmişle bağlantı kurmuşlardır. YEREL LEZZETLER VE EL YAPIMI HEDİYELİKLER Behramkale Köyü’ne gelirken, sadece tarihi yerleri görmekle kalmıyorsunuz; aynı zamanda köyün yerel halkı ile de tanışıyorsunuz. Zeytinyağı, el yapımı şallar ve danteller gibi hediyelikler almak, Behramkale ziyaretinin unutulmaz anılarından biri oluyor. Özellikle köydeki restoranlarda, tarihi atmosfer içinde sunulan yerel lezzetler, bu deneyimi daha da özel kılıyor. Taze deniz ürünleri, organik otlar, ve yöresel mezeler; doğa ile iç içe geçirilen bir günün ardından en güzel tamamlayıcı oluyor. BEHRAMKALE’NİN BİR PARÇASI OLUN Behramkale, sadece bir köy değil; zamanın ve tarihin izlerini taşırken, ziyaretçilerine huzur ve sakinlik sunan bir yaşam biçiminin adresidir. Burada geçirilen her an, hem fiziksel hem de ruhsal bir keşif yolculuğuna çıkarıyor. Göz alıcı doğası, tarihi derinliği ve samimi atmosferi ile Behramkale, sadece gezilecek bir yer değil, aynı zamanda hissedilecek bir deneyimdir. Bir zamanlar Antik Yunan’ın izlerini taşıyan bu topraklarda, tarihi bir yolculuğa çıktığınızda, hem geçmişin hem de doğanın sizlere sunduğu bu benzersiz cenneti keşfetmenin tadına varacaksınız.