A
Admin
Yönetici
Yönetici
Anlamı, tarihi konuş şekli nasıl, ona bir bakalım. Bekar iken te en başta Kadifekale ile Eşrefpaşa'da, rahmetli annem babamla sonrasında da 6 yıl kadar bahçeli, tulumbalı, asmalı küçük bahçeli evimizde Seydiköy Tren Hattı'nın dibinde oturduk. Bakkalımız Necati Akarkan amcamla tren geçerken, çay içip izlerdik. Meğer köklerimiz, soyadımız Gaziemir'e de dayanıyormuş. Ödemiş doğumlular hepsi, rahmetli dedemin babası Aydınoğlu soyadını istemiş. Bey torunuyum yani ona göre. Aydınoğulları Beyliği lideri Mehmet Bey, babam da Mehmet Aydınoğlu. Birgi'de tarihi efsane camii için 'Ben yaptırdım adımı verdim nasıl olmuş' demişti, epey gülüşmüştük. İlk adı Seydiköy, Seyyid Mükerremüddin Zaviyesi'nin vakıfları arasında. Aydınoğulları'ndan Mehmet Bey'in oğlu Gazi Umur Bey, renkli bir kişilik imiş. 1926'da belde belediyesi oldu. İzmir'i Seydiköy'ü çok seven Gazi Umur'un adı verilmiş. 'Değişmeyen tek şey değişimdir' misali. Gel zaman git zaman söylenene söylene. Gazi Umur adı, söylenişi daha kolay olsun diye Gaziemir'e dönüşmüş. 1980'e dek belde idi, 1980-1992 arası Konak'a dahil edildi, 1992'den bu yana da ilçe belediyesi. Bir yerin tanıtımının en güzeli sportif faaliyetlerle, spor kulüpleriyle oluyor. Gaziemirspor, 70 yaşında. Hey maşallah. 3.ligde maçlarına çıktım. 'Doğduğun yer kaderindir' sözü gereği Umur Bey'in kişiliği, karakteri ilçeye yansımış. Mustafa Kemal Atatürk'ümün de izleri var, hepsine rahmetle, şükranla. Çok aşama kaydeden bir ilçemiz oldu Gaziemir, her yönden Bornova gibi. Vaktinde bir ada, pafta alsak fena mı olurdu. Her yer bomboştu. Yol vardı ışık bile yoktu, tren tantanı da. Aile ortamıyla, sonuca gidildi çoluk çocuk cümbür cemaat. Tribün doldu, kadınıyla, yaşlısıyla, bebesiyle. Haliyle küfür, hakaret yoktu, hiç olmadı desek yeridir. BAL'a yükselten muhteşem; İbrahim Karaca, Mehmet Alperen Kızkapan, Ceyhun Güven, Selçuk Çalışır, Mert Fahri Yılmaz, İsmail Uluhan Kaçaranoğlu, Ömer Vatandaş, Tolgahan Gök, Batuhan Otyıldız, Ali İmran Sevika, Kadir Otçeken, Halil Tosun, Caner Akgün, Mustafa Çakmakçı, Emirkan Kahraman, Süleyman Yüksel, Kemal Güzel, Mehmet Yılmaz, Orçun Benk, İsmail Yaldız ile Emir Yılmazçelik. Teknik Direktör; Ulaş Şırlancı. Antrenörler; Onur Tevfik Yapıcı ile Ayhan Öztunç. Masör; Alparslan Kaan Gürkaş. Malzemeden sorumlu; Ahmet Burkay. Sistem Grup Yapı İnşaat'tan tam destek geldi. Yönetim; Çağrı Şırlancı (Başkan), Üyeler; Hüseyin Yorulmaz, Ali Göktanır, Şertaç Üngör, Muharrem Fetvacıoğlu, Ferhat Çitkap, Ahmet Salman. Forması harikadır, ne de olsa Atamın imzası var. BÜLENT MENTEŞ'TEN HASAN YÜKSEL'E Ata, ced, dede, anneanne, babaanne topraklarım Ödemiş'imin takımını atlamayalım. Şu anki adıyla 1.ligde oynadı. İki şirin ilçemizin futbol takımı, seneye aynı grupta, tebrikler. BAL'a çıktıklarına seviniyoruz, hey gidi goca dünya. Çoklu sevinç yaşıyorum. Düzgün kulüp Sarıyer de 1.lige çıktı. Renklerine hayranım İzmirspor'um gibi. Altınordu'da yaşayamadı, Gençlerbirliği ile 1.Lig'de şampiyonluk yaşayacak. Kendi de sınıf atlayacak, ilk kez süper lige takım çıkarma başarısı gösteren, an meselesi. Hüseyin Eroğlu kardeşimi, hocamı çok severim, saygıdeğer bir insan evladı. Hem erkek hem adam. Gazi Umur pardon Gaziemirspor için ailecek başarı geldi, dedik. Konuyu açalım. Şırlancılar, baba ile iki evlat, üçü de formasını giydi. Yeşil-Beyazlı formadan başka da forma giymediler. Baba İlhami amcam, yürekten tecrübe ile destek verdi. Büyük oğlu Ulaş takımın patronu, teknik direktör. Küçük oğlu Çağrı, kulübün patronu, yönetim kurulu başkanı. Hele bir Enver Kapı var ki, sağlam karakter kapı gibi. Enver kaptanım, 1974'de futbola adım attı, ilk antrenörü efsane isim Altınordu da oynayan Bülent Menteş hocam. Tirespor ile Torbalıspor'da profesyonel oynadı. 1979 ila 1981 yılları arasında Kaf Sin Kaf serüveni yaşadı. 16 Mayıs 1981'de 80 bin seyirci ile, rekor kırılan 0-0'lık Göztepe- Karşıyaka olaysız son derbide. Turgay Meto yönetimindeki KSK'nin formasını giymiş isimdir Kapı. 1996-97'de çok sevdiğim isim Hasan Yüksel hocam. Teknik direktör idi, 3.lige çıkardı. Kimdi takım kaptanı, Kapı. 16 yıl formasını giydi, sakat sakat oynadı 3.lige çıkardı 38 yaşında sahada veda etti. Kopmadı, kopamadı. Yönetiminde yer aldı, antrenörlük yaptı, hep destek oldu, köstek değil. Kıskanmadı egosu yoktur, aldırdı. Başarı için o yörenin havasını koklamak, suyunu içmek, ekmeğini yemek çok önemli. Taşıma suyla değirmen de dönmüyor, kendi ceplerinden değil zaten bol keseden boş işlerle olmuyor. İşte ispatı, liyakat şart. Bitmedi, genç başkan ile teknik adam Şırlancılar'ın dayısıdır Enver kaptanım. Ama öyle arkası sağlam dayılardan, köprüye geçerken denilenden değil, biyolojik, genetik dayı yani. İlhami amcam eniştesi, Enver abi kayınço. Sabri Önel, kız evladı Yeliz'i, usta eldiven İbrahim Karaca'ya emanet etti, kaledeki gibi geçit vermiyor. Evladı Alya Ece'ye de kol kanat geriyor, 1 numara isim karaca. Hal, durum böyle olunca başarı da geliyor, darısı, tüm geçmişini unutmayan İzmir takımlarımızın başına. Sırada Karşıyaka ile Göztepe var. Biriniz 2.lige, biriniz Avrupa'ya. 1981'deki gibi kavuşun gari. Bir gün hepinizi, İstanbul takımları gibi. Süper ligde buluştuğunuzu görme umudu, dileği ve duasıyla.