İzmir’in kalbinde saklı, tarih ve kültürle dolu bu sokaktan geçmezseniz, şehri gerçek anlamda keşfetmiş sayılmazsınız

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Pelin PEKEDİS- EGE TELGRAF/ İzmir’i tanıdığını sananlar çoktur ama bu şehrin kalbinde öyle bir sokak vardır ki çoğu zaman gözden kaçar, adeta saklanır. Oysa bu sokak, sadece taş kaldırımların üstüne serilmiş bir yol değildir. Bu sokak; müzikle, aşkla, tarihle, hüzünle ve benzersiz bir manzarayla örülmüş sessiz bir hazine gibidir. Her ne kadar kısa olsa da etkisi yıllarca sürebilir. Adı: Dario Moreno Sokağı. ASLINDA HER ŞEY BİR AŞKLA BAŞLADI Bu sokak adını, sesiyle Fransa sahnelerinde yankılanan ama kalbi hep İzmir’de atan bir sanatçıdan alır: Dario Moreno. 1921’de Aydın’da doğdu, yoksullukla geçen çocukluğunun ardından İzmir'e geldi. Karataş semtinde, bugün ismini taşıyan bu sokakta yaşadı. Hayatında birçok ülke gördü ama kendini hep “İzmirli Dario” olarak tanıttı. Şarkılarının ilhamını Ege’nin rüzgarından, İzmir’in güneşinden aldı. Ölümünden sonra bile İzmir’den kopamadı; çünkü onun vasiyeti şuydu: “Bir gün senden uzakta ölürsem beni sana getirsinler. Ama mezarıma götürürlerken ‘öldü’ demesinler, ‘uyuyor’ desinler.” İşte bu yüzden o sokak, sadece bir sokak değildir. Bir sanatçının ruhunu, İzmir’e duyduğu sonsuz bağlılığı ve geçmişin titreşimini taşır. İKİ CADDEYİ DEĞİL, İKİ DÜNYAYI BİRBİRİNE BAĞLIYOR Sokağın sonunda yükselen, kırmızı tuğlalarıyla zamana meydan okuyan Tarihi Asansör, sadece iki caddeyi –Mithatpaşa ve Halil Rıfat Paşa Caddelerini– değil, iki ayrı hayatı birbirine bağlar. 1907 yılında Nesim Levi tarafından inşa edilen bu yapı, bir merdivenden düşüp ayağını kıran bir dost için yapılmıştır. Tam 58 metreyi, o zamanlar suyla çalışan bir sistemle çıkar. Bugün ise elektrikle çalışıyor; ama hâlâ kalpleri kaldırıyor yukarıya, umutla... Asansörün kabinine bindiğinizde, Dario Moreno’nun “Canım İzmir” şarkısı eşlik eder size. Yukarı çıktığınızda ise sizi İzmir’in göz alıcı manzarası karşılar. Kızaran gün batımı, körfezin kıvrımları ve rüzgarın usulca kulağınıza fısıldadığı hatıralar... Bu deneyim sadece bir yolculuk değil, bir his bırakır: Yukarıda başka bir İzmir var. HER TAŞINDA ANLATILMAMIŞ BİR HİKÂYE VAR Sokağın girişinde sizi iki büst karşılar: Biri Dario Moreno’ya, diğeri Enrico Macias’a ait. Bu büstler birer heykelden ibaret değildir. Bir dostluğun, müziğin ve İzmir’e duyulan ortak sevdanın simgesidir. Macias, küçük yaşta tanıştığı Dario Moreno’nun onun kariyerindeki etkisini her fırsatta dile getirmiştir. Belki de bu yüzden bu sokakta, Enrico Macias’ın sesi hâlâ yankılanıyor gibidir. Sokağın iki tarafına dizilmiş, cumbalı, sakız tipi Ege evleri sadece güzel mimari öğeler değildir. Her biri yılların izini taşıyan birer hatıra kutusudur. Duvarlarında eski İzmir fotoğrafları, bazı pencerelerinde nostaljik perdeler, kimi avlularda ise hala mis kokulu sardunyalar vardır. Zaman durmuş gibidir. Her adımda, belki bir çocukluk sesi, belki bir anne eli hissedersiniz. HİSLE ÖLÇÜLEN BİR YOLCULUK Sokağın uzunluğu belki sadece birkaç yüz metredir ama etkisi, bir ömre yayılabilir. Burada yürürken, "Keşke daha uzun olsaydı" diyeceksiniz. Belki birileri fotoğraf çekiyor olacak, belki birkaç çocuk ellerinde balonlarla koşturacak. Her şey sade, her şey gerçek, ama bir o kadar da büyülü. Sokakta yürürken, kendinizi bir Yeşilçam filminde, bir eski hatıra defterinin sayfalarında ya da sadece daha genç halinizin düşüncelerinde bulabilirsiniz. BU SOKAĞI HERKES BİLMEZ İzmir'in tam ortasında ama görünmezliğe terk edilmiş bir yerdir burası. Belki de en çok bu yüzden özel. Kalabalık turist gruplarının değil, gerçek İzmir severlerin rotasıdır. Adım adım yürürken sokağın sessizliğine karışan müzik tınıları, sadece kulakla değil, kalple duyulur. Sokağın sonunda bir kafe karşılar sizi. Ahşap terasında, demir işçiliğiyle bezenmiş korkulukların arasından İzmir’e bir kez daha bakarsınız. Şehir ayaklarınızın altındadır ama siz, sanki geçmişinizle, sevdiklerinizle ve belki de kendinizle yan yanasınızdır. BU SOKAĞA UĞRAMADAN… İzmir’in süslenmiş alışveriş caddeleri, kalabalık sahil şeritleri ya da meşhur meydanları değildir bir şehri özel kılan. Gerçek ruhunu bu sokak gibi küçük ama anlamı büyük yerlerde bulursunuz. Dario Moreno Sokağı, bu şehirde yaşamış her ruhun, bir şekilde iz bıraktığı; kaybolmuş gibi duran ama her dönüşte sizi karşılayan, sıcacık bir sığınaktır. Eğer İzmir’e giderseniz ve bu sokaktan geçmezseniz, İzmir sizi gerçekten tanımış saymaz. Çünkü İzmir’in ruhu, en çok burada görünür: Sessiz ama unutulmaz bir sokağın tam ortasında...
 
Geri
Üst