İnşaat sektöründe sorunlar tuğla tuğla birikiyor

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Maliyet baskısı, düşen talep ve finansmana erişim sıkıntısı sektörde dengeleri zorluyor. Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olan inşaat, son dönemde dar boğazdan geçmeye devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan Mart 2025 İnşaat Maliyet Endeksi verileri, sektörün maliyet yönlü baskı altında olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Aylık bazda yüzde 1,53 ve yıllık bazda yüzde 23,23’lük maliyet artışı, sektörün finansal yapısında kırılganlık yaratmaya devam ediyor. 2000’li yılların başında kamu yatırımlarındaki artış, konut kredisi piyasasının büyümesi ve kentsel dönüşüm projeleriyle büyük bir ivme kazanan inşaat sektörü, Türkiye GSYH’si içindeki payını uzun süre korudu. Ancak 2018 yılından sonra yaşanan ekonomik dalgalanmalar, kur şokları ve yüksek enflasyon, sektörü durağanlığa itti. Bugün gelinen noktada ise, inşaat sektörü yatırımcısı nezdinde cazibesini yitirmiş değil, ancak yüksek finansman maliyetleri, artan girdi fiyatları, işgücü maliyetindeki hızlı yükselişle birlikte daralan talep gibi çok yönlü sorunlarla baş etmek zorunda kalıyor.Mart 2025 itibarıyla malzeme endeksi yıllık bazda yüzde 19,86 artarken, işçilik endeksi yüzde 30,38 oranında yükseldi. Özellikle işçilikteki yüksek oranlı artış, istihdam maliyetlerini ciddi biçimde etkilerken, küçük ve orta ölçekli müteahhitler için sürdürülebilirliği de tehlikeye atıyor. Bina dışı yapılarda yüzde 26,43’lük yıllık maliyet artışı, altyapı yatırımlarını finanse eden kamu ve özel sektör projelerinde bütçe aşımlarına neden oluyor. Döviz kuru dalgalanmalarının etkisiyle çimento, demir, bakır gibi ithal girdilerin maliyetleri de kontrol edilemez hale geliyor. Yüksek faiz ve finansmana ulaşımdaki zorluklar, sektörde nakit akışının sürdürülebilirliğini tehlikeye sokuyor. Konut kredisi faiz oranları yüzde 3’lerin üzerine çıkarken, tüketicinin krediye erişimi de oldukça zor şartlara tabi tutuluyor. Sonuç olarak konut talebi zayıflıyor, mevcut projelerin satış kabiliyeti azalırken yeni projeler raflara kalkıyor. Krediye erişimin zorlaşması, şirketlerin özkaynak kullanımına yönelmesine neden oluyor. Ancak sektörde sermaye birikimi sınırlı olduğu için bu durum projelerin durmasına, bazı firmaların ise iflas ya da konkordato sürecine girmesine kadar varabiliyor. Yüksek maliyetler ve düşen taleple birlikte, yapı ruhsatlarında da gerileme yaşanıyor. 2024 yılının ilk çeyreğinde başlayan bu düşüş eğilimi, 2025’in ilk çeyreğinde de etkisini sürdürüyor. Bu durum, önümüzdeki dönemde konut arzının yetersiz kalabileceğini ve konut fiyatlarının yeniden yukarı yönlü baskılanabileceğini gösteriyor. Özellikle büyük şehirlerde, orta gelir grubunun erişebileceği yeni konut üretimi sınırlı kalırken, bu durum barınma krizinin kronikleşmesine zemin hazırlıyor. Sektörün bu darboğazdan çıkabilmesi için yalnızca mevcut sorunlara çözüm üretmek değil, aynı zamanda geleceğe uygun bir dönüşüm sürecini de başlatması büyük önem arz ediyor. İnşaat şirketlerinin, geleceğin kentlerini ve yaşam alanlarını inşa edebilmesi için gelişen teknolojilere entegre olmaları ve iş yapış biçimlerini yeniden yapılandırmaları gerekiyor. Nanoteknolojiyle geliştirilen dayanıklı ve çevre dostu yeni malzemeler ile dijitalleşmenin sunduğu akıllı çözümler hem maliyetleri azaltma hem de sürdürülebilir şehirler kurma açısından büyük bir potansiyel taşıyor. Bu dönüşümün sağlıklı bir şekilde hayata geçebilmesi için finansman modellerinin de bu sürece uyumlu hale getirilmesi gerekiyor. İnşaat sektörünü desteklemek amacıyla, özellikle konut sektörüne yönelik olarak hedefli kredi modelleri devreye alınabilir. Ticari kredilerde ise seçici sıkılaştırma yaklaşımı devam ederken, üretim odaklı ve stratejik projelere özel daha esnek finansman imkanları tanınarak sektöre nefes aldırılabilir. Yüksek ithal girdi maliyetlerinin etkisini azaltmak için yerli inşaat malzemesi üreticileri teşvik edilmek suretiyle özellikle enerji yoğun sektörlerde (çimento, seramik, cam vb.) enerji desteği sağlanabilir. Akıllı bina teknolojileri, modüler inşaat ve dijital çözümlerle maliyetler düşürülebilir, zaman kaybı minimize edilebilir. Gayrimenkul yatırım fonları, proje bazlı sukuk ihraçları ve kitle fonlaması gibi alternatif finansman araçlarının sektöre entegrasyonu desteklenebilir. İnşaat sektörü, Türkiye ekonomisinin en önemli istihdam ve yatırım alanlarından biri olmaya devam ediyor. Ancak kalıcı ve sağlıklı büyüme için yalnızca fiziksel değil, finansal altyapının da güçlendirilmesi gerekiyor. Maliyet baskılarının doğru analiz edilmesi, planlama süreçlerinin yeniden ele alınması ve finansman modellerinin çeşitlendirilmesi, sektörün yeniden ivme kazanması için kilit rol oynuyor. Yüksek maliyetler karşısında sürdürülebilirlik ancak akılcı ekonomi politikaları ve sektörel dönüşümle sağlanabiliyor. Ekonomik veri takvimi 19 Mayıs 2025, PazartesiÇin Sanayi Üretimi (Aylık-Yıllık) 19 Mayıs 2025, Pazartesi Çin İşsizlik Oranı 19 Mayıs 2025, Pazartesi Euro Bölgesi TÜFE (Aylık-Yıllık) 20 Mayıs 2025, Salı Çin Faiz Oranı 20 Mayıs 2025, Salı Almanya ÜFE (Aylık-Yıllık) 20 Mayıs 2025, Salı Türkiye Tüketici Güven Endeksi 20 Mayıs 2025, Salı Euro Bölgesi Cari İşlemler Dengesi 21 Mayıs 2025, Çarşamba Japonya Dış Ticaret Dengesi 21 Mayıs 2025, Çarşamba İngiltere TÜFE (Aylık-Yıllık) 22 Mayıs 2025, Perşembe Türkiye Kapasite Kullanım Oranı 22 Mayıs 2025, Perşembe Türkiye TÜFE Tahminleri 22 Mayıs 2025, Perşembe OECD GSYH (Dönemsel-Yıllık) 22 Mayıs 2025, Perşembe ABD Konut Satışları 23 Mayıs 2025, Cuma Almanya GSYH (Dönemsel-Yıllık) 23 Mayıs 2025, Cuma Japonya TÜFE (Aylık-Yıllık) 23 Mayıs 2025, Cuma İngiltere Kredi Notu/Görünümü Ekonomi ve finans sözlüğü Başabaş noktası:Bir işletmenin sabit ve değişken maliyetlerini karşılayacak düzeyde gelir elde ettiği, dolayısıyla kâr ya da zarar oluşmayan satış hacmini ifade eder. Bu nokta, toplam gelirlerin toplam maliyetlere eşit olduğu eşik düzeydir. İndirgenmiş nakit akımı:Bir varlığın, yatırım projesinin ya da şirketin bugünkü değerini belirlemek amacıyla gelecekte elde edilmesi beklenen nakit akışlarının, paranın zaman değeri dikkate alınarak bugüne indirgenmesi esasına dayanan bir değerleme yöntemidir.
 
Geri
Üst