A
Admin
Yönetici
Yönetici
Adıyaman’ın Samsat ilçesi sınırlarında, Atatürk Barajı Göleti’nin ortasında yer alan ve yöre halkının “Martı Adası” olarak adlandırdığı küçük kara parçası, her yıl bahar aylarında sıra dışı bir doğa olayına ev sahipliği yapıyor. Hiçbir resmi koruma kararı ya da çevre tel örgüsü olmamasına rağmen, bölge sakinleri bu adayı martılara bırakıyor. Sessizlik ve doğaya duyulan saygı sayesinde, ada birkaç ay boyunca tamamen martıların hakimiyetine giriyor. Yuvalarla Kaplanan Ada, İnsan Sesine Kapanıyor Nisan ayının sonlarına doğru yüzlerce martı adaya ulaşarak, yuva hazırlıklarına başlıyor. Çalı ve dallarla inşa edilen yuvalar kısa sürede adanın dört bir yanını kaplarken, kuluçka dönemi başlıyor. Ortalama 30 gün süren bu süreç sonunda yavru martılar yumurtalarından çıkıyor ve temmuz ayının başına kadar burada büyütülüyor. Bu dönemde adada yürümek dahi imkânsız hale geliyor, çünkü her köşede bir martı yuvası var. Gönüllü Koruma Altında Her ne kadar resmi bir yasak uygulanmasa da, yöre halkı adaya yaklaşmama kararı almış durumda. Normalde tekne turlarının uğrak noktası olan ada, martıların üreme döneminde tamamen sessizliğe bırakılıyor. Bölge sakinleri bu gönüllü uygulamayı yıllardır sürdürüyor ve martıların doğal döngüsüne saygı gösteriyor. Ekosistem İçin Hayati Öneme Sahip Doğa gözlemcisi Abdullah Akın, Martı Adası’nın sadece kuşlar için değil, tüm bölge ekosistemi açısından büyük bir öneme sahip olduğunu belirtiyor. “Her yıl aynı döngü yaşanıyor. Martılar gelir, yuva yapar, yavrularını büyütür ve temmuzda ayrılır. Bu doğal düzenin bozulmaması için halk olarak elimizden geleni yapıyoruz,” diyen Akın, özellikle barajdaki su seviyesinin zaman zaman yuvaları tehdit ettiğini dile getirdi. Bu yıl, yağışsız ve dengeli bir iklimin hem kuşlar hem doğa için büyük önem taşıdığını da sözlerine ekledi. Martı Adası, Doğanın Sessiz Zaferi İnsan etkisinin olmadığı, sessizliğin hüküm sürdüğü bu küçük ada; aslında doğanın kendini koruyabildiği nadir örneklerden biri. Martıların yumurtadan çıktığı, yavruların uçmaya hazırlandığı bu eşsiz döngü, her yıl bölgeye hem biyolojik çeşitlilik hem de çevre bilinci kazandırıyor. (Sözcü)