A
Admin
Yönetici
Yönetici
Ukrayna'nın başkenti Kiev, günlerdir Rusya'nın aralıksız süren hava saldırılarının gölgesinde yaşıyor. Her gece saatler süren siren sesleri, gökyüzünü delen patlamalar ve pencereleri tuzla buz eden sarsıntılarla uyanan halk, adeta bir savaş senaryosunun içinde hayatta kalmaya çalışıyor. Kiev'de Uyku Yasak: İHA Motorlarının Sesi Sokaklarda Yankılanıyor Şehrin dört bir yanında sığınaklara taşınan aileler, geceleri uyumayı unuttu. Özellikle son saldırıda 426 İHA ve 24 füze ile gerçekleştirilen bombardıman, Kiev’in dört bölgesinde onlarca yapıyı hedef aldı. Hedef alınan binalarda çıkan yangınlar günün ilk ışıklarına kadar sürdü. Şehir sakinleri, en güvenli alanın dahi artık güven vermediğini söylüyor. Bir Anaokulu ve Metro İstasyonu Vuruldu Kent merkezinde bulunan bir anaokulu ile metro istasyonunun da zarar gördüğü saldırılarda, sadece binalar değil psikolojik direnç de yıkılıyor. Evlerinin enkazından kurtarılan aileler, “Gece çökünce ne olacağını bilmiyoruz” diyerek yaşadıkları endişeyi dile getiriyor. Belediye Başkanı Vitali Kliçko, acil müdahale ekiplerinin dört bölgede aynı anda çalıştığını, sağlık sisteminin alarm seviyesine geçtiğini belirtti. Asıl Tehlike: Sistematik Yorgunluk Ukrayna Hava Kuvvetleri’ne göre fırlatılan yüzlerce İHA’dan yalnızca 23’ü hedefe ulaştı. Bu bilgi, savunma sistemlerinin etkinliğini gösterse de Kiev halkı için asıl tehlikenin sürekli tetikte kalmak zorunda olmaktan kaynaklanan zihinsel yorgunluk olduğu belirtiliyor. Batıya Mesaj mı, Stratejik Hamle mi? Askeri uzmanlara göre Rusya'nın bu yoğun saldırıları, ABD'nin Ukrayna'ya verdiği yeni destek paketinin ardından geldi. Analistler, bu tür saldırıların hem Kiev’i zayıflatma hem de Batı’ya gözdağı verme amacı taşıdığını düşünüyor. Ukrayna’nın batısındaki Ivano-Frankivsk bölgesine de sıçrayan saldırılar, coğrafi kapsamın genişleyebileceğine dair güçlü sinyaller veriyor. Savaşın gölgesinde yaşamaya çalışan Kievliler için artık geceler gündüzden daha tehlikeli. Her patlamayla daha fazla yıkılan bir kent, her sirenle artan bir korku... Ve her geçen gün, barışın bir adım daha uzaklaştığı bir gelecek. (Sözcü)