A
Admin
Yönetici
Yönetici
T.C. Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2023/16484 E., 2025/1528 K. "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SAYISI : 2020/875 E., 2021/188 K. SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma İNCELEME KONUSU KARAR : Kamu davasının durması KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı ile sanık hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan kamu davasında, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesinin ikinci cümlesi uyarınca "kamu davasının durmasına" karar verildiği, kararın, itirazın reddi kararı ile 29.07.2022 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır. Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı CMK'nın 309/1. maddesi uyarınca, 27.07.2023 tarihli ve 2022/29406 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.09.2023 tarihli ve KYB-2023/90858 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü: I. İSTEM Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18.09.2023 tarihli ve KYB-2023/90858 sayılı kanun yararına bozma isteminin; "Her ne kadar Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesince ısrar şartının gerçekleşmediğinden bahisle açılan kamu davasının durmasına karar verilmiş ise de; Dosya kapsamına göre, şüpheli hakkında 15.02.2019 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 20.02.2020 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavî ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca "yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması" hâlinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği, verilen kararın şüphelinin vekiline 26.02.2020 tarihinde tebliğ edildiği ve infazı için Çanakkale Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, anılan Müdürlükçe çağrı yazısının şüphelinin bizzat kendisine 08.06.2020 tarihinde tebliğ edildiği, denetimli serbestlik tedbirinin infazı kapsamında sevk edildiği Çanakkale .... Devlet Hastanesi'nin 30.10.2020 tarihli ve E.5187 sayılı raporuyla uyuşturucu kullanmaya devem ettiğinin tespiti üzerine, kamu davası açılmak üzere kaydın kapatılmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde yer alan, "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir." ve 191/4. maddesinde yer alan "Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır." şeklindeki düzenlemelere nazaran, sanık hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildikten ve bu karar tebliğ edilip kesinleştikten sonra, sanığın uyuşturucu madde kullanmaya devam ettiği cihetle, yargılamaya devamla işin esasına ilişkin hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir." Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır. II. GEREKÇE A. Şüpheli hakkında, 15.02.2019 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığının 20.02.2020 tarihli ve 2020/2281 Soruşturma, 2020/37 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun'un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararda itiraz kanun yolu, itiraz mercii, itiraz süresi ve sürenin başlangıcının doğru şekilde gösterildiği, kararın şüpheli müdafiine 26.02.2020 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, ancak kararın şüpheliye tebliğ edilmediği, 14.05.2020 tarihinde tedbirin infazı için Çanakkale Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, B. Çanakkale Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlanıldığı, 02.06.2020 tarihli ve 2020/205 DS sayılı çağrı yazısının 08.06.2020 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, Müdürlüğe başvurması üzerine 15.06.2020 tarihinde Uyulması Gereken Kurallar Formu imzalatılarak aynı tarihte hastaneye sevkedildiği, Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesinin 22.09.2020 tarihli raporunda, numune analizinde uyuşturucu madde tespit edildiğinden 6 oturumluk bağımlılık programına alındığının bildirildiği, 30.10.2020 tarihli raporda uyuşturucu madde kullanımına devam etmesi nedeniyle tedavi programına uyumsuz olduğunun bildirilmesi üzerine İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 05.11.2020 tarihli kararı ile, uyuşturucu madde kullanması nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 191/4-c maddesi uyarınca dosyanın kapatılmasına karar verildiği, C. Erteleme kararının kaldırılarak Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığının 23.12.2020 tarihli ve 2020/2281 Soruşturma, 2020/3802 Esas, 2020/2357 sayılı iddianamesi ile Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, D. Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 11.02.2021 tarihli ve 2020/875 Esas, 2021/188 Karar sayılı kararı ile, ısrar şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesinin 2. cümlesi uyarınca "kamu davasının durmasına" karar verildiği, 29.07.2022 tarihinde itirazın reddi kararı ile kesinleştiği, Anlaşılmıştır. E. 5237 sayılı TCK'nın 191/2. maddesindeki, "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir." ve aynı maddenin dördüncü fıkrasında "Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır." şeklindeki düzenlemeler karşısında, Somut olayda, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan soruşturma sonunda Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleştirilmesi ile beş yıllık erteleme süresinin başladığı, infaz işlemleri sırasında 30.10.2020 tarihli raporda uyuşturucu madde kullanımına devam etmesi nedeniyle tedavi programına uyumsuz olduğunun bildirilmesi üzerine İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 05.11.2020 tarihli kararı ile, uyuşturucu madde kullanması nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 191/4-c maddesi uyarınca dosyanın kapatılmasına karar verildiği, şüphelinin yeniden uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle tespit edilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 191/4-c maddesinde yer alan emredici hüküm nedeniyle kamu davasının açıldığı anlaşıldığından; mahkemece, ısrar şartının gerçekleşmediği şeklindeki yerinde olmayan ve dosya içeriği ile örtüşmeyen gerekçe ile verilen durma kararı gerekçe yönünden Kanun'a aykırıdır. Ancak, 5237 sayılı TCK'nın 191/2. maddesi uyarınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair kararların şüpheli tarafından doğrudan haberdar olunması gereken yükümlülük ve uyarılar içermesi nedeniyle, müdafii bulunan soruşturma dosyalarında bu kararların yalnızca müdafilere tebliği yeterli olmayıp, müdafilerle birlikte taraflara da tebliğ edilmesi gerekmektedir. Bu şekilde taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeyen erteleme kararı kesinleşmeyeceğinden denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, açıklanan nedenlerle somut olayda, Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen erteleme kararının, şüphelinin emniyette alınan ifadesi sırasında hazır bulunan müdafiine usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, ancak karar şüpheliye tebliğ edilmediğinden erteleme kararının usulüne uygun şekilde kesinleştiğinden sözedilemeyeceği, erteleme süresinin kararın kesinleşmesi ile başlayacağı, bu durumda ihlâl kabul edilen eylemin erteleme süresi içerisinde işlendiğinin söylenemeyeceği, dolayısıyla eylemin erteleme kararının ihlali sayılamayacağı anlaşıldığından durma kararı sonuç olarak doğru olmakla birlikte gerekçe yönünden bozulması gerekir. Açıklanan nedenlerle, mahkemece verilen "durma kararı" sonuç olarak doğru olmakla birlikte, kararın şüpheliye tebliğinin sağlanarak tebligat eksikliğinin giderilebilmesi için kararın gerekçesine yönelik olarak bozulmasına karar verilmesi gerektiğinden, kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görülmüş, kararın gerekçe yönünden bozulmasına karar verilmiştir. III. KARAR A. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE, B. Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.02.2021 tarihli ve 2020/875 Esas, 2021/188 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309/3. maddesi gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK'nın 309/4-a maddesi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.02.2025 tarihinde karar verildi. --- T.C. Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2024/14407 E., 2024/8762 K. "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SAYISI : 2021/137 Esas ve 2022/134 Karar SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak İNCELEME KONUSU KARAR: Durma TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması Bismil 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.04.2022 tarihli, 2021/137 Esas ve 2022/134 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca kamu davasının durmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin 20.05.2022 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır. Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 04.04.2023 tarihli evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 17.05.2023 tarihli ve KYB-2023/41320 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü: I. İSTEM Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.05.2023 tarihli ve KYB-2023/41320 sayılı kanun yararına bozma isteminin; "Bismil 2. Asliye Ceza (Çocuk Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin 01.04.2022 tarihli kararı ile Bismil Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/03/2021 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının usulüne uygun olarak suça sürüklenen çocuğa ve velisine tebliğ edilmediği gerekçesiyle kamu davasının durmasına karar verilmiş ise de, Dosya kapsamına göre, bahse konu kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının tebliğ tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çoçuğun müdafiine elektronik tebligat yoluyla 22.03.2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, suça sürüklenen çocuk müdafiinin karara herhangi bir itirazının olmadığı ve suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde denetimli serbestlik tedbirlerine uymamakta ısrar ettiği nazara alındığında, yargılamaya devam edilerek bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir." şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır. II. GEREKÇE Dava dosyası kapsamına göre somut olayda; suça sürüklenen çocuk hakkında, 14.01.2021 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Bismil Cumhuriyet Başsavcılığının 10.03.2021 tarihli ve 2021/1195 Soruşturma, 2021/67 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun'un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın suça sürüklenen çocuk müdafiine 22.03.2021 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği ve infazı için Diyarbakır Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, çağrılara rağmen Diyarbakır Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvurmamasının ardından evrakın kapatılarak Bismil Cumhuriyet Başsavcılığına iade edilmesi üzerine, suça sürüklenen çocuğun yükümlülüklerine uymamakta ısrar ettiğinden bahisle erteleme kararı kaldırılarak 29.11.2021 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı, Bismil 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.04.2022 tarihli, 2021/137 Esas ve 2022/134 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında ''.. suça sürüklenen çocuk hakkında 10/03/2021 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği ancak bu kararın ssç müdafine tebliğ edildiği, ssç ve velisi sıfatında bulunan kişilere tebliğ bulunmadığı bu hali ile ssç hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının tebliğinin usulüne uygun olmadığı ve ssç'nin Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından haberdar olmadığı beyanı karşılığında ssç hakkında açılan kamu davasının TCK'nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde ki "kovuşturma şartı" olan"ısrar koşulunun" gerçekleşmediği anlaşıldığından... '' gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca kamu davasının durmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır. Konunun incelenmesinde; 5237 sayılı Kanun'un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair kararların şüpheli veya suça sürüklenen çocuklar tarafından doğrudan haberdar olunması gereken yükümlülük ve uyarılar içermesi sebebiyle ilgilerinin müdafii bulunan soruşturma dosyalarında bu kararların yalnızca müdafilere tebliği yeterli olmayıp, müdafilerle birlikte taraflara da tebliğ edilmesi gerekmektedir. Bu şekilde taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeyen erteleme kararı kesinleşmeyeceğinden denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, açıklanan nedenlerle somut olayda Bismil Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10.03.2021 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair kararın yalnızca suça sürüklenen çocuk müdafiine tebliğ edilip suça sürüklenen çocuğa ve velisine tebliğ edilmemesinden dolayı kesinleşmediğine ve dava şartının gerçekleşmediğinde yönelik Mahkeme kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. III. KARAR Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE, Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.11.2024 tarihinde karar verildi.