A
Admin
Yönetici
Yönetici
Gün içinde kaç kez kendimize kızıyoruz, farkında mısınız? Geç kaldığımızda, bir işi mükemmel yapamadığımızda ya da sadece yorgun hissettiğimizde bile zihnimizde hemen o tanıdık ses beliriveriyor: “Yine mi böyle yaptın?”, “Bu kadar zor mu?”, “Herkes yapıyor, sen neden yapamıyorsun?” Bu iç ses, çoğu zaman düşündüğümüzden daha acımasız. Bir hata yaptığımızda affetmeyen, başarısız hissettiğimizde hemen yargılayan, duygusal olarak çöktüğümüzde bizi güçsüzlükle suçlayan bir iç ses. Peki, hiç düşündünüz mü? Bu sesi yıllar içinde kim şekillendirdi? Ailemiz mi? Öğretmenlerimiz mi? Toplumun başarıya yüklediği anlam mı? Yoksa sosyal medyada sürekli mükemmel görünen hayatların üzerimizdeki baskısı mı? Ne olursa olsun, şu kesin: Bu ses, bize iyi gelmiyor. Ve artık bu sesi yumuşatmanın zamanı geldi. Kendine nazik olmak, başkalarının hatalarını mazur görüp kendi hatalarını büyütmeyi bırakmakla başlar. Herkesin insan olduğunu, herkesin zorlandığını, herkesin tökezlediğini kabul etmekle devam eder. Bu bir romantik hayal değil; bu bir ihtiyaç. Çünkü kendine nazik davranmayan biri, zamanla içsel enerjisini kaybeder, motivasyonunu yitirir, yaşamdan keyif alamaz hale gelir. Nazik olmak, her zaman yumuşak olmak anlamına gelmez. Bazen güçlü sınırlar koymak da şefkattir. “Bugün çok yorgunum, bu toplantıya katılamayacağım”, “Bu ilişki bana iyi gelmiyor, uzaklaşmalıyım” demek de kendine özen göstermektir. Çünkü kendine iyi bakmak, sadece güzel sözler söylemekle değil, aynı zamanda ihtiyaçlarını fark edip onlara göre hareket etmekle mümkündür. Üstelik bu sadece bireysel bir dönüşüm değildir. Kendine nazik davranan biri, başkalarına da daha sabırlı, daha anlayışlı, daha kapsayıcı olur. İçinde sürekli yetersizlik hissi taşıyan biri, çoğu zaman başkalarını da eleştirir, kıyaslar ya da küçümser. Ama kendini olduğu gibi kabul eden, kendine alan tanıyan birinin başkalarına da yer açması kolaylaşır. Bu yazıyı okurken bile zihninizde o yargılayıcı sesin “Ama sen yeterince çalışmıyorsun ki” dediğini duyabilirsiniz. Ona sadece şunu söyleyin: “Ben elimden geleni yapıyorum. Bazen yoruluyorum, bazen yetemiyorum ama bu beni kötü biri yapmaz. Ben de sevgi ve anlayışa layığım.” İnsan, hayatı boyunca pek çok şey öğreniyor: okumayı, yazmayı, bir mesleği, bir dili… Ama belki de en geç öğrendiğimiz şey, kendimizle sağlıklı bir ilişki kurmak. Geç olsun ama güç olmasın. Bugün bir adım atın. Kendinize bir kahve alın, yolda yürürken derin bir nefes alın, aynaya bakıp “İyi ki varsın” deyin. Unutmayın, dünya zaten yeterince zorlayıcı. En azından kendi iç dünyamızda biraz huzura yer açabiliriz. Ve bu da, kendimize nazik olmakla başlar.