A
Admin
Yönetici
Yönetici
Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU - EGE TELGRAF/ Yaz mevsimi geldiğinde, sofraların en aranan ismi hiç şüphesiz karpuz oluyor. Serinliğiyle içimizi ferahlatan, susuzluğumuzu gideren bu eşsiz meyve, artık çok daha etkili bir şekilde soğutulabiliyor. Son günlerde sosyal medyada hızla yayılan ve "karpuzun içini buz gibi yapan" yöntemin detayları sonunda ortaya çıktı. Ve en şaşırtıcı kısmı ise bu yöntemin yalnızca bir kaşıkla uygulanabiliyor olması. EVDEKİ KARPUZLAR ARTIK DAHA SERİN Her yaz yaşanan o klasik problem bu yıl çözüme kavuşmuş gibi görünüyor: Marketten ya da pazardan alınan karpuzların çoğu ne yazık ki dolaba konsa bile iç kısmı yeterince soğumuyor. Özellikle sıcak yaz günlerinde karpuzdan beklenen o buz gibi etki, çoğu zaman hayal kırıklığına dönüşüyor. Ancak artık bu hayal kırıklığı sona eriyor. Yöntem basit ama bir o kadar da etkileyici: Sadece bir kaşık dolusu sofra tuzu ile karpuzun dışı hafifçe ovuluyor ve ardından buzdolabına konuluyor. Etki ise şaşırtıcı derecede hızlı. BİR YAZ EFSANESİ Mİ? İlk duyduğunuzda kulağa şüpheli gelebilir. “Tuz mu, karpuza? Hem de dışına?” Ancak yöntemi deneyenler, aradaki farkı neredeyse ilk kesişte hissettiklerini söylüyor. Tuzun kabukta yarattığı nem tutucu etki, dolap içindeki soğuk havanın karpuzun içine daha hızlı nüfuz etmesini sağlıyor. Bilimsel açıklaması basit: Tuz, yüzeydeki mikro nemi çekerek karpuz kabuğunun daha serin kalmasını sağlıyor. Bu da iç kısmın soğumasını hızlandırıyor. Üstelik karpuzun tat kalitesine zarar vermediği de kullanıcı yorumlarında sıkça dile getiriliyor. SOSYAL MEDYADA VİRAL OLDU TikTok’ta ve Instagram Reels’ta son günlerde hızla yayılan bu yöntem, kullanıcıların dikkatini çekmeyi başardı. “Buz gibi karpuz yemek hiç bu kadar kolay olmamıştı” diyen kullanıcılar, yalnızca bu yöntem sayesinde evdeki karpuzların bile dışarıdan alınan soğuk içecekler kadar ferahlatıcı hale geldiğini söylüyor. Videolarda karpuzun kesildiği andaki o serinlik buharı adeta gözle görülebiliyor. Bazı kullanıcılar yöntemi dondurulmuş havluyla birlikte denediğini, bazıları ise bu basit tuz adımının tek başına yeterli olduğunu belirtiyor. SAĞLIK UZMANLARI NE DİYOR? Beslenme uzmanları yöntemin kontrollü uygulandığında zararlı olmadığını söylüyor. Elbette karpuzun içi değil dış yüzeyi tuzla ovuluyor ve bu yüzden doğrudan tüketilen kısmı etkilenmiyor. Ancak dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var: Tuzlama işleminden sonra mutlaka karpuzun dışı iyice yıkanmalı. Aksi halde kesim sırasında bıçakla birlikte tuz, meyveye geçebilir ve tadını bozabilir. Ayrıca aşırıya kaçmamak, kabuğu çizmeden ovmak ve organik karpuz tercih etmek bu yöntemi daha güvenli hale getiriyor. GIDA BİLİMİNDEKİ YERİ NEDİR? Gıda bilimi açısından değerlendirildiğinde, bu yöntem tam olarak fiziksel ısı iletimi ve yüzey gerilimi prensiplerine dayanıyor. Buzdolabındaki soğuk hava, normalde kalın karpuz kabuğu nedeniyle meyvenin içine yavaş nüfuz eder. Ancak kabuk üzerine sürülen ince tuz tabakası, bu iletkenliği artırıyor. Bazı kaynaklar bu yöntemi, “doğal ısı transfer hızlandırıcısı” olarak nitelendiriyor. Tıpkı buzlu suya koyulan içeceklerin daha çabuk soğuması gibi, tuzlu kabuk da soğuğu daha hızlı içeri taşıyor. EVDE KOLAYCA UYGULANABİLİR Bu yöntemin en cazip yönü ise basitliği. Ne özel bir soğutma cihazı ne de buzlu kovalar gerekiyor. Evdeki karpuz, buzdolabı ve bir kaşık tuzla yaz sofralarının en ferahlatıcı meyvesi kısa sürede hazır hale geliyor. Bu kadar kolay bir adımın bu denli fark yaratması ise yöntemi denemeye değer kılıyor. LEZZET VE SERİNLİK BİR ARADA Tüketicilerin en çok endişelendiği konulardan biri, bu yöntemin karpuzun tadını değiştirip değiştirmediği. Ancak doğru şekilde uygulandığında, tuzun meyveyle doğrudan temas etmediği ve dolayısıyla lezzeti bozmadığı net şekilde görülüyor. Aksine, psikolojik olarak daha soğuk olan karpuzun tadı daha yoğun ve ferah algılanabiliyor. Bu da sofradaki genel tat deneyimini yukarı taşıyor. BU YAZIN EN ÇOK KONUŞULACAK MUTFAK TÜYOSU Öyle görünüyor ki bu yılın en dikkat çeken yaz trendlerinden biri, dev karpuzları 1 kaşıkla “şok soğutma” yöntemi olacak. Deneyenler arasında kalan yok. Kimi “keşke daha önce bilseydim” diyor, kimi ise “yıllardır böyle bir şey duymamıştım” diyerek şaşkınlığını gizleyemiyor. Basitliği, etkisi ve ulaşılabilirliğiyle bu küçük sır, şimdiden mutfakların gözdesi haline gelmiş durumda.