A
Admin
Yönetici
Yönetici
Pelin PEKEDİS - EGE TELGRAF/ İzmir'in kalabalığına biraz mesafeli, şehir merkezine ise şaşırtıcı derecede yakın bir yerde öyle bir gün batımı var ki… Gökyüzü yavaşça kızılın tonlarına bürünürken, denizle buluşan ufuk çizgisi suskun bir tarih fısıldar kulağınıza. Ne Alsancak’ın telaşı var burada, ne de sahil boyunca yürüyen binlerce insanın gürültüsü. Huzurlu, sessiz ve derin. Burası Yenikale. Belki adını ilk kez duyuyorsunuz. Belki daha önce önünden defalarca geçmiş ama bakmamıştınız. Ama aslında bu kale, hem İzmir’in en güzel gün batımına ev sahipliği yapıyor hem de bu toprakların kolay kolay anlatılmayan bir hikâyesini içinde taşıyor. BİR ADIMDA TARİHE, BİR NEFESTE SAKİNLİĞE Yenikale, İzmir Körfezi’nin girişinde, İnciraltı’nın biraz ilerisinde, denize sırtını yaslamış, doğayla baş başa kalmış bir yerde bulunuyor. Bugün hâlâ askeri bölge içinde yer aldığı için çok fazla kişinin gelip görebileceği bir yer değil belki ama aslında ulaşımı son derece kolay. Aracınızla Konak’tan yola çıktığınızda 20 dakikada oradasınız. Yol boyunca şehir yavaşça ardınızda kalıyor, yerini sakinliğe bırakıyor. Gürültüden uzaklaştıkça, İzmir’in başka bir yüzüyle karşılaşıyorsunuz. Ve sonra, aniden, tarihi taş duvarlarıyla karşınıza çıkıyor Yenikale. Hemen denizin kenarında, adeta körfezin nöbetçisi gibi. Bugün sessiz ama bir zamanlar İzmir’in düşman donanmalarına karşı ilk direniş hattıydı burası. SIRADAN BİR GÜN BATIMI DEĞİL Yenikale'de güneşin batışı sadece güzel değil; anlamlı. Çünkü bu manzaranın önünde, yaklaşık bir asır önce, İzmir’e ayak basmak isteyen İngiliz ve Fransız savaş gemilerine karşı direnilmişti. 1915 yılında İzmir Körfezi’ne giren işgal donanması, bu kaleyi top yağmuruna tutmuştu. Ama buradaki askerler sabaha kadar nöbet tutmuş, kaleyi terk etmemişti. Sadece taşlar değil, irade de direndi. Belki de o yüzden güneş burada bir başka batıyor. Gökyüzü, o günleri anımsar gibi kızarıyor her akşam. Kalede o günlerden kalan izler hâlâ var. Duvarlar, o geceyi suskun bir şekilde anlatıyor. Hemen yakınında, bugün pek bilinmeyen küçük bir şehitlik yer alıyor. O askerlerden bazıları orada yatıyor. Gün batımı izlerken, zaman duruyor; geçmişle şimdi iç içe geçiyor. O yüzden bu manzara sadece estetik değil, aynı zamanda duygusal. Dokunuyor insana. KALABALIKTAN UZAK, HUZURUN KENDİSİ İzmir’de gün batımını izleyebileceğiniz pek çok nokta var ama hiçbiri bu kadar sessiz değil. Ne ses var, ne aceleci adımlar. Sosyal medya için değil, ruhunuz için izliyorsunuz burada güneşi. Bir banka oturup körfezin üzerine düşen son ışığı seyrederken, bir şehir değil, bir vatan sevdası geçiyor içinizden. Belki yanınızda biri olur, belki yalnızsınızdır. Ama Yenikale’de yalnızlık bile dost gibidir. Size eşlik eden sadece rüzgarın sesi ve tarih olur. Bu yüzden burası, günü bitirmenin değil, kendinle buluşmanın yeridir. Sadece bir kare fotoğraf için değil, iç dünyanızı biraz olsun susturmak için gelirsiniz buraya. Kalabalıkların, gürültülü tur otobüslerinin değil, fark edenin, hissedenin yeri burası. Ulaşımı kolay, çünkü şehir içinde. Ama ruhen çok uzakta. Kalabalıktan uzak, çünkü adı duyulmamış. Belki de en çok bu yüzden İzmir’in en güzel gün batımı burada izleniyor. Çünkü sadece gökyüzü değil, geçmiş de renk değiştiriyor bu ufukta. ŞİMDİ TAM ZAMANI!é İzmir’in büyüyen silüetinden sıkıldıysanız… Kalabalığın içinde yalnız hissetmekten yorulduysanız… Günün sonunda sadece kendinizle kalmak istiyorsanız… Yenikale’ye bir gün batımında uğrayın. Telefonunuzu bırakın, sadece bakın. Belki birkaç dakika, belki bir saat. Ama göreceksiniz ki o manzara sadece gözünüze değil, kalbinize de dokunacak.