Kent Konseyi'nden anlamlı günde farkındalık çağrısı! "Dışlanmışlığı kırmalıyız"

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
MEMDUH GÜNEY-EGE TELGRAF-2 Ağustos Uluslararası Roman Soykırımı Anma Günü kapsamında İzmir Kent Konseyi Başkanı Özgür Topaç, Konak Kent Konseyi Başkanı Hamit Mumcu, Konak Belediye Meclis Üyesi Tolga Küleş, Roman Tarihi Araştırmacısı ve Uzman Tarihçi Elmas Köçkün günün anlam ve önemine dair açıklamalarda bulundu. “FARKINDALIĞI BÜYÜTMEYE DAVET EDİYORUZ” “2 Ağustos, tarihin karanlık bir dönemini ve o dönemde yitirilen binlerce Roman’ın acısını hafızamızda canlı tutmak; sistematik bir insan hakkı ihlalinin yasını Roman hemşehrilerimizle birlikte paylaşmak için önemli bir gündür” diyen İzmir Kent Konseyi Başkanı Özgür Topaç, “Bu soykırım, yalnızca Roman toplumunun değil, insanlık onurunun büyük bir yarasıdır. Bu nedenle, Roman yurttaşlarımızın hak arayışlarını görünür kılmak, eşitlik temelinde toplumsal farkındalığı güçlendirmek hepimizin sorumluluğudur. İzmir Kent Konseyi olarak bizler; İzmir’in ortak aklı ve birlikte çalışma iradesiyle hareket etmeyi temel görev sayıyoruz. Roman yurttaşlarımızla birlikte üreteceğimiz her politikayı, birlikte kuracağımız her ortak yaşam alanını, geçmişin acılarından ders çıkararak ve geleceği eşitlik temelinde inşa ederek şekillendirmeyi önemsiyoruz. Tüm ayrımcılık biçimlerine karşı duruyor; bu kentin her bireyini kapsayan katılımcı, çoğulcu bir demokrasi için çalışmaya kararlılıkla devam ediyoruz. Bugün, kaybettiklerimizi saygıyla anıyor, tüm hemşehrilerimizi, eşitlik, dayanışma ve barış içinde bir kent yaşamı için farkındalığı birlikte büyütmeye davet ediyoruz” dedi. “DIŞLANMIŞLIĞI KIRMALIYIZ” Konak Kent Konseyi Başkanı Hamit Mumcu ise “2 Ağustos 1944 Roman Soykırımının ülkemizde de unutulmaması adına son yıllarda Roman Sivil Toplum örgütleri yerelinde belediyelerle çeşitli etkinlikler düzenlemekte fakat bu tür soykırımların unutulmaması adına Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde ve Balkanlarda olduğu gibi ülke çapında anılması gerektiği ve Roman sorunlarının çözümü için samimi adımların atılması geçmişten günümüze gelen önyargıları, her konudaki dışlanmışlığı birlikte kırmamız gerektiği inancındayız. Hiçbir soykırımın unutulmaması dileğiyle” ifadelerini kullandı. “ÇAĞRIMIZ AÇIKTIR” “Soykırım, sadece bir halkın değil, aynı zamanda o halkın hafızasının, kültürünün, geleceğe dair umutlarının da yok edilmek istenmesidir” diyerek sözlerine başlayan Konak Belediye Meclis Üyesi Tolga Küleş, “Siyaset, toplumların kaderini belirleyen en güçlü araçlardan biridir. Eğer Romanlar siyasette temsil edilmezse, onların sorunları da görünmez kalır. Eğitimde, sağlıkta, barınmada yaşanan eşitsizlikler ancak temsil gücüyle çözülebilir. Roman çocuklarının geleceğe umutla bakabilmesi için, onların sesi olacak Roman siyasetçilere ihtiyacımız var. Temsil, sadece bir hak değil; aynı zamanda adaletin ve demokrasinin gereğidir. Bu nedenle çağrımız açıktır: Roman gençleri, kadınları ve erkekleri artık sadece dinleyen değil, konuşan; sadece izleyen değil, yön veren olun. Bu ülkenin meclislerinde, belediyelerinde, her düzeyde karar alma mekanizmalarında yer almalısınız. Çünkü ancak o zaman, yaşanan adaletsizliklere karşı gerçek çözümler üretebiliriz. 2 Ağustos’u unutmadık, unutturmayacağız” dedi. “SOYKIRIMLA SINIRLI KALMAMIŞ” Roman Tarihi Araştırmacısı/Uzman Tarihçi Elmas Köçkün ise “Roman toplulukların anayurtlarını terkediş tarihlerine ve nedenlerine ilişkin farklı, birbiriyle çelişen bilgiler verseler de ortaklaştığı nokta bu topluluklar üzerine gündeme getirilen yasaklayıcı, kimi zaman şiddet içeren yasaların varlığıdır. Avrupa’da Soykırıma giden bu şiddet dolu süreç sadece soykırımla sınırlı kalmamış, Roman topluluklar benzeri olmayan bir de kölelik sürecini yaşamışlardır. Osmanlı Devleti'nde, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu gibi az sayıda topraklarda diğer bölgelere göre nispeten büyük sorunlar yaşamayan Roman Topluluklar, yerleşik olmadıkları yerlerde geçimlerini bir bölgeden bir başka bölgeye göçerek sağlamak zorunda kalmışlardır. Bu zorunlu göçebelik onları güvenilmez kılmış, Avrupa anakarasının hemen her köşesinde diğer toplumların dışında bırakmıştır” diye konuştu. “FARKLI SORUNLARI DA BERABERİNDE GETİRDİ” Sözlerine devam eden Köçkün, “1855-56 yıllarında Günümüz Romanya topraklarında Romanlar üzerindeki köleliklerin kaldırılması, insan haklarının kazanılması yönünde en önemli adımlar olmakla birlikte bu serbestlik, farklı ve ağır sorunları da beraberinde getirmiştir. Özgür kalan kölelerin çoğu Romanya topraklarını terk etmek istemişler ancak, karşılarına bir başka devletin sınırları çıkmıştır. Terk edemeyenler ise yine Romanya topraklarında gönüllü köleliğe devam etmişlerdir. Aslında bu süreç, II. Dünya Savaşı'nda toplama kamplarına giden yolun köşe taşlarından biri olmuştur. 1855-56 yıllarında Günümüz Romanya topraklarında Romanlar üzerindeki köleliklerin kaldırılması, insan haklarının kazanılması yönünde en önemli adımlar olmakla birlikte bu serbestlik, farklı ve ağır sorunları da beraberinde getirmiştir. Özgür kalan kölelerin çoğu Romanya topraklarını terk etmek istemişler ancak, karşılarına bir başka devletin sınırları çıkmıştır. Terk edemeyenler ise yine Romanya topraklarında gönüllü köleliğe devam etmişlerdir. Aslında bu süreç, II. Dünya Savaşı'nda toplama kamplarına giden yolun köşe taşlarından biri olmuştur” diyerek sözlerini tamamladı.
 
Geri
Üst