İlk gördüğünüzde kalbiniz duracak gibi olacak! Gurmelerin yeni rotası! Sadece birkaç dakika sürüyor ama bir ömre bedel!

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
İrem Buse KIRKKAYALI-EGETELGRAF/ Sinop, Karadeniz’in eşsiz doğası ve köklü tarihi ile bölgenin en dikkat çekici şehirlerinden biri olarak öne çıkıyor. Hem doğal güzellikleri hem de tarihi yapılarıyla ziyaretçilerine unutulmaz deneyimler sunan Sinop, Türkiye turizminin vazgeçilmez durakları arasında yer alıyor. İşte Sinop’un gezilip görülmesi gereken önemli noktaları ve doğal zenginlikleri... Sarıkum Tabiatı Koruma Alanı: Karadeniz’in Eşsiz Ekosistemi Sinop’a yaklaşık 21 kilometre mesafede, Sarıkum köyü sınırları içinde bulunan Sarıkum Tabiatı Koruma Alanı, 489 hektarlık geniş bir alanı kapsıyor. Bu alanın 101 hektarı göl, 100 hektarı ise sulak alandan oluşuyor. Deniz, kıyı, kumul, göl ve orman gibi farklı ekosistemlerin bir arada yaşadığı Sarıkum, zengin biyolojik çeşitliliği nedeniyle 1987 yılında koruma altına alındı. Lagün gölü yapısıyla dikkat çeken Sarıkum, yıl boyunca kıyı kumullarının hareketiyle denizle bağlantısı zaman zaman kesilebiliyor. Bölgedeki kum topografyası, zengin yağışa rağmen özgün bir doğal yapı oluşturuyor. 1975’ten itibaren çam ve akasya ağaçlarıyla yapılan ağaçlandırma çalışmaları sayesinde hareketli kumullar kontrol altına alınmış durumda. Sarıkum, doğa severler ve kuş gözlemcileri için ideal bir nokta. Sinop Kalesi: Tarihe Açılan Görkemli Kapı MÖ 7. yüzyılda inşa edilen Sinop Kalesi, şehir surları boyunca uzanan ve tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış önemli bir yapıdır. 2050 metre uzunluğunda, 25 metre yüksekliğinde ve 8 metre genişliğindeki kalenin iki ana giriş kapısı bulunuyor. Roma, Bizans ve Selçuklu dönemlerinde onarılan kale, 2013 yılında UNESCO Dünya Mirası geçici listesine dahil edilerek koruma altına alındı. Kalenin içinde bulunan kafeterya ve dükkanlar, ziyaretçilere eşsiz şehir manzaraları sunuyor. Sinop Kalesi, tarih meraklılarının mutlaka ziyaret etmesi gereken yerler arasında yer alıyor. Tarihi Sinop Kapalı Cezaevi: Anadolu’nun Alkatraz’ı Sinop Kalesi içinde bulunan ve 1999 yılında müzeye dönüştürülen Tarihi Sinop Kapalı Cezaevi, ülkenin en eski ve en meşhur cezaevlerinden biridir. Hellenistik dönemde inşa edilen yapı, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde savunma amaçlı güçlendirilmiştir. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde “sert gardiyanlar ve azılı mahkumların bulunduğu” şeklinde anlattığı cezaevi, tarih boyunca birçok ünlü ismi ağırlamıştır. Bugün müze olarak kullanılan cezaevi, Sinop’un kültürel mirasının önemli bir parçası olarak ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Hamsilos Koyu ve Tabiat Parkı: Karadeniz’in Doğal Limanı Karadeniz kıyılarının en güzel ria tipi oluşumu olan Hamsilos Koyu, Türkiye’nin 22. tabiat parkı olarak ilan edilmiştir. Zengin biyoçeşitliliği, doğal limanları ve yemyeşil ormanlarıyla ziyaretçilere eşsiz bir doğa deneyimi sunar. Aynı bölge içinde bulunan Akliman Mesire Yeri ise Sinop halkının en çok tercih ettiği doğal dinlenme alanlarından biridir. Dalgalardan korunaklı doğal limanı sayesinde teknelerin güvenle demir attığı Akliman, günübirlik ziyaretler için ideal bir duraktır. Erfelek Tatlıca Şelaleleri: Doğayla İç İçe Yürüyüş Rotaları 2011 yılında tabiat parkı ilan edilen Erfelek Tatlıca Şelaleleri, 720 dekarlık alanıyla Sinop’un en çok ilgi gören doğal güzelliklerinden biridir. Doğal yürüyüş parkurları ve şelalelerin benzersiz manzarası, doğa yürüyüşü tutkunları için cazip bir destinasyon yaratır. Her yıl yaklaşık 200 bin yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Tatlıca Şelaleleri, hem dinlendirici hem de keşif dolu bir ortam sunuyor. İnceburun: Türkiye’nin En Kuzey Noktası Sinop Yarımadası’nın en kuzeybatı ucunda bulunan İnceburun, Anadolu’nun en kuzey noktası olarak coğrafi açıdan önemli bir yere sahip. Dik falezleri ve doğal güzellikleriyle ziyaretçileri cezbeden bölge, yakınındaki Davşan Adası ile birlikte doğa yürüyüşü ve fotoğrafçılık için ideal bir mekandır. Deniz feneri ve seyir terasları, buradan muhteşem Karadeniz manzaraları sunmaktadır. Kumkapı Plajı: Karadeniz’in Nadir Kumlu Sahili Sinop’un tarihi yedi kapısından en önemlisi olan Kumkapı, şehrin batı sur girişini oluşturur. Yaklaşık 15 kilometrelik Kumkapı Plajı, Sarıkum Milli Parkı ve Hamsilos Koyu ile birleşerek Karadeniz’in nadir kumlu sahillerinden biridir. Şehir merkezine yalnızca 1 kilometre uzaklıkta bulunan plaj, yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerin tercih ettiği dinlenme alanlarından biridir. Paşa Tabyaları: 19. Yüzyıl Deniz Savunmasının İzleri Sinop Yarımadası’nın doğusundaki Karakum yolu üzerinde yer alan Paşa Tabyaları, 19. yüzyılda denizden gelebilecek saldırılara karşı inşa edilmiş savunma yapılarıdır. Yarım ay şeklinde tasarlanan tabyada 11 top yuvası bulunurken, alt katlarda askerlerin kaldığı koğuşlar ve cephanelikler yer almaktadır. Tarihi yapılar, bölgenin askeri geçmişine ışık tutuyor. Balatlar Kilisesi: Bizans’tan Osmanlı’ya Uzanan Tarihsel Miras Sinop Ada Mahallesi’nde bulunan Balatlar Kilisesi, MS 660 yılında inşa edilmiş ve Bizans döneminden Osmanlı’ya kadar farklı işlevlerde kullanılmıştır. Roma döneminde hamam olan yapı, daha sonra kilise, tahıl deposu, manastır ve ibadet alanı olarak işlev görmüştür. 1920’lere kadar yerli Hristiyanların ibadet yeri olarak hizmet veren Balatlar Kilisesi, Sinop’un tarihi dokusunu gözler önüne seren önemli eserler arasında yer alır. Seyyid Bilal Türbesi: İnanç ve Kahramanlık Anıtı İslam ordusunun İstanbul kuşatması sırasında Sinop Limanı’nda şehit düşen Seyyid İbrahim Bilal Hazretleri’nin türbesi, Sinop’un manevi merkezlerinden biridir. 7. yüzyıla tarihlenen bu kutsal mekan, ziyaretçilere hem tarih hem de dini bir anlam taşıyor. Sinop Arkeoloji Müzesi: Tarih Öncesinden Osmanlı’ya Kadar Kültür Hazinesi 1921 yılında başlayan müzecilik faaliyetleriyle zenginleşen Sinop Arkeoloji Müzesi, 2001 yılında yenilenerek ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Pervane Medresesi’ndeki müzede, tarih öncesi çağlardan Osmanlı dönemine kadar uzanan çok sayıda arkeolojik eser sergileniyor. Sinop’un Kültürel Mirası: Etnografya Müzesi ve Dr. Rızanur Kütüphanesi Sinop’un kültürel tarihini yansıtan önemli yapılar arasında Etnografya Müzesi ve Dr. Rızanur Kütüphanesi öne çıkıyor. 18. yüzyıl sonlarında inşa edilen Etnografya Müzesi, Sinop ve Boyabat evlerine ait örnekler, takılar, kılıçlar ve dokuma tezgahları ile geleneksel yaşamı gözler önüne seriyor. 1902 yılında yapılan Dr. Rızanur Kütüphanesi ise şehrin güney sahilinde yer alıyor. Göçmen mübadelesi sırasında hazineye geçen bina, 1924’te kütüphane olarak açıldı ve halen kültür hayatına katkı sağlıyor. Sinop, Tarih ve Doğanın Buluşma Noktası Karadeniz’in incisi Sinop, doğal güzellikleri, zengin tarihi mirası ve kültürel yapılarıyla mutlaka keşfedilmesi gereken bir şehir. Tarihin derin izleri ve doğanın eşsiz dokusuyla bütünleşen Sinop, her mevsim farklı deneyimler sunuyor. Sarıkum’dan Sinop Kalesi’ne, Hamsilos’tan Tatlıca Şelaleleri’ne kadar birçok destinasyon, ziyaretçilerin hafızalarında yer edecek özel anılar vaat ediyor. Sinop’un Meşhur Yemekleri: Karadeniz’in Lezzet Hazinesi Karadeniz’in incisi Sinop, sadece doğal ve tarihi güzellikleriyle değil, kendine has mutfağıyla da dikkat çekiyor. Bölgenin zengin kültürel yapısı, Sinop mutfağına da yansımış ve ortaya eşsiz lezzetler çıkarmıştır. Sinop’un meşhur yemekleri, hem yöre halkının hem de ziyaretçilerin damaklarında unutulmaz tatlar bırakıyor. İşte Sinop mutfağının öne çıkan en özel yemekleri ve hikayeleri… Sinop Mantısı: İnce Hamurun Efsaneleşen Lezzeti Sinop mantısı, Karadeniz bölgesinin kendine özgü mantı türlerinden biridir. İnce açılmış hamurun içine koyulan kıymalı harç, özel şekillendirilerek haşlanır ve yoğurt ile servis edilir. Diğer mantı çeşitlerinden farklı olarak daha büyük ve dolgun olan Sinop mantısı, özellikle kış aylarında sofraların baş tacıdır. Sirkeli Pırasa: Sağlıklı ve Eşsiz Bir Tat Sinop mutfağının sevilen sebze yemeklerinden biri olan sirkeli pırasa, hafif ekşi tadıyla öne çıkar. Pırasanın doğal lezzeti, sirkenin ferahlatıcı aromasıyla birleşerek sağlıklı ve doyurucu bir yemek ortaya çıkarır. Bu yemek, hem zeytinyağlı olarak hem de etli şekilde hazırlanabilir. Sırık Kebabı: Doğal Ateşin Lezzeti Sinop’un en özel kebaplarından biri olan sırık kebabı, etlerin özel olarak hazırlanıp sırığa takılarak odun ateşinde pişirilmesiyle yapılır. Kendine has tütsülenmiş aromasıyla meşhur olan bu kebap, özellikle et severlerin vazgeçilmezi durumundadır. Nokul: Tatlı ve Tuzlu Alternatifleriyle Sofralarda Nokul, Sinop mutfağının vazgeçilmez hamur işlerinden biridir. İç harcı olarak ceviz, peynir veya kıyma kullanılabilen nokul, hem tatlı hem de tuzlu seçenekleriyle kahvaltı ve çay saatlerinin vazgeçilmezidir. İnce açılan hamurun katlanıp fırınlanmasıyla elde edilen nokul, yumuşacık dokusuyla beğeni toplar. İçi Etli Hamur ve İçli Tava: Geleneksel Lezzetler Sinop mutfağında içi etli hamur ve içli tava da önemli bir yer tutar. Etli harcın ince hamura sarılmasıyla hazırlanan içli tava, genellikle fırında pişirilir ve özel baharatlarla zenginleştirilir. Bu yemekler, hem doyurucu hem de yöresel tatları denemek isteyenler için ideal seçeneklerdir. Katlama ve Kaşık Çıkartması (Mamalika): Pratik ve Lezzetli Katlama, ince açılmış hamurun içine peynir veya ıspanak gibi malzemelerin konulup katlanmasıyla hazırlanan pratik bir hamur işidir. Kaşık çıkartması veya yöresel adıyla mamalika ise daha çok yoğurtlu ve unlu karışımla yapılan bir çeşit tatlıdır. Her iki lezzet de Sinop mutfağının sadeliği ve doğallığını yansıtır. Zılbıt Böreği ve Islama: Sinop’a Özgü Hamur İşleri Zılbıt böreği, ince açılmış hamurun iç harçla doldurulup katlanması ve fırınlanmasıyla yapılır. Islama ise yöreye özgü bir ekmek yemeğidir. Sinop’ta özellikle sabah kahvaltılarında sıkça tüketilen bu lezzetler, yöresel sofraların vazgeçilmezidir. Sinop Mutfağı: Her Damak Tadına Uygun Zengin Çeşitlilik Sinop yöresinde yiyeceğiniz yemeklerin benzerlerini farklı bölgelerde tatmış olabilirsiniz. Ancak Sinop mutfağına özgü bazı lezzetlerin aynısını başka yerlerde bulmanız mümkün değildir. Doğal malzemelerle hazırlanan yemekler, yöresel tariflerin nesilden nesile aktarılmasıyla korunuyor. Bu nedenle Sinop mutfağı, her damak tadına hitap eden geniş bir çeşitliliğe sahiptir.
 
Geri
Üst