A
Admin
Yönetici
Yönetici
Düzce için geride kalan hafta önemli bir gelişme yaşandı. Yaptığı hayırlar, sosyal projelere verdiği destekler ve eğitime koşulsuz-şartsız katkısıyla Düzce’nin adeta ‘İzzet Baysal’ı olma yolunda ilerleyen başarılı iş insanı Burhan Özdemir, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD)’nin dümenine geçti. Düzceliler’in akın ettiği Haliç Kongre Merkezi’ndeki 28. Olağan Genel Kurul’daki konuşmasında Özdemir, “Bu görevi bir makam olarak değil, bir emanet olarak kabul ediyor, bu sorumluluğu omuzlarımda değil, gönlümde yaşatıyorum.” diyerek, üstlendiği görevin ne kadar büyük mesuliyet getirdiğinin farkında olduğuna dikkat çekti. Halihazırda uzun yıllardır MÜSİD’ın yönetiminde genel başkan yardımcılığına kadar yükselen ve son olarak bayrağı önceki Genel Başkanı Mahmut Asmalı’dan devralan Burhan Özdemir’in bu başarısı, Düzce’nin yetiştirdiği değerlerin ülkeye yön veren kurumların başına gelebileceğine dair umutları yeşertti. Bize, Avni Akyol ve Necmi Hoşver gibi kıymetli bürokrat ve siyasetçiler lazım… Onların Düzce’ye sağladığı büyük ve sayısız hizmetlerden sonra aynı tacı kimse kafasına takamadı. Çünkü bu iş bir vizyon, kişilik, tecrübe, kabiliyet ve en önemlisi tuttuğunu kopartabilme becerisi istiyor. Bizim siyasetçilerimiz yıllardır kronikleşen sorunlara dahi tam anlamıyla merhem olamayınca, gözler “hizmet adamı” aramayı bırakmıştı. Kaderimizi kabullendik ve “yatırım yaprağı”nın ara sıra da olsa kıpırdağına sevinir olduk. Ancak sadece Düzce’de değil yurt genelinde büyük projelerin mimarı olan firmasıyla genç yaşta önemli başarılara imza atan ve MÜSİAD gibi güçlü bir sivil örgütün başına geçen Burhan Özdemir, kazanırken memleketine kazandıran hayırseverliği ile ‘İzzet Baysal’ı, yerel yönetimlere verdiği destekle ise Akyol ve Hoşver’leri hatırlatıyor. Meşale ateşlendi… İnşallah Düzce’nin geleceği adına parlak günler çok uzak değil… Bir diğer önemli konu da Düzce’de kaplumbağa hızında ilerleyen kentsel dönüşüm çalışmaları… 1999 yılında iki büyük depremle yıkıldığımızı çabuk unuttuk. Biz unutuyoruz ama afetler kendisini hatırlatmayı iyi biliyor. 23 Kasım 2022’de Gölyaka merkezli deprem ve son olarak 23 Nisan’daki İstanbul merkezli depremde aynı korkuları iliklerimize kadar hissettik. Deprem ülkesinde tedbirli olmak bir ihtiyaç değil acil bir zorunluluktur. Bunun bilinciyle hareket ederek Düzce’nin riskli binalardan kurtulması için hızla harekete geçilmeli. Depreminde üzerinden dile kolay 26 yıl geçmesine rağmen Düzce’de hala hasarlı binaların varlığı kabul edilemez. Konu hakkında önemli bir çağrı da Algün İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Algün’den geldi. Kentsel dönüşümün önündeki engelleri kaldırmak için bazı radikal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu vurguladı Algün. Çok haklı bir öneri… Bunca zaman hak sahipleri arasındaki anlaşmazlıkar, davalar ve bürokratik süreç gibi gerekçelerle uzayıp giden yıkım işlemleri çeyrek asrı devirdi. Çoğu ev sahibi kendi oturmak yerine tehlikeli olduğunu bile bile evlerini kiraya veriyor ya da uygun fiyatla elden çıkartıyor. Bu duruma daha fazla seyirci kalmamak adına yasal yaptırımlar ve önleyici adımlar devreye girmeli! Olası bir felakette yaşanacak can kayıplarının hesabını kim verecek? Acı yaşanmadan gerekli önlemleri hızla alınmalı ve Düzce’miz çürük binalardan acilen kurtulmalı…