A
Admin
Yönetici
Yönetici
İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik başlatılan "yolsuzluk" operasyonunun ikinci dalgasında mide bulandıran görüntüler ortaya çıktı. Ekrem İmamoğlu'nun para kasası ve rüşvet ekibiyle lüks bir otelde sır bir görüşme yaptığı görüldü. İşadamlarının ifadelerine göre imar, ruhsat, iskan karşılığı korkunç bir rüşvet ve irtikap ağı kurulmuş. Soruşturma kapsamında, İmamoğlu’nun iş insanlarıyla lüks otellerde gerçekleştirdiği toplantılar ve bu toplantılarda güvenlik kameralarının kapatılması gibi iddialar, ülke gündeminin en önemli maddesi. Özellikle, bir güvenlik görevlisinin ifadesinde, valiz içinde sinyal kesici cihaz taşıdığı ve bu cihazların toplantıların gizliliğini sağlamak amacıyla kullanıldığı belirtilmesi tam bir skandaldır. Soruşturma dosyasına göre, İmamoğlu’nun liderliğindeki suç örgütü, imar, ruhsat ve iskan işlemleri karşılığında iş insanlarından haksız kazanç sağlamıştır. Bu süreçte, “gizli kasa” adı verilen sivil şahıslar aracılığıyla para transferleri gerçekleştirilmiş ve elde edilen gelirler aklanmıştır. Örgüt üyelerinin, belediye iştiraklerinden aldıkları yüksek fiyatlı ihalelerle ve hayali işler üzerinden elde ettikleri gelirleri kişisel zenginleşme amacıyla kullandıkları iddia edilmektedir. İddialara göre, bazı toplantılarda güvenlik kameralarının kasıtlı olarak kapatılması, toplantıların gizliliğini sağlamak amacıyla yapılmıştır. Bir güvenlik görevlisinin ifadesinde, bu tür önlemlerin rutin güvenlik prosedürleri kapsamında alındığı belirtilmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İmamoğlu’na yönelik suçlamaları reddetmekte ve soruşturmanın siyasi bir operasyon olduğunu iddia etmektedir. Parti yetkilileri, güvenlik önlemlerinin ve gizliliğin, devlet protokolleri çerçevesinde alındığını savunmaktadır. Ancak, bu savunmalar kamuoyunda tartışmalara yol açmıştır. İmamoğlu’na yönelik başlatılan bu soruşturma, İstanbul’un yönetiminde şeffaflık ve hesap verebilirlik konularında ciddi soru işaretleri doğurmuştur. Özellikle, lüks otellerde gerçekleştirilen toplantılar, güvenlik kameralarının kapatılması ve imar işlemleri karşılığında alınan rüşvet iddiaları, kamuoyunun dikkatini çekmiştir. CHP’nin bu iddialara yönelik savunmaları ise siyasi bir tartışma konusu olmaya devam etmektedir. Bu gelişmeler ışığında, İmamoğlu’nun ve ilgili diğer şahısların yargı sürecinin nasıl şekilleneceği ve kamuoyunun bu süreçte nasıl bir tutum sergileyeceği merakla beklenmektedir.