A
Admin
Yönetici
Yönetici
T.C. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/2913 E., 2019/2489 K. "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili; ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 1252 ada 14 sayılı parsel 17 nolu bağımsız bölüm maliki olduğunu, kat malikine çağrı yapılmadan 10 kat malikinin katılımıyla 26.03.2012 tarihinde değerlendirme toplantısı yapıldığı, alınan kararların şahsına tebliğ edilmediğini, anılan toplantıda apartmana ilişkin çeşitli tadilat kararlarının alındığı, bu tadilatların gün ısısı ... ayaklarının yapımı, dış cephe silikon sıva tamiri, dış cephe ve merdivenlerin boyanması, merdiven mermer kaplamaları, teras ve ısı yalıtımı, teras tesviye tabakası ve su yalıtımı, alüminyum teras korkuluğu, apartman giriş, ... ve çatı kapısı yenilenmesi, yeni asansör yapımı, mutfak baca tamiri, kanalizasyon bağlantısı, merdiven ve elektrik panosu elektrik donanımı, temiz ve pis su borularının değişimi, sayaç kolektörleri, doğal gaz bağlantısı, alüminyum camlı balkon yapımı olduğu ancak söz konusu tadilatlar için 10 kişinin oyu ile karar alındığı, 634 sayılı Kanunun 19. maddesi gereği işbu davayı açmak zorunda kaldıklarını, ... apartmanının 26.03.2012 tarihli kat malikleri kurulunda alınan tadilat kararlarının iptalini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine, Kapatılan 18. Hukuk Dairesinin 02.03.2016 gün ve 2015/7930 E. - 2016/3649 K. sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılamada, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, anayapıda güçlendirme projesi kapsamında güçlendirme işlemleri yapıldığı ancak, daha sonra iptali istenen toplantıda bir takım kararların alındığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda alınan kararların yapının güçlendirilmesi işlemleri kapsamında kaldığının belirtildiği ve işlemlerin tadilat projesine (teras çatı parapeti üzerindeki alüminyum profil korkuluklar haricinde) uygun olduğunun belirtildiği, iptali istenen kararlar yönünden her biri hakkında hangisinin güçlendirme kapsamında kaldığı veya güçlendirme işlemlerinin doğal sonucu olduğunun tek tek tespit edilmediği gibi bir kısım kararların (örneğin merdivenlerin mermer kaplamasının) yapının güçlendirilmesi ile ilgisinin değerlendirilmediği, tadilat projesine tüm kat maliklerinin rızasının olup olmadığı araştırılmadan bozma kararına aykırı hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece bozma kararına uyulmuş ise de gereği yerine getirilmemiştir. Anataşınmazın mimari projesinin değiştirilmesine yönelik tadilat projesi, tüm kat maliklerinin muvafakatı ile yapılabilir. Oybirliği sağlanmadan hazırlanan tadilat projeleri geçerli değildir ve sırf belediye onayı da geçerli hale getirmez. Bununla birlikte, Kat Mülkiyeti Kanununun 19. maddesine göre, anataşınmazda bir kısım değişiklikler kat maliklerinin 4/5 rızası ile yapılabilecek ise de bu değişikliklerin, öncelikle mimari projede oybirliği gerektirecek şekilde esaslı değişiklik yapmaması, kat maliklerinin mülkiyet hakkını ihlal etmemesi, yapılacak değişikliklerin diğer kat maliklerinin bağımsız bölüm ve eklentisinden istifadelerini engellememesi ve rahatsız etmemesi, bağımsız bölüm içerisinde yapılan değişikliklerin ise anayapının statiğine zarar vermemesi gerekir. Sırf bağımsız bölüm içerisinde kalan (su, elektrik, ısınma gibi ortak tesisler ile kolon, kiriş, tavan vb. ortak yerlere müdahale niteliği taşımayan) ve yapının statiğine zarar vermeyen değişiklikler için muvafakat alınmasına gerek yoktur. Yapılan değişikliklere sonradan da muvafakat verilmesi ise mümkündür. Mahkemece, alınan her bir kararın anayapının güçlendirilmesi işlemleri kapsamında değerlendirilmesi, güçlendirme işlemleri kapsamında olmayan kararlar yönünden tadilat projesine tüm kat maliklerinin rızasının bulunup bulunmadığı araştırılarak, tüm kat maliklerinin rızasının olmadığının anlaşılması halinde, mahallinde keşif yapılarak anataşınmazın mimari projesi yerinde uygulanıp alınan kararlardan hangilerinin projeye aykırı olduğu tespit edilerek, oybirliği gerektiren kararlar yönünden alınan kararların iptaline, Kat Mülkiyeti Kanununun 19/2. maddesi gereğince 4/5 çoğunluğu gerektiren kararlar yönünden bu çoğunluğun sağlanıp sağlanmadığı belirlenip sağlanmadığının belirlenmesi halinde iptaline, aynı Kanunun 42. ve 43. maddeleri kapsamındaki kararlar yönünden sayı ve arsa payı çoğunluğu ile alınıp alınmadığı belirlenip sağlanmadığının anlaşılması halinde iptaline karar verilmesi gerekirken, yetersiz araştırma ve eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/04/2019 günü oy birliği ile karar verildi. --- - KAT MÜLKİYETİ KANUNUNA DAYALI ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ESKİ HALE GETİRME DAVASI - ORTAK YERE MONTE EDİLEN KLİMA MOTORUNUN SÖKÜLMESİ TALEBİ - KAT MÜLKİYETİ KANUNU (634) Madde 19 II - Anagayrimenkulün bakımı, korunması ve zarardan sorumluluk: Madde 19 – Kat malikleri, anagayrimenkulün bakımına ve mimarı durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar. (Değişik ikinci fıkra: 14/11/2007-5711/8 md.) Kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler, değişik renkte dış badana veya boya yaptıramaz. Ancak, ortak yer ve tesislerdeki bir bozukluğun anayapıya veya bağımsız bir bölüme veya bölümlere zarar verdiğinin ve acilen onarılması gerektiğinin veya anayapının güçlendirilmesinin zorunlu olduğunun mahkemece tespit edilmiş olması halinde, bu onarım ve güçlendirmenin projesine ve tekniğine uygun biçimde yapılması konusunda kat maliklerinin rızası aranmaz. Kat maliki kendi bağımsız bölümünde anayapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişiklik yapamaz. Tavan, taban veya duvar ile birbirine bağlantılı bulunan bağımsız bölümlerin bağlantılı yerlerinde, bu bölüm maliklerinin ortak rızası ile anayapıya zarar vermeyecek onarım, tesis ve değişiklik yapılabilir. Her kat maliki anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumludur. T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/1466 E., 2015/42 K. "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki “eski hale getirme” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Manisa 2. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 14.06.2012 gün ve 2011/1084 E. 2012/537 K.sayılı kararın incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi üzerine, Yargıtay 18.Hukuk Dairesi’nin 22.11.2012 gün ve 2012/11547 E- 2012/13130 K. sayılı ilamı ile; (...Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, yargılama sırasında yerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor içeriğinden; kat mülkiyeti kurulu anataşınmazda davacı ve davalı tarafın bağımsız bölüm maliki olduğu, davalı tarafından klima dış ünitesinin zemin katla 1. kat arasında bulunan zemin kata ait kiriş sistemine monte edildiği anlaşılmaktadır. Ortak yere klima dış ünitesinin monte edilmesinin 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 19. maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olduğu dikkate alınarak, mahkemece ortak yere müdahalenin önlenmesi ile klima dış ünitesinin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu yönden davanın reddi yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....) gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’na dayalı el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir. Davacı, davalıya ait dairenin balkon ve pencerelerine yapılan demir parmaklıkların, Belediyece yapılan uyarıya rağmen 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’na uygun hale getirilmediği gibi, davalı tarafından klima motorunun da apartmanın ortak alanına konulduğunu ve kaldırılması gerektiğini ileri sürerek, davalının ortak yere haksız müdahalesinin önlenmesini; balkon ve pencerelere yapılan demir parmaklıkların 634 sayılı Yasa’ya uygun hale getirilmesini; davalıya ait klima motorunun ortak yerden kaldırılmasına karar verilerek eski hale getirilmesini istemiştir. Davalı vekili, kat maliklerinin 4/5’inin rızasının bulunduğunu, demir parmaklıkların güvenlik nedeniyle yapıldığını, üç yıl sonra dava açılmasının iyi niyetli olmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı tarafından ibraz edilen yazılı belge ile klima motorunun apartmana ait dış bölüme takılmasına ve hırsızlık olayları sebebi ile pencere ve balkon kapılarına demir parmaklık takılmasına kat maliklerinden 5 kişinin yazılı izin verdiği, dinlenen tanık beyanlarına göre, her ne kadar balkon ve pencere demirlerine izin verilmiş ise de, bu demirlerin bombeli olmaksızın ve dıştan değil camın etrafından yapılması şartı ile yazılı belgenin imzalandığı, ancak rızanın sözlü olarak daha öncesinde verilmiş olduğu halde yazılı belgenin dava açıldıktan sonra alındığının beyan edildiği, bilirkişi raporu ile davalının taşınmazına taktırmış olduğu demirlerin bu haliyle alınan yazılı belgeye aykırı olduğunun tespit edildiği, demirlerin bombeli ve yatay basamak olmaksızın yapılarak alınan karara uygun hale getirilebileceği sonucuna ulaşıldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, davalıya ait taşınmazda balkon ve pencerelere takılmış demirlerin sökülerek, balkonların iç tarafına pencere ve kapı merkezlerine yatay bağlantısı olmayan düz ve dikey demir parmaklık takılması sureti ile müdahalenin men’ine, klima motorunun sökülmesine ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Tarafların temyizi üzerine hüküm Özel Dairece, yukarıya metni aynen alınan ilamda belirtilen gerekçe ile bozulmuştur. Yerel Mahkemece, davalının gerek pencere ve balkon demirlerinin yapılması için, gerekse klima motorunun dış cepheye takılması için yasada aranan beşte dörtlük çoğunluğu sağlayarak kat maliklerinden izin aldığı, davacının, bu belgenin her ne kadar yasal yeterlilik sayısına uygun olarak düzenlenmişse de, davalının yasaya aykırı ve davaya konu edilen eylemlerinden sonra belge oluşturulmak suretiyle izin alındığını, bu sebeple geçerli olmadığını savunduğunu, bozma ilamında Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi verilen rıza hilafına yapılmış olan demir parmaklıkların ve balkon demirlerinin kat maliklerinin rızasına uygun şekilde yapılmak sureti ile var olan müdahalenin men-i kararının temyizine ilişkin talebi reddetmekle, kat maliklerinin vermiş olduğu yazılı izni uygun bulduğunu, yazılı iznin kapsamında klima motorunun apartmanın dış cephesine takılmasının da bulunduğunu, böyle olunca, kat malikleri tarafından davalıya verilen izin iradesini ayırmak sureti ile pencere, balkon demirleri ve parmaklıkları için yeterli görüp, klima dış ünitesi için ise yeterli ve geçerli görmemek, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19/2. maddesinde kat malikinin anagayrimenkulün ortak yerlerinde değişiklik ve tesis yapabilmesine imkan tanıyan, tüm maliklerin beşte dördünün izninin aranmasına ilişkin yasa hükmüne aykırılık teşkil edeceğini, Mahkemece iznin kapsamı çerçevesinde davalının müdahalesinin men-i ile eski hale getirmeye ilişkin verilen karara yönelik temyiz itirazları reddedilmekle, iznin yasal olduğunun kabulü gerektiği, hal böyle iken, KMK’ nun 19/2. maddesi uyarınca alınmış yasal iznin yok sayılması ile klima motorunun dış üniteye takılmasına ilişkin eylemin KMK' nun 19/2. maddesine aykırılık teşkil ettiğinin kabulünün mümkün bulunmayacağı, aksi durumun kararın ve kabulün kendi içinde çelişmesi durumunu yaratacağı, hukuka ve adalete güvenin sarsılabileceği sonuç ve kanaati ile davacı tarafından davalı aleyhine açılan kat maliki olunan ortak taşınmazın, dış ünitesine davalı tarafından klima motoru takılması sureti ile yapıldığı iddia edilen müdahalenin men-ine dair davanın reddi gerektiği gerekçesi ile direnilmiştir. Direnme kararını temyize davacı vekili getirmiştir. Bozma ve direnme kararının içerikleri itibariyle Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; mahkemece klima dış ünitesinin kaldırılması isteminin de kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 19.maddesinde; “Kat malikleri, anagayrimenkulün bakımına ve mimarı durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar. (Değişik fıkra: 13/04/1983-2814/8 mad.;Değişik fıkra: 14/11/2007-5711 S.K./8.mad) Kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler, değişik renkte dış badana veya boya yaptıramaz....” Hükmü düzenlenmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1604 ada 9 nolu parsel sayılı taşınmazın “bahçeli 9 blok halinde üçer katlı betonarme kargir bina” vasfında olduğu, üzerinde 50 bağımsız bölüm bulunduğu, A blok 3 nolu bağımsız bölümün de davalı adına kayıtlı olduğu görülmektedir. Dosyaya sunulan “kat malikleri karar tutanağı” başlıklı belge ise, A blokta ikamet eden 5 bağımsız bölüm maliki tarafından imzalanmıştır. Dava konusu daire, tek parselde kurulu 9 bloklu 50 maliki olan bir taşınmazda bulunmakta olup, kat maliklerinin 50 kişi olduğu gözetildiğinde 634 sayılı Kanun’un 19/2.maddesinde belirtilen kat maliklerinin 4/5’inin yazılı rızası için aranan çoğunluğun sağlanamadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, ortak yere klima dış ünitesinin monte edilmesinin 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olduğu gözetilerek söz konusu ünitenin kaldırılmasına yönelik istemin kabulüne karar verilmelidir. Öte yandan, özellikle bodrum ve zemin katlarda bulunan bağımsız bölümlerin, balkonlarındaki kapılarla pencerelerin dış yüzeyine, yatay bağlantısı ve bombesi olmayan düz ve dikey demir parmaklık takılmasına güvenlik açısından zorunluluk bulunduğundan, diğer bir daire için tehlike oluşturmamak koşulu ile izin verilmekte olup, 634 sayılı Kanunu’nun 19/2.maddesinde düzenlenen çoğunlukla kat malikleri tarafından ayrıca bir karar alınmasına gerek bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma ilamına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup, direnme kararı bozulmalıdır. S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 14.01.2015 gününde oybirliği ile karar verildi. --- T.C. Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/7807 E., 2020/10386 K. "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava dilekçesinde, çatı onarım bedelinin tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, davacı tarafından değişik iş dosyası üzerinden yaptırılan tespit dosyasında, anayapının çatısının onarımının gerekli olduğunun ve mevcut hali ile davacı bağımsız bölümü ile anayapıya zarar verdiğinin tespit edildiği, davacının bağımsız bölümünün üstüne denk gelen kısmında onarım yaptırdığı ve bedelinin tahsilini istediği anlaşılmaktadır. 634 sayılı Kat mülkiyeti Kanununun 19 maddesine göre, kat malikleri, anagayrimenkulün bakımına ve mimarı durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar. (Değişik ikinci fıkra: 14/11/2007-5711/8 md.) Kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler, değişik renkte dış badana veya boya yaptıramaz. Ancak, ortak yer ve tesislerdeki bir bozukluğun anayapıya veya bağımsız bir bölüme veya bölümlere zarar verdiğinin ve acilen onarılması gerektiğinin veya anayapının güçlendirilmesinin zorunlu olduğunun mahkemece tespit edilmiş olması halinde, bu onarım ve güçlendirmenin projesine ve tekniğine uygun biçimde yapılması konusunda kat maliklerinin rızası aranmayacağı düzenlemesi gereğince, davacı tarafından yaptırılan onarımın mimari projeye ve tekniğine uygun olup olmadığı ve bedeli, bilirkişi marifetiyle tespit ettirilerek tarafların tüm delilleri ile birlikte değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan yasa hükmü ve mahkemelerce kat maliklerinin yerine geçilerek karar verilemeyeceği dikkate alınmaksızın, bu konuda bir mahkeme kararı ve kat maliklerinin rızası bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 25/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi. --- - ANATAŞINMAZIN KORUNMASI - ORTAK YERLERDE TADÎLAT - 634 S. KAT MÜLKİYETİ KANUNU [ Madde 19 ] T.C. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2007/4909 E., 2007/4744 K. "İçtihat Metni" Dava dilekçesinde, çatı tamiratından dolayı harcanan 3.950 YTL'den davalıların arsa payları oranında paylarına düşenin gecikme tazminatı ile birlikte ödemelerine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının bağımsız bölümünün üzerinde bulunan çatısının eskiyip yıpranması sonucu buradan akan yağmur sularının bağımsız bölümüne zarar verdiğini, bu durumun önlenmesi için çatının tamir edilmesini davalılardan istediği halde buna yanaşmadıklarını, davacının söz konusu tamiratı kendi imkanlarıyla yaptığını ileri sürerek, tamirat masrafının arsa payları oranında davalılardan tahsilini istemiş, mahkemece anataşınmazın onaylı mimari projesinde çatısının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, özellikle bilirkişinin asıl ve ek raporu içeriğinden; dava konusu kat mülkiyetli anataşınmazın terasının betonarme olduğu, çatısının bulunmadığı, yerinde yapılan incelemede ana binanın üzerinde oturtma çatı bulunduğu ve çatının Marsilya tipi kiremitle örülmüş, onarılmış olduğu, davacı dairesinde salon ve ön cephede bulunan duvarın her iki yönünde, diğer odanın duvarında baca dibinden kaynaklanan sızıntıdan rutubetlenmenin meydana geldiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın 19. maddesinin birinci fıkrasında kat maliklerinin anataşmmazın mimari durumu ile sağlamlığını titizlikle korumak mecburiyetinde oldukları belirtildikten sonra ikinci fıkrada da kat maliklerinden biri tüm kat maliklerinin rızası olmadıkça anataşmmazın ortak yerlerinde onarım, tesis ve değişiklik yaptıramayacağı öngörülmüştür. Ana kural bu olmakla birlikte, davacının kendisi tarafından yapılmayan ve projesine aykırı olarak inşa edilmiş bulunan oturtma ahşap çatıdan sızan yağmur sularının bağımsız bölümüne zarar verdiği tartışma konusu değildir. Anataşmmazın onaylı mimari projesine aykırılık teşkil eden bu çatının kaldırılmasına ve projesine uygun hale getirilmesine ilişkin olarak anataşınmazdaki kat malikleri tarafından açılmış bir dava da bulunmadığına göre, çatının bu şekilde muhafaza edilmesini zımnen de olsa kabul etmiş bulunan kat maliklerinin projeye aykırı inşa edilmiş bu tesisten (çatıdan) sızan sular sebebiyle zarar gören davacının, bu zararının önlenmesini istemek ve somut olayda olduğu gibi gerekli tamiratları yaptırıp, bedelini, arsa payları oranında diğer maliklerden talep etmek hak ve yetkisine sahip olması adalet ve hakkaniyet ilkelerine uygun düşeceğinden mahkemece, bilirkişi ek raporunda belirlenen ve davacı tarafından yapıldığı anlaşılan çatı onarım bedelinin arsa payları oranında davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi. --- T.C. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/4855 E., 2017/8118 K. "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı karşı davalılar 16.07.2014 tarihli dava dilekçesinde; kat maliklerinin iznini almaksızın hem davacılar açısından hem de sitenin tamamı açısından görsel kirlilik yaratan iki metre yükseklikte çit yaptıklan ayrıca projeye aykırı olarak balkonu kapattıkları ve pergole yaptıkları, gerek çit-duvar gerekse davacılar ve site açısından rahatsızlık yaratan hiçbir mimari ve estetik taşımayan balkon kapatma ve pergole inşasının KMK ve yönetim planına aykırılık oluşturacak nitelikte olduğu, davalılara; kat mülkiyetine ve yönetim planına aykırı bu imalat ve inşaatları eski hale getirmeleri aksi halde yasal işlemlere başvurulacağı hususunun ... 37.Noterliğinin ... yevmiye nolu İhtarnamesi ile ihtar edildiğini, ancak ihtarnameye cevap verilmediği, diğer davalı ... Sitesi Yöneticiliğinden projeye aykırı hususlarda müdahale etmesi talep edildiği, ancak site yönetimince bugüne kadar hiçbir işlem yapılmadığı, davalılarca KMK'nın 18 ve 19. maddesi ile yönetim planına aykırı olarak yapılan çit - duvar, balkon kapatma, pergole imalat ve inşaatının toplu yapı maliklerinden ve muhtemelen ilgili merciilerden de izin alınmaması sebebi ile yıkılarak eski hale getirilmesi gerektiği beyanla KMK'ya ve yönetim planına aykırı olarak yapılan çit duvar, balkon kapatma, pergole imalat ve inşaatların men'i müdahalesi, kal'i ve ref'i istenilmiş, davalı-karsı davacılar ... ve ... 20.08.2014 tarihli cevap dilekçesinde; davacı - karşı davalıların evlerinin çevresini şimşir ağaçları ve çamlar ile çevirdikleri, ortak alana duvar gibi çit amaçlı fidan dikmek suretiyle ortak alanının berili bir kısmını kendilerine özgüledikleri, bu suretle KMK'nın 19.madde hükümünün ihlal edildiği, davacı - karşı davalıların bağımsız bölümlerinin giriş ve balkon kısımlarında camla kapattıkları, bu eylemin komşuluk hukukuna aykırı olup, görüntü kirliliği yarattığı beyanla davacı - karşı davalının projeye aykırı olarak gerçekleştirdikleri hususların müdahalenin men'i suretiyle giderilmesi talep edilmiş, mahkemece; 1-Asıl dava yönünden; a-Site yönetimine karşı eski hale getirme davası açılmayacağından ... Evleri Site Yönetimine karşı açılan davanın husumetten reddine, b-...'in kat maliki olmadığı, kat maliki olmayan kimsenin men'i müdahale davası açamayacağı anlaşıldığından, ...’in açmış olduğu davanın aktif husumetten reddine c-Davacı ...'in davalılar ... ve ...'a açmış oldukları eski hale getirme davasının kısmen kabulü ile bilirkişi raporunun 5. sayfasındaki krokide kırmızı renkle gösterilen davalılara ait 25 nolu villanın zemin katında yer alan pergole ve ...' nin, aynı kroki de mavi renkle gösterilen aynı villanın arka bahçesindeki pergulenin, aynı krokide sarı renkle gösterilen aynı villadaki zemin kat giriş bölümünde bulunan cam çerçevenin mimari projede yer almadığı ve projeye aykırı olduğunun tespit edilmesi gerekçesiyle projeye aykırılıkların kaldırılarak eski hale getirilmesine, davalılara eski hale getirmek için 30 günlük süre verilmesine, 2-Karşı dava yönünden; a-...'in kat maliki olmaması nedeniyle davalı ...'e karşı açılan davanın reddine, b-Davalı ...'e karşı açılan eski hale getirme talebinin kısmen kabulü ile dosyada bulunan bilirkişi raporunun 6. sayfasındaki krokiye göre dava konusu 22 nolu villanın giriş sahanlığında bulunan ve krokide yeşil renkle gösterilen cam çerçevenin mimari projede yer almadığı ve projeye aykırı olduğunun tespit edilmesi gerekçesiyle projeye aykırılıkların kaldırılarak eski hale getirilmesine, eksi hale getirmek için davalı- karşı davacıya 30 günlük süre verilmesine, 3-Asıl dava ve karşı dava yönünden 22 ve 25 nolu villaların çekilmesi ve bahçe bitkisi, şimşir ağaçları ve camlar ile sınır uygulanmasına ilişkin taleplerin, bu hususların mimari projede gösterilebilecek hususlardan olmaması, bu nedenle de mimari projeye aykırılık teşkil etmemesi nedeniyle asıl dava ve karşı dava yönünden şimşir ağaçları, çit ve bahçe bitkisi için açılan davaların reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan projeye aykırılığın eski hale getirilmesi istemine ilişkindir. Mimari projeye aykırılıklar tespit edilip mahkemece tespit edilen aykırılıkların eski hale getirilmesine karar verildiği anlaşılmış olup, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 23/10/2017 günü oy birliği ile karar verildi. --- T.C. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/8140 E., 2016/3830 K. "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ortak alana müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının projeye aykırı olarak kendisine tahsisli alanda bulunan bahçe terasına sabit tesis niteliğinde inşaat yapmak suretiyle gerçekleştirdiği haksız müdahalenin ve el atmanın önlenmesi ile eski hale getirilmesini istemiştir. Mahkemece davalının müdahalesinin yönetim planının izin verdiği boyutta olması, genel konsepti bozmaması ve kişilerin kendilerine tahsisli alanlarda ortak yaşama zarar vermeyecek şekilde kullanma hakkına sahip oldukları gerekçesiyle reddine karar verildi. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Dosya içindeki bilgi ve belgelerin ve bilirkişi raporunun incelenmesinde davalının zemin kat dairesinin arka bahçesinin 15.30 m²'lik kısmında tik ağacından platform yaptığı anlaşılmaktadır. Kat Mülkiyeti Kanununun 19. maddesinin ikinci bendi gereğince kat maliklerinden biri bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler yaptıramaz. Ortak yerin kullanımının yönetim planı veya projesi ile bir veya bir kaç kat malikine bırakılması mümkün ise de, bu kullanım hakkı o kat malikine ortak yeri olduğu gibi kullanma hakkı vereceğinden bu yerde yeni tesis ve değişiklikler yapma hakkı vermez. Kaldı ki, yönetim planının 18. maddesinde kat maliklerinin kullanım hakkı münhasıran kendi bağımsız bölümüne tahsis edilmiş alanlarda mevcut rengi, karakteri görünümü değiştirecek ve etkileyecek nitelikte tesis yapamayacakları da düzenlenmiştir. Buna göre mahkemece davanın kabulü gerekirken yazıl gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.