A
Admin
Yönetici
Yönetici
Düzce'de son yaşanan acı kaza, akıllara bir kez daha ‘güvenli ulaşımı’ getirdi. D-655 kara yolu üzerinde yolun karşısına geçmeye çalışan babaanne ve torununa motosikletin çarpması sonucu meydana gelen kaza, 65 yaşındaki Fatma Küpçük ile 6 yaşındaki torunu Egemen Küpçük'ü yaşamdan kopardı. Bu yürek yakan kaza, Düzce’deki trafik tehlikelerini sorgulamaya açtı. Geçmişte de sık sık ölümlü kazaların meydana geldiği D-655 kara yolunda yayaları üst geçide teşvik etmek için yapılan çalışmalar yetersiz kalınca orta refüjlere tel çekilerek, yoldan geçişler engellenmişti. Ancak bu uygulama, gelişigüzel çekilen telin vatandaşlar tarafından kesilmesi sonucu çok da uzun soluklu olmadı. Nitekim o dönemde Düzce’de üst geçit sayısının artırılması gerektiği yönünde cılız sesler yükselse de ana sorunun vatandaşların üst geçit ile yaya geçitlerini kullanmaması olduğu görüşü öne çıktı. Hem D-100 hem de D-655 kara yollarında araçla ilerlerken hızla yola doğru koşarak karşıya geçmeye çalışan yayalara şahit oluyoruz. Birkaç yüz metre uzakta kalan üst geçide gitmek yerine ‘Kestirme’ düşüncesiyle yolu kullanmak, adeta ölümle dans etmek gibi… Kazaların ardından bölgede yaşayan vatandaşlara mikrofon uzattığımızda da hep aynı gerekçeler dillendiriliyor, ‘Üst geçidi kullanmak yolumuzu uzatıyor.’ Kara yolundan direkt karşı geçmenin yasak olması, tehlikeli olması pek de bir şey ifade etmiyor. Ancak ne zaman ki ölümlü bir kaza yaşanıyor, hayati önem taşıyan üst geçitlerin Düzce’de adeta aksesuar gibi durduğu ortaya çıkıyor. Şimdi ‘Üst geçitler yeterli mi?’ diye sorsanız, her iki kara yolunun kara noktalarında üst geçit olması gerektiği aşikar fakat önce Düzce’de üst geçit kullanma alışkanlığının acilen kazanılması gerektiği bir gerçek… Sadece üst geçit değil yaya geçidi konusunda da sıkıntı büyük! Üstelik burada sıkıntının başrolünde kuraltanımaz sürücüler var… Yaya geçidine yaya adım attığı anda durması gereken sürücülerin vızır vızır ilerlemesi, Düzce’de bitmeyen trafik problemlerinin başında geliyor. Yine özellikle okul bölgeleri başta olmak üzere yaya geçidi ile birlikte ışıklandırmaya ihtiyaç duyulan yollar için İl Trafik Komisyonu’nun harekete geçmesi gerekiyor. İl sınırları içinde mahalli ihtiyaç ve şartlara göre trafik düzeni ve güvenliğini sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri almakla görevli komisyonun, trafikle ilgili sorunları çözümlemede daha etkin olması bekleniyor. Bahçeşehir Bağlantı Yolu’nda son aylarda yayalara çarpma sonucu art arda yaşanan ölümlü ve yaralanmalı kazalar da bu yolda tedbirlerin artması gerektiğini gösterdi. Canımız yanınca akla gelen sorun ve ihtiyaçları artık ‘Ah’ demeden gidersek, ne güzel olur değil mi?