A
Admin
Yönetici
Yönetici
Japonya Sağlık Güvenliği Enstitüsü’nün yürüttüğü yeni bir araştırma, sebze, balık ve fermente gıdalarla zenginleştirilmiş geleneksel Japon diyeti washokunun, depresyon, anksiyete ve stres belirtilerine karşı koruyucu olabileceğini ortaya koydu. 12 bin 500 yetişkinin beslenme düzeni incelendi Araştırmada, 12.500 çalışan yetişkinin beslenme alışkanlıkları incelendi. Araştırmacılar, balık, sebze, pirinç ve soya fasulyesi gibi temel gıdalardan oluşan washoku diyetini benimseyen bireylerin; şeker, işlenmiş gıda, kırmızı et ve rafine karbonhidrat tüketen bireylere kıyasla daha az moralsizlik, kaygı ve stres yaşadığını tespit etti. Modernleştirilmiş versiyon daha da etkili olabilir Araştırmada ayrıca, tuz oranı düşürülmüş ve çiğ sebze, meyve, süt ürünleri gibi ek gıdalarla zenginleştirilmiş modern bir washoku diyetinin depresyon riskini yüzde 20 oranında azalttığı görüldü. Bu faydanın, yaş, cinsiyet ve iş stresi gibi değişkenler hesaba katıldığında da geçerli olduğu bildirildi. Ancak çok uzun saatler çalışan bireylerde bu etkinin daha sınırlı kaldığı da belirtildi. Ruh halini etkileyen gıdalar Geleneksel Japon diyetinde yer alan sebzeler, serotonin ve dopamin gibi ruh halini düzenleyen nörotransmitterlerin üretiminde önemli rol oynayan folat bakımından zengin. Ayrıca yeşil çay, miso ve renkli sebzeler, beyindeki oksidatif stresi azaltabilecek antioksidanlar içeriyor. Kültüre özgü diyetler ruh sağlığına etki edebilir Araştırmacılar, sonuçların depresyonun önlenmesinde beslenmenin etkisine dair giderek güçlenen kanıtlara katkı sunduğunu ifade etti. Bulgular, Psychiatry and Clinical Neurosciences adlı akademik dergide yayımlandı. Bu araştırma, sadece bireyleri değil, aynı zamanda halk sağlığı uzmanlarını ve klinisyenleri de kültüre özgü diyetlerin ruh sağlığı üzerindeki potansiyel etkileri konusunda bilgilendirmeyi amaçlıyor. Eğer ileriki çalışmalarda doğrulanırsa, bu yaklaşım depresyonla mücadelede bir halk sağlığı stratejisine dönüşebilir. Akdeniz diyetiyle benzer sonuçlar Araştırma, daha önce 2018 yılında yayımlanan bir çalışmayı da destekler nitelikte. O çalışmada, meyve, sebze, baklagil, kuruyemiş ve balık ağırlıklı Akdeniz diyetini uygulayan bireylerin, depresyona yakalanma riskinin Batı tipi beslenen bireylere kıyasla yüzde 33 daha düşük olduğu tespit edilmişti.