A
Admin
Yönetici
Yönetici
İnsanlığın var oluşundan bu yana tüm toplumlarda kanunlar ve kurallar var. Sadece resmi kanunlar veya uyulması gereken kurallar değil aynı zamanda toplumları kanunlar kadar sınırlayan gelenek ve görenekler de var. *** Genel anlamı ile baktığımız zaman özellikle son dönemlerde yaşadığımız ahlaki çöküntüden dolayı bazı gelenek ve göreneklerimiz eskisi kadar bizi etkilemiyor olsa da yine de içinde utanma duygusu olanlar elbette yazılı olmayan kurallara uymayan devam ediyor. *** Peki ya yazılı kurallar! İşte orada bir durmak lazım. Çünkü özellikle bizim toplumda kurallar adeta çiğnemek için varmış gibi değerlendirilmeye başlandı. *** Mesela iki çift gözün ya da bir kameranın görmediği yerde nasıl ihlal yaparız hesabına giriyoruz. Kırmızı ışıkta geçmekten tutun da hız limitini aşmaya kadar hepsini nasıl ihlal edebiliriz diye adeta özel çaba harcıyoruz. *** Bunları yazmamın sebebi bir kaç gündür gündemi meşgul eden Antalya'daki EDS'lerin durumu. Çalışmaya başladı mı, başlamadı mı? tartışmalarının gölgesinde özellikle bazı sosyal medya hesaplarında paylaşılan ceza makbuzu görsellerinin de etkisiyle gündem EDS'lere yoğunlaştı. *** Vali'yi gören de Emniyet Müdürü’nü gören de aynı soruyu soruyor. "EDS'ler ne zaman çalışacak?" Sana ne kardeşim ne zaman çalışacağı! Seni niye bu kadar ilgilendiriyor? Sen kurallara uymayan baksana! *** Kırmızı ışıkta geçmezsen, trafikte seyir halinde iken telefona konuşmazsan, belirlenmiş hız limitini aşmazsan, emniyet kemerini takmayı ihmal etmezsen EDS'ler ister çalışır ister çalışmaz çok ta önemli olmamalı. *** Aslında böylesi bir gündem bizim bir ayıbımız olarak değerlendirilmeli. Çünkü hiç kimse ceza yazmaktan zevk almaz. Hele hele "Yok efendim şu kadar kota var doldurmak için pırasa doğrar gibi koçan kesiyorlar" gibi yalanlarla ve algılarla toplumu farklı düşüncelere sevk etmenin hiç kimseye bir fayda sağlamayacağını söylemek lazım. *** Ama asıl söylenmesi gereken ise insanların kurallara uymasını sağlamak adına uyarılar yapabilmek olmalı!