A
Admin
Yönetici
Yönetici
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, "Düşmanlar eğer yaptırımların bizi diz çöktüreceğinden emin olsalardı, müzakere etmezlerdi." diyerek, İran halkının direnişi ve İranlı tüccarların kabiliyeti sayesinde yaptırımların felç edici etki oluşturmadığını belirtti. Tahran yönetiminin dış politikasına katkı amacıyla Şiraz'da düzenlenen, komşu ülkeler ve hedef bölgeler odaklı bölgesel ekonomik diplomasi sempozyumunda konuşan Arakçi, eyalet temelli diplomasinin dış politikada merkeziyetçiliğin sonu anlamına gelmediğini vurguladı. Arakçi, dış politikanın yönlendirilmesinin hâlâ Tahran’dan ve Dışişleri Bakanlığı üzerinden yapılması gerektiğini söyledi. İran İslam Cumhuriyeti'nin dış politikada temel ilkelerine de değinen Arakçi, "Dış politikamızın birinci ilkesi iyi komşuluk ilişkisidir. Bu ilke, önceki Cumhurbaşkanı şehit Ayetullah Reisi ve Dışişleri Bakanı şehit Emir Abdullahiyan döneminde daha güçlü şekilde yürütüldü. 14. hükümette de aynı çizgide ilerliyoruz," dedi. Komşu ülkelerin bulunduğu coğrafyanın İran’ın güvenliği ve ulusal çıkarları açısından stratejik önem taşıdığını söyleyen Arakçi, bu alandaki potansiyelin ülkenin kalkınması için yeterli olduğunu ve bu potansiyelin keşfedilerek kullanılmasının zorunlu olduğunu belirtti. Bu çerçevede eyalet diplomasisinin özellikle Basra Körfezi bölgesinde önem kazandığını kaydetti. Dışişleri Bakanlığı’nın ekonomik diplomasi içindeki rolünü açıklayan Arakçi, "Ekonomik diplomasi, doğrudan ekonomik faaliyet yapmak anlamına gelmez. Biz mal ya da petrol satmıyoruz, ama yolları açıyoruz. Bizim görevimiz, engelleri kaldırmak, yeni pazarları belirlemek, tüccarları birleştirmek ve geçişi kolaylaştırmaktır." dedi. Dışişleri Bakanlığı’nın işlevini bir örnekle açıklayan Arakçi, "Biz buz kıran bir gemi gibiyiz. Yük taşımayız ama buzlu yolları açarız ki diğer ticaret gemileri geçebilsin. Bu gemilerle aramızda yakın bir koordinasyon olmalı; yoksa ticaret gemileri mahsur kalır," ifadelerini kullandı. Ülkeye yönelik yaptırımlara da değinen Arakçi, bu yaptırımların kaldırılmasının Dışişleri Bakanlığı'nın görevi olduğunu, ancak yaptırımları etkisizleştirme ve aşma yükümlülüğünün tüm ülkeye ait olduğunu belirtti. "Yaptırımları ne kadar iyi bertaraf edersek, düşmanlar o kadar umutsuzlaşır ve bu durum müzakerelerde elimizi güçlendirir," dedi. Arakçi, dış politikanın ekonomik politikaların belirlenmesinden ayrı tutulması gerektiğini belirterek, bu alandaki sorumluluğun Ekonomi Bakanlığı, diğer bakanlıklar ve Merkez Bankası’na ait olduğunu söyledi. Dışişleri Bakanlığı'nın görevinin ise dışarıdaki kapasiteyi ülke içine bağlamak olduğunu ifade etti. Eyalet diplomasisinin ne anlama geldiğini açıklayan Arakçi, bu yaklaşımın eyaletlerin dış politikada aktif rol oynamasını ve süreci desteklemesini amaçladığını belirtti. Bu durumun dış politikada merkezden uzaklaşmak anlamına gelmediğini yineleyerek, dış politikada yönlendirmenin Tahran'dan yapılması gerektiğini söyledi. Dört farklı bölgeyi kapsayan dört eyalet diplomasisi sempozyumu planladıklarını belirten Arakçi, Şiraz’ın güney bölgesine ev sahipliği yaptığını ve bu bölgeye beş eyaletin dahil olduğunu aktardı. Bu toplantıların göstermelik olmadığını ve düzenli şekilde devam edeceğini belirtti. Yakın zamanda Sanandaj’da İran’ın üç eyaleti ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi eyaletleri arasında düzenlenen toplantının da oldukça verimli geçtiğini ifade etti. Arakçi, Erbil ve Süleymaniye’nin İran için Dubai benzeri bir rol üstlenebileceğini, bu kapasitenin başka şehirlerde de bulunduğunu ve bu potansiyelin mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Eyalet yöneticilerine hitaben konuşan Arakçi, “Paneldeki arkadaşlarımdan, sizin kapasitenizi tanımalarını, ihtiyaçlarınızı öğrenmelerini ve bu konuları takip etmelerini isteyin. Bu bilgileri Tahran’a iletin ve Dışişleri Bakanlığı’nın Ekonomik İşler Yardımcılığı ile irtibatta olun. Ben de Meclise, çalışmalarımı Meclis’le tam uyum içinde yürüteceğim konusunda söz verdim,” dedi. Sözlerini sonlandırırken, bu toplantılara vitrin amacıyla yaklaşmadığını vurgulayan Arakçi, “Bu süreci ülkemizin güvenliği, ulusal çıkarları ve izzeti için doğru bir biçimde yürütmek istiyorum,” dedi.