A
Admin
Yönetici
Yönetici
Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, geçtiğimiz gün Yenigün TV’de yayınlanan “Bakış Açısı” programında Yenigün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Dirik ile gündemi değerlendirdi.
Bu değerlendirmeler arasında en dikkat çekeni, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun tutuklanması ile birlikte başlayan il başkanlığı arayışı hakkında yaptığı açıklamaydı.
Kocaoğlu, değerlendirmeler sırasında il başkanı olup olmayacağına ilişkin net konuştu.
Kendisinin Cumhuriyet Halk Partisi’ne vefa borcu olduğunu, yarın seçim olsa yine evde duramayacağını ve ne yapabilecekse yapacağını anlattı.
Hatta, ömrü boyunca elinden gelen her şeyi yapabileceğini söyledi.
Fakat, il başkanlığına kesinlikle aday olmadığını, teklif gelmesi halinde de olmayacağını açıkça beyan etti.
Bu röportajdan sonra Aziz Kocaoğlu ile kendim de görüştüm.
Aynı sözleri bana da tekrarladı, “ben artık o tür görevleri bıraktım.
Gelecekse yeni insanlar gelsinler, gençler gelsinler, çalışsınlar, koştursunlar. Eğer isterlerse ve bir şey sorarlarsa onlara tüm gücümle yardımcı olurum. Ancak asla il başkanlığına aday olmam” dedi.
Bu durumda, CHP kulislerinde sürekli dolaşan “Kocaoğlu il başkanı olur mu, teklif giderse kabul eder mi” gibi söylentilere artık son vermek gerekir.
Olay artık çok net ve o defter kesinlikle kapalıdır.
Bakan Koç’un vize önerisi en doğrusu
Geçtiğimiz çarşamba günü yayınlanan “Vize serbestisi çıkmaz, kolaylığa razıyız artık” başlıklı yazıma, Kültür ve Turizm eski Bakanı Atilla Koç’tan bir destek ve yorum geldi.
Avrupa Birliği, bir süre önce, yeni dönemde Türklere verilecek Schengen vizesi için “Cascade Kuralı”nı daha etkin şekilde kullanacağını açıkladı.
Ben de, bunun çok geç verilmiş bir karar olduğunu, ancak artık buna da sevineceğimizi, çünkü Türkiye için vize serbestisinin çıkmasının mümkün olmadığını dile getirdim.
Bakan Koç, konuyla ilgili yıllar önce TBMM’de bu işlerden sorumlu başkana kısa bir mail attığını belirterek, geçmişte yaşadıklarını ve vize işlemlerine yönelik görüşlerini aktardı:
“Başkana attığım elektronik postanın özü şu idi...
Defalarca Schengen vizesi almış, suistimal etmemiş kişiler bir sürü belge toplayıp tekrar başvurmasın.
Schengen öncesi de dahil olmak üzere onlarca ülkeden ve Schengen sonrası özellikle Almanya’dan vize almış kişiler, sadece pasaportu ve harcı yatırıp başvuruda bulunsun.
Bu kişiler için araştırma yapmaya bile gerek duymadan konsolosluklar tekrar vize verebilir.
Özellikle parmak izi de varsa, ki var, ne vatandaşlar ne de konsolosluklar tekrar tekrar meşgul olmasın.
Fakat, İngilizce ve Türkçe yazdığım bu öneriye, ne zamanın AB komisyon başkanından, ne de bizimkinden cevap bile gelmedi.
Sizin gibi gazetecileri dikkate alırlar diye umuyor, iyi çalışmalar diliyorum.”
Bakan Koç’un önerisine aynen katılıyorum.
Madem Cascade Kuralı’nı uygulamaya alıyorlar, o halde işlemleri de aynen bu şekilde basitleştirsinler.
İyi niyetli olup olmadıklarını görelim bakalım..
Bu değerlendirmeler arasında en dikkat çekeni, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun tutuklanması ile birlikte başlayan il başkanlığı arayışı hakkında yaptığı açıklamaydı.
***
Kocaoğlu, değerlendirmeler sırasında il başkanı olup olmayacağına ilişkin net konuştu.
Kendisinin Cumhuriyet Halk Partisi’ne vefa borcu olduğunu, yarın seçim olsa yine evde duramayacağını ve ne yapabilecekse yapacağını anlattı.
Hatta, ömrü boyunca elinden gelen her şeyi yapabileceğini söyledi.
Fakat, il başkanlığına kesinlikle aday olmadığını, teklif gelmesi halinde de olmayacağını açıkça beyan etti.
Bu röportajdan sonra Aziz Kocaoğlu ile kendim de görüştüm.
***
Aynı sözleri bana da tekrarladı, “ben artık o tür görevleri bıraktım.
Gelecekse yeni insanlar gelsinler, gençler gelsinler, çalışsınlar, koştursunlar. Eğer isterlerse ve bir şey sorarlarsa onlara tüm gücümle yardımcı olurum. Ancak asla il başkanlığına aday olmam” dedi.
Bu durumda, CHP kulislerinde sürekli dolaşan “Kocaoğlu il başkanı olur mu, teklif giderse kabul eder mi” gibi söylentilere artık son vermek gerekir.
Olay artık çok net ve o defter kesinlikle kapalıdır.
Bakan Koç’un vize önerisi en doğrusu
Geçtiğimiz çarşamba günü yayınlanan “Vize serbestisi çıkmaz, kolaylığa razıyız artık” başlıklı yazıma, Kültür ve Turizm eski Bakanı Atilla Koç’tan bir destek ve yorum geldi.
Avrupa Birliği, bir süre önce, yeni dönemde Türklere verilecek Schengen vizesi için “Cascade Kuralı”nı daha etkin şekilde kullanacağını açıkladı.
Ben de, bunun çok geç verilmiş bir karar olduğunu, ancak artık buna da sevineceğimizi, çünkü Türkiye için vize serbestisinin çıkmasının mümkün olmadığını dile getirdim.
Bakan Koç, konuyla ilgili yıllar önce TBMM’de bu işlerden sorumlu başkana kısa bir mail attığını belirterek, geçmişte yaşadıklarını ve vize işlemlerine yönelik görüşlerini aktardı:
***
“Başkana attığım elektronik postanın özü şu idi...
Defalarca Schengen vizesi almış, suistimal etmemiş kişiler bir sürü belge toplayıp tekrar başvurmasın.
Schengen öncesi de dahil olmak üzere onlarca ülkeden ve Schengen sonrası özellikle Almanya’dan vize almış kişiler, sadece pasaportu ve harcı yatırıp başvuruda bulunsun.
Bu kişiler için araştırma yapmaya bile gerek duymadan konsolosluklar tekrar vize verebilir.
Özellikle parmak izi de varsa, ki var, ne vatandaşlar ne de konsolosluklar tekrar tekrar meşgul olmasın.
Fakat, İngilizce ve Türkçe yazdığım bu öneriye, ne zamanın AB komisyon başkanından, ne de bizimkinden cevap bile gelmedi.
Sizin gibi gazetecileri dikkate alırlar diye umuyor, iyi çalışmalar diliyorum.”
***
Bakan Koç’un önerisine aynen katılıyorum.
Madem Cascade Kuralı’nı uygulamaya alıyorlar, o halde işlemleri de aynen bu şekilde basitleştirsinler.
İyi niyetli olup olmadıklarını görelim bakalım..