A
Admin
Yönetici
Yönetici
Pazar günkü yazımda, baharın gelişiyle birlikte “Terörsüz Türkiye” konusundaki olumlu gelişmeleri “çifte bayram” başlığıyla anlattım. Pazartesi günü PKK, kendisini feshettiğini ve silahları bıraktığını duyurdu. Bu haber sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde değil Türkiye’nin her yerinde, kardeş ülkelerde müspet karşılandı. 41 yıllık kan, kin, şiddet ve gözyaşı dönemi bitti. Şükürler olsun. Bu doğru kararın yalnızca Irak ve Suriye ile değil bütün İslam ülkeleriyle bağlarımızı güçlendireceği aşikâr. Hayırlı uğurlu olsun. Rabbim, devletimize, milletimize, ümmetimize zeval vermesin, âmin. Benim görmediğim hâlde çok sevdiğim, rüyalarımı süsleyen şehirlerim vardır. Onlardan biri de Kerkük’tür. Irak Türklerinin bu güzide şehrine hasretim ve muhabbetim büyüktür. Kerkük, Musul ve diğer beldeleri anlatan eserler ilgimi hemen çeker. O kitapları okumak, o şehirlerin hayalini kurmak ve o güzel iklimi hissetmek isterim. Bugünlerde Türkmeneli’nin asil evladı, doğup büyüdüğü Kerkük’e sevdalı, dost insan Kemal Beyatlı’nın eserlerini heyecanla okudum. Yüksek ideallerin sahibi olan Kemal Beyatlı, 1958 Kerkük doğumludur. Sadece Kerkük’teki, Irak topraklarındaki değil yeryüzünde yaşayan bütün Türklerin ve Müslümanların meseleleriyle yakından alakadar olan bir gayretin sahibidir. 1991 yılından beri Türkiye’de yaşıyor. Edebiyatın pek çok türünde yazıyor. Şiirleri, hikâyeleri, denemeleri, tercümeleri, romanları var. Çocuk edebiyatına dair seçkin kitapları bulunuyor. Kerkük’te Zaman, edibimizin bir hikâye kitabı. “Yaz aylarını Kerkük’te geçirmek o kadar kolay olmazdı. Aslında Kerkük’ün hangi enlem ve hangi boylam üzerinde olduğunu pek düşündüğüm olmamıştı. Beni ilgilendiren o yaz aylarının sıcaklığı idi.” cümleleriyle başlayan, hatıralarla bezenmiş hikâyeler demeti, bize olağanüstü, nefis bir ruh yolculuğu yaptırıyor. Kerkük Seni Yazdım Kemal Beyatlı’nın romanı. Yirminci yüzyılın ortalarından günümüze kadar Kerkük’ü tanıtan bu roman tarihî biri vesika niteliği taşıyor. Kerkük’ün geçirmiş olduğu baskı ve asimilasyon dönemlerini bir film şeridi gibi gözümüzün önüne seriyor. Hüzünle okuyacağımız satırlar bizi hicrana sürüklüyor. O her dinleyişimizde kederlendiğimiz “Kerkük’ün Zindanına Attılar Beni” türküsünü yeniden yaşıyoruz. Edibimizin akıcı bir dille ve sürükleyici bir üslupla kaleme aldığı roman, Türkmeneli vatanını mükemmel tasvir ediyor. Romanın bölüm aralarındaki yürek yakıcı mısralar, bizi düşündürüyor: “Bu şehrin üstünden bulutlar gelir geçer/Bazen kuzeyden bazen güneyden/Gelir geçer, gelir geçer/Bulutlardan ah yağar, kan yağar/Şehir ıslanır/Güneş kurutmaz şehri/Kurumadan yeni bulutlar gelir geçer/Bazen kuzeyden bazen güneyden/Bulutlar gelir geçer, gelir geçer” Her iki eser, Kerkük Vakfı’ndan okuyucuya ulaştı. Hayattan Damlalar, Beyatlı’nın “küçürek öyküler”inden oluşuyor. Derin düşüncelere, manevi tefekküre sevk eden kısa, özlü metinler. İnsanoğlunun ezelî ve ebedî serencamını dile getiren şu cümle gibi: “Çocuk çember çevirirken ihtiyar musalla taşına yaslandı…” “İn/Saf” başlıklı hikâyecik ise hakikaten ince düşüncelerle yoğrulmuş bir hakikat metni: “Tabuta bakarak virgülsüz noktasız ölünün dedikodusunu yaptı geveze. Aksakallı biri adama yanaştı: - Oğul in/safa gel! Dedi. Geveze gitti safta yerini aldı!” Kemal Beyatlı’nın büyük bir hizmeti de, çocuklarımıza Türkmeneli’nin, Irak Türkmenlerinin yetiştirdiği büyük sanatkârları, âlimleri, şairleri, ozanları, mütefekkirleri tanıtan 20 kitapçıktan oluşan muazzam serisidir. “Türkmeneli’nin Ünlülerini Tanıyalım” başlığıyla kültür hayatımıza kazandırıldı. Irak Türkmenlerinin edibi Haşim Nahit Erbil kendisini şöyle takdim ediyor: “Ben hukukçu, siyasetçi, araştırmacı, şair, romancı ve yazar Haşim Nahit Erbil. Benimle tanışıp hayatımı öğrenmek ister misin?” Kısa metinler, bol resimler ve çocukların bir çırpıda zevke okuyacağı cazip kitaplar. Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) tarafından yayımlanan seride şu kültür sanat şahsiyetlerinin müstakil kitapları var: Haşim Nahit Erbil, Molla Sabır, Abdülhakim Mustafa Rejioğlu, Mustafa Gökkaya, Şakir Sabır Zabit, İzzettin Abdi Beyatlı, İhsan Sıddık Vasfi, Ata Terzibaşı, Haşim Kasım Salihi, Ali Marufoğlu, Nâsih Bezirgân, Mehmet İzzet Hattat, Felekoğlu Mahmut Seyit Ali, İzzettin Kerkük, Mehmet Hurşit Dakuklu, Sinan Sait, Kahtan Hürmüzlü, İsmet Hürmüzlü, Mevlut Taha Kayacı. Hamza Hamamcıoğlu. Bu kadar kıymetli eseri irfanımıza armağan eden Kemal Beyatlı hakkında elbette bir tez hazırlanmalı, bu çalışma kitaplaştırılmalıydı. Cansu Baş da bu hizmeti üstlendi. Bir Kerkük Sevdalısı Kemal Beyatlı Hayatı Sanatı ve Eserleri, bir vefa borcu olarak yerine getirildi. Kemal Beyatlı’nın eserlerindeki otobiyografik izler, edebî kimliği ve eserleri, çocuk kitapları, tiyatroları, şiir kitapları ayrı bölümler hâlinde araştırılmış. Nesir ve şiirlerinin muhtevalarına göre incelemesi yapılmış. (Hars Akademi Yayınları) Hıdır Lütfi’nin Kerkük Hoyratlarının Şerhi’ni ise Necat Kevseroğlu titizlikle hazırlayıp kitaplaştırdı. Kerkük, bütün Türk İslam şehirleri gibi anlatılır ama bitmez. Yazanların ve anlatanların ellerine, yüreklerine sağlık!