A
Admin
Yönetici
Yönetici
Beslenme ve Diyet Uzmanı Pakize Gizem Akgül, dünyada kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerin önemli bir kısmının sağlıksız beslenme alışkanlıklarından kaynaklandığını belirterek, kalp sağlığını korumak isteyen bireylerin yaşam tarzlarını gözden geçirmesi gerektiğini söyledi. Akgül’e göre, kalp hastalıklarının önlenebilir nedenleri arasında beslenme, hareketsizlik ve obezite başı çekiyor. Kalp Hastalıkları Önlenebilir Risklerle Bağlantılı Dünya genelinde 2 milyardan fazla insanın kalp hastalığı riski taşıdığını ifade eden Akgül, Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre Türkiye’de de bulaşıcı olmayan hastalıklar arasında en çok ölüme neden olanın kalp ve damar hastalıkları olduğunu vurguladı. Yapılan araştırmalar, kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin yaklaşık yüzde 80’inin tütün kullanımı, sağlıksız beslenme, fiziksel hareketsizlik, obezite ve diyabet gibi önlenebilir faktörlerle ilişkili olduğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle kalp sağlığı açısından düzenli doktor kontrolleri, erken tanı ve uygun tedavi kadar, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının da hayati önemi bulunuyor. Aşırı Yağ Tüketimi ve Kilo Artışı Riski Artırıyor Doymuş ve trans yağların yüksek oranda tüketilmesinin kalp damar sağlığına zarar verdiğine dikkat çeken Akgül, özellikle doymuş yağ tüketimiyle birlikte fiziksel aktivite azlığına bağlı olarak kötü kolesterolün yükseldiğini ve bunun da koroner kalp hastalıkları için ciddi bir risk oluşturduğunu söyledi. Vücut ağırlığında her 5-8 kilogram artışın kalp hastalığı riskini yaklaşık yüzde 25 oranında artırdığına işaret eden Akgül, fast food gibi liften fakir, yüksek yağ ve enerji içeriğine sahip besinlerin özellikle genç nüfus arasında yaygınlaştığını ve bu durumun erken yaşta kalp hastalığı, diyabet ve obezite riskini artırdığını dile getirdi. Balık ve Zeytinyağı Kalp Dostu Kalp sağlığını destekleyen gıdalar arasında zeytin ve zeytinyağlı yemeklerin önemli bir yere sahip olduğunu belirten Diyetisyen Akgül, haftada en az bir kez balık tüketmenin kalp hastalığı riskini yüzde 16 oranında azalttığını gösteren çalışmalara dikkat çekti. Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin olan ton balığı, sardalya, somon ve uskumru gibi balıkların düzenli olarak tüketilmesiyle iyi kolesterol olarak bilinen HDL’nin yükseldiğini, kötü kolesterol olan LDL’nin ise düştüğünü söyledi. Balık tüketemeyen bireyler için ceviz yağı, keten tohumu, çiya tohumu gibi bitkisel kaynaklardan da omega-3 alınabileceğini ancak bu kaynakların etkinliğinin hayvansal kaynaklara göre daha düşük olduğunu vurguladı. Omega-3 takviyesi kullanan özellikle kan sulandırıcı ilaç kullanıcılarının ise mutlaka doktora danışması gerektiğinin altını çizdi. Besin Çeşitliliği ve Dengeli Tüketim Kalp Sağlığını Destekliyor Kalp hastalıklarından korunmak için sadece belirli besinlere odaklanmanın yeterli olmadığını söyleyen Akgül, kuru baklagiller, meyve ve sebzeler, sert kabuklu yemişler ile dengeli kahve ve çay tüketiminin bir arada planlanması gerektiğini belirtti. Tüm bu besin gruplarının yeterli ve dengeli şekilde günlük beslenme planına dahil edilmesinin, yalnızca kalp sağlığı için değil, genel yaşam kalitesinin artırılması ve sağlıklı yaşlanma açısından da kritik olduğuna dikkat çekti.