İkinci El Araç Satışlarında Ayıplı Mal Sorumluluğu

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
İkinci el araç alım-satımı, Türkiye’de hem bireysel tüketiciler hem de ticari işletmeler açısından son derece yaygın bir işlem türüdür. Ancak satış sonrası ortaya çıkan teknik sorunlar, gizli ayıplar veya ekspertiz raporlarında yer almayan ciddi arızalar nedeniyle alıcı ve satıcı arasında hukuki uyuşmazlıklar doğmaktadır. Bu noktada Türk Borçlar Kanunu (TBK) hükümleri, özellikle ayıplı ifa sorumluluğu bakımından önem arz etmektedir. TBK m.219’a göre satıcı, sözleşmede kararlaştırılan nitelikleri taşımayan veya kullanım amacına uygun olmayan maldan sorumludur. Eğer araçta gizli bir arıza varsa, yani alıcının normal dikkat ve özeniyle fark edemeyeceği bir kusur söz konusuysa, bu durumda araç ayıplı kabul edilir.

Ayıplı Mal Kavramı ve Hukuki Niteliği

Bir araçta;

· Motor, şanzıman, fren sistemleri gibi temel unsurların çalışmaması,

· Aracın geçmişte ağır hasar görmesine rağmen bu durumun gizlenmesi,

· Airbag sisteminin devre dışı bırakılmış olması,

· Kilometrenin düşürülmüş olması gibi durumlar ayıp olarak değerlendirilir.

· Ekspertiz raporu yetersiz ve yüzeysel kalmışsa, satıcı sorumluluktan kurtulamaz.

· Burada önemli olan, ayıbın alıcı tarafından satış anında bilinemeyecek nitelikte olmasıdır. Bu tür kusurlar genellikle gizli ayıp olarak nitelendirilir.

Satıcının Ayıptan Sorumluluğu

TBK m.219/2 uyarınca satıcı, ayıp konusunda kusursuz olsa bile sorumludur. Satıcının bu sorumluluktan kurtulabilmesi ancak alıcının ayıptan haberdar olduğunu ispatlaması hâlinde mümkündür. Bu durum, ayıplı mal sorumluluğunun kusur sorumluluğundan ayrıldığı ve müteselsil borç sorumluluğu niteliği taşıdığı anlamına gelir.

Satıcı, ekspertiz raporu sunduğu gerekçesiyle sorumluluktan kaçınamaz. Zira Yargıtay kararlarında da vurgulandığı üzere, ekspertiz raporunun varlığı satıcının hukuki sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

Alıcının Seçimlik Hakları

Ayıplı mal teslimi hâlinde TBK m.227 gereği alıcıya dört temel seçimlik hak tanınmıştır:

1. Sözleşmeden dönme (aracın iadesi ve bedelin geri alınması),

2. Satış bedelinden indirim isteme,

3. Ücretsiz onarım isteme (masrafları satıcıya ait olmak üzere),

4. Ayıpsız misli ile değiştirme talep etme (özellikle ticari satışlarda mümkün).

Bunlara ek olarak, alıcının uğradığı zararı ispatlaması hâlinde tazminat talebi de gündeme gelebilir. Örneğin, arızalı bir araç nedeniyle trafikte kaza yapılması veya ticari faaliyetin sekteye uğraması hâlinde maddi zararların tazmini mümkündür.

Zamanaşımı Süreleri

TBK m.231 gereğince, satıcının ayıptan doğan sorumluluğu teslim tarihinden itibaren 2 yıl ile sınırlıdır. Ancak satıcı, ayıbı hileyle gizlemişse, zamanaşımı süresi 10 yıla kadar uzar. Uygulamada, kilometre düşürülmesi, hasar kayıtlarının bilinçli şekilde gizlenmesi gibi fiiller hile olarak kabul edilmekte ve uzun süreli sorumluluğun önünü açmaktadır.

Noterde İmzalanan Sözleşmenin Ayıba Etkisi

İkinci el araç satışları, resmî şekil şartı gereği noterde yapılan araç satış sözleşmeleriyle geçerlilik kazanır. Ancak uygulamada, noter sözleşmesinin imzalanmış olması, taraflar arasında doğabilecek ayıptan doğan sorumluluğu ortadan kaldıran bir belge olarak yanlış şekilde değerlendirilmektedir.

Oysa ki noter sözleşmesi yalnızca aracın mülkiyetinin devrine ilişkin olup, aracın ayıpsız olduğuna dair bir garanti veya feragat beyanı içermez. Noterlik işlemi esnasında taraflar genellikle basit ve standart bir satış belgesi imzalarlar; bu belgede aracın durumu hakkında detaylı beyanlara yer verilmez.

Dolayısıyla;

· Noterde satış sözleşmesi imzalanmış olması,

· Aracın “görülüp beğenildiği” yönünde ibareler yer alması,

· Alıcının aracı incelediğine dair genel ifadeler içermesi, satıcının ayıptan doğan sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

Eğer satıcı, aracın ayıplı olmadığını veya sorumluluk kabul etmediğini açıkça ileri sürmek istiyorsa, bu yönde özel ve açık irade beyanı içeren bir sözleşme yapması gerekir. Ancak bu tür feragat beyanlarının dahi Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) m.5 gereği haksız şart olarak geçersiz sayılabileceği unutulmamalıdır.

Ekspertiz Raporlarının Etkisi

Son yıllarda ikinci el araç satışlarında oto ekspertiz raporu alınması yaygınlaşmış olsa da, bu raporlar her zaman teknik ve kapsamlı olmayabilmektedir. Bazı raporlar yalnızca yüzeysel kontrolden ibaret olup, motor, şanzıman veya elektronik sistemler hakkında yeterli teknik değerlendirme içermemektedir.

Yargıtay uygulamasında;

· Ekspertiz raporu, satıcının sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

· Raporun varlığı, yalnızca ayıbın alıcının fark edebileceği nitelikte olup olmadığının değerlendirilmesinde dikkate alınır.

· Özellikle ticari araç satıcıları, gizli ayıpları önceden araştırmakla yükümlüdür.

Uygulamada Sık Karşılaşılan Durumlar

· Kilometre düşürme: Satıcının cezai sorumluluğu da doğurur. TCK m.157 kapsamında nitelikli dolandırıcılık olarak değerlendirilir.

· Ağır hasar geçmişinin gizlenmesi: Satıcı, hasar kaydını bilmese dahi sorumlu tutulabilir.

· Şanzıman veya motor arızaları: Satıştan kısa süre sonra ortaya çıkan ve kullanım hatasına dayanmayan arızalar satıcıya yüklenir.

· Taahhütnameler ve feragat belgeleri: Alıcının ayıptan kaynaklanan haklarından feragat ettiği yönünde önceden imzalatılan belgeler, TBK m.115 gereği geçersizdir.

Sonuç

İkinci el araç alım-satımı, sadece ticari değil aynı zamanda ciddi bir hukuki ilişki doğurmaktadır. Satıcının ayıptan sorumluluğu, objektif kusursuz sorumluluk ilkesine dayandığı için çok geniş bir koruma alanı sunar. Ekspertiz raporları satıcıyı sorumluluktan kurtarmaz, tam tersine ayıpların detaylı tespiti için bir araç olarak değerlendirilir. Yargıtay kararları da bu çerçevede, özellikle tüketici aleyhine dayatılan belgelerin geçersiz olduğunu, gizli ayıpların hile kapsamında değerlendirileceğini ve alıcı lehine yorum ilkesinin esas alınacağını ortaya koymaktadır.

Bu nedenle hem satıcıların hem de alıcıların satış öncesi ve sonrası dikkatli davranmaları, sözleşmelerin yazılı yapılması, ekspertiz raporlarının kapsamlı alınması ve hukuki danışmanlık alınması büyük önem arz etmektedir.

dilara-dulkadir.jpeg


Av. Dilara DULKADİR
 
Geri
Üst