A
Admin
Yönetici
Yönetici
T.C.
Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu
2024/431 E., 2024/685 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Yargıtay 4. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI : 2024/1 E., 2024/1 K.
KARAR : Davanın reddine
1. Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı Yargıtay 4. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
2. Karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacılar İstemi
4. Davacılar vekili Ankara 45. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu ve Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ile ...’ne yönelttiği dava dilekçesinde; Ankara Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.11.2018 tarihli ve 2016/19 Esas, 2018/541 Karar sayılı kararı ile Hazinenin müvekkillerine yasal faizi ile birlikte 6.042.137,00 TL tazminat ödemeye mahkûm edildiğini, müvekkilleri lehine hükmedilen bu tazminatın dava konusu taşınmazın değeri olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında ekilemez arazi vasfı ile tespit dışı bırakıldığı için tapu siciline kayıtlı olmayan mezkûr taşınmazın, müvekkillerinin açtığı tescil talepli dava sürerken davalı tarafından ihdasen tapu siciline tescil edilerek TOKİ’ye temlik edildiğini, temlik alan TOKİ tarafından imar uygulamasına tâbi tutularak kısmen park ve yola tahsis, kısmen de dava dışı üçüncü kişiler adına tapuya tescil edildiğinden verilmesi muhtemel tescil hükmünün infazı kabil olmadığından cihetle Mahkemece nizalı taşınmazın değerine hükmedildiğini, davalı Hazinenin mülkiyeti nizalı olan taşınmazın tapu kaydına şerh konulmadan taşınmazı temlik etmesi ve davalı TOKİ’nin tescil imkânını ortadan kaldırılacak şekilde imar uygulaması yapması şeklindeki kusuru ile Yargıtay 8. ve 16. Hukuk Dairesi heyetinin Yargıtay Kanunu’nun 60 ıncı maddesine açıkça aykırı hüküm vererek Mahkeme ilâmının kesinleşmesini engellemesinin ve Hazinenin ödemeyi geciktirmesinin bir araya gelmesiyle zararın doğduğunu, taşınmazın bedeli olarak hükmedilen tutarın 29.03.2023 tarihinde faizi ile birlikte 8.510.805,00 TL olarak tahsil edildiğini, ancak tahsil tarihinde taşınmazın değerinin çok daha fazla olduğunu, bu durumda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 122 nci maddesine göre davalıdan tahsil edilen toplam bedel ile tahsil tarihindeki taşınmazın değeri arasındaki farkın davacının munzam, yani temerrüt faizini aşan somut zararı olduğunu ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile belirsiz alacak davası olarak şimdilik 100.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı
5. Dosya üzerinden inceleme yapıldığından davalıya tebligat çıkartılmamıştır.
6. Ankara 45. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.08.2023 tarihli ve 2023/317 Esas, 2023/316 Karar sayılı kararı ile; dava dilekçesi başlığından davanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesine açılmak istenildiği, dosyanın UYAP üzerinden sehven tevzi edildiği, eldeki davanın hukuk hâkiminin yargısal faaliyeti nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosya ilk derece mahkemesi sıfatıyla Özel Daireye gönderilmiştir.
7. Özel Dairece 2023/99 Esas sayılı dosya üzerinden 28.12.2023 tarihli ön inceleme tensip tutanağı ile davalı TOKİ yönünden yargılama usulünün ve görevli mahkemenin değerlendirilmesi amacıyla tefrik kararı verilerek 2024/1 Esasına kaydedilmiş olup Hazine aleyhine açılan dava Özel Dairenin 2023/99 Esası ile derdesttir.
Özel Daire Kararı
8. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 10.01.2024 tarihli ve 2024/1 Esas, 2024/1 Karar sayılı kararı ile; “…Dosya kapsamından davanın davalı olarak ... ve TOKİ gösterilmek suretiyle Dairemize hitaben yazılan dilekçe ile maddi tazminat istemli olarak açıldığı, ancak görevsiz mahkemenin kararında da belirtildiği üzere, UYAP üzerinden sehven Ankara 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edildiği ve hukuk hakiminin yargısal faaliyeti nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olduğu belirtilerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderildiği ve ilk derece mahkemesi esasına kaydedildiği anlaşılmaktadır.
Yine Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakılan 2023/99 Esas sayılı dosyasında yapılan ön inceleme tensip tutanağında Yargıtay kararları nedeniyle ... aleyhine açılan davada eldeki davada davalı TOKİ hakkındaki davanın tefrik edilerek yukarıdaki esas numarasına kaydedildiği görülmüştür.
Davacı taraf davalı TOKİ Başkanlığı’nın tescil imkanını ortadan kaldırılacak şekilde imar uygulaması yapması şeklindeki kusurlu işlemi nedeniyle zarara uğradığı iddiasına dayalı olarak maddi tazminat talep etmiştir. Şu durumda hakimlerin yargısal faaliyetlerine dayalı bir tazminat talebinin olmadığı ve idarenin haksız eylemine dayanıldığı, bu nedenle Dairemizin görevsiz mahkeme olduğu anlaşılmaktadır. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup her zaman ve resen gözetileceği dikkate alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda gösterilen nedenlerle;
1-Dava dilekçesinin Dairemizin görevsiz olması sebebiyle HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine, Ankara 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğuna,
2-Kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi halinde olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına…” karar verilmiştir.
Kararın Temyizi
9. Özel Daire kararı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. GEREKÇE
10. Dava, davalı TOKİ’nin tescil imkânını ortadan kaldırılacak şekilde imar uygulaması yapması nedeniyle uğranıldığı iddia edilen zararın tazmini istemine ilişkindir.
11. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46 ncı maddesinde hâkimlerin sorumluluk nedenleri sıralanmış; 47 nci maddesinde ise belirtilen nedenlerle Devlet aleyhine açılacak davaların görüleceği mahkemeler belirtilmiştir. 46 ıncı maddede “(1) Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir:
a) Kayırma veya taraf tutma yahut taraflardan birine olan kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.
b) Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle kanuna aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.
c) Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması.
ç) Duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmiş olması.
d) Duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmiş yahut tahrif edilmiş veya söylenmeyen bir sözün hüküm ya da karara etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilmiş ve buna dayanılarak hüküm verilmiş olması.
e) Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması.
(2) Tazminat davasının açılması, hâkime karşı bir ceza soruşturmasının yapılması yahut mahkûmiyet şartına bağlanamaz.
(3) Devlet, ödediği tazminat nedeniyle, sorumlu hâkime ödeme tarihinden itibaren bir yıl içinde rücu eder”
düzenlemesi bulunmaktayken 47 nci madde; “Devlet aleyhine açılan tazminat davası, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi hâkimlerinin fiil ve kararlarından dolayı, Yargıtay ilgili hukuk dairesinde; Yargıtay Başkan ve üyeleri ile kanunen onlarla aynı konumda olanların fiil ve kararlarından dolayı Yargıtay Dördüncü Hukuk Dairesinde ilk derece mahkemesi sıfatıyla görülür. Dava, bu dairenin Başkan ve üyelerinin fiil ve kararlarından dolayı ise yargılama Yargıtay Üçüncü Hukuk Dairesinde yapılır. Verilen kararların temyiz incelemesi Hukuk Genel Kurulunca yapılır. Temyiz incelemesine, kararı veren başkan ile üyeler katılamaz.
(2) Devletin sorumlu hâkime karşı açacağı rücu davası, tazminat davasını karara bağlamış olan mahkemede görülür” şeklindedir.
12. Görüldüğü üzere, hâkimlerin hukukî sorumluluğundan dolayı Devlet aleyhine açılan davaların yargılaması ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay ilgili dairesinde 6100 sayılı Kanun’un 46 ncı maddesi hükümlerine göre yapılırken, TOKİ aleyhine açılan eldeki tazminat davasının bu kapsamda olmadığı, genel hükümlere göre genel mahkemelerde çözümlenmesi gereken bir ihtilaf niteliği taşıdığı anlaşılmıştır. Bu durumda farklı yargılama yerlerine ve usûllerine tâbi olan davalar birlikte görülemeyeceğinden, davalı TOKİ yönünden davanın tefriki ile genel mahkemelerin görevli olduğuna ilişkin Özel Daire kararı yerindedir.
13. Hâl böyle olunca Özel Dairece dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle usulden reddine ilişkin verilen karar usul ve yasaya uygun olup onanması gerekmektedir.
III. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın ONANMASINA,
Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
11.12.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu
2024/431 E., 2024/685 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Yargıtay 4. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)
SAYISI : 2024/1 E., 2024/1 K.
KARAR : Davanın reddine
1. Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı Yargıtay 4. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
2. Karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacılar İstemi
4. Davacılar vekili Ankara 45. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu ve Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ile ...’ne yönelttiği dava dilekçesinde; Ankara Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.11.2018 tarihli ve 2016/19 Esas, 2018/541 Karar sayılı kararı ile Hazinenin müvekkillerine yasal faizi ile birlikte 6.042.137,00 TL tazminat ödemeye mahkûm edildiğini, müvekkilleri lehine hükmedilen bu tazminatın dava konusu taşınmazın değeri olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında ekilemez arazi vasfı ile tespit dışı bırakıldığı için tapu siciline kayıtlı olmayan mezkûr taşınmazın, müvekkillerinin açtığı tescil talepli dava sürerken davalı tarafından ihdasen tapu siciline tescil edilerek TOKİ’ye temlik edildiğini, temlik alan TOKİ tarafından imar uygulamasına tâbi tutularak kısmen park ve yola tahsis, kısmen de dava dışı üçüncü kişiler adına tapuya tescil edildiğinden verilmesi muhtemel tescil hükmünün infazı kabil olmadığından cihetle Mahkemece nizalı taşınmazın değerine hükmedildiğini, davalı Hazinenin mülkiyeti nizalı olan taşınmazın tapu kaydına şerh konulmadan taşınmazı temlik etmesi ve davalı TOKİ’nin tescil imkânını ortadan kaldırılacak şekilde imar uygulaması yapması şeklindeki kusuru ile Yargıtay 8. ve 16. Hukuk Dairesi heyetinin Yargıtay Kanunu’nun 60 ıncı maddesine açıkça aykırı hüküm vererek Mahkeme ilâmının kesinleşmesini engellemesinin ve Hazinenin ödemeyi geciktirmesinin bir araya gelmesiyle zararın doğduğunu, taşınmazın bedeli olarak hükmedilen tutarın 29.03.2023 tarihinde faizi ile birlikte 8.510.805,00 TL olarak tahsil edildiğini, ancak tahsil tarihinde taşınmazın değerinin çok daha fazla olduğunu, bu durumda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 122 nci maddesine göre davalıdan tahsil edilen toplam bedel ile tahsil tarihindeki taşınmazın değeri arasındaki farkın davacının munzam, yani temerrüt faizini aşan somut zararı olduğunu ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile belirsiz alacak davası olarak şimdilik 100.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı
5. Dosya üzerinden inceleme yapıldığından davalıya tebligat çıkartılmamıştır.
6. Ankara 45. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.08.2023 tarihli ve 2023/317 Esas, 2023/316 Karar sayılı kararı ile; dava dilekçesi başlığından davanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesine açılmak istenildiği, dosyanın UYAP üzerinden sehven tevzi edildiği, eldeki davanın hukuk hâkiminin yargısal faaliyeti nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosya ilk derece mahkemesi sıfatıyla Özel Daireye gönderilmiştir.
7. Özel Dairece 2023/99 Esas sayılı dosya üzerinden 28.12.2023 tarihli ön inceleme tensip tutanağı ile davalı TOKİ yönünden yargılama usulünün ve görevli mahkemenin değerlendirilmesi amacıyla tefrik kararı verilerek 2024/1 Esasına kaydedilmiş olup Hazine aleyhine açılan dava Özel Dairenin 2023/99 Esası ile derdesttir.
Özel Daire Kararı
8. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 10.01.2024 tarihli ve 2024/1 Esas, 2024/1 Karar sayılı kararı ile; “…Dosya kapsamından davanın davalı olarak ... ve TOKİ gösterilmek suretiyle Dairemize hitaben yazılan dilekçe ile maddi tazminat istemli olarak açıldığı, ancak görevsiz mahkemenin kararında da belirtildiği üzere, UYAP üzerinden sehven Ankara 45. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edildiği ve hukuk hakiminin yargısal faaliyeti nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olduğu belirtilerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderildiği ve ilk derece mahkemesi esasına kaydedildiği anlaşılmaktadır.
Yine Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakılan 2023/99 Esas sayılı dosyasında yapılan ön inceleme tensip tutanağında Yargıtay kararları nedeniyle ... aleyhine açılan davada eldeki davada davalı TOKİ hakkındaki davanın tefrik edilerek yukarıdaki esas numarasına kaydedildiği görülmüştür.
Davacı taraf davalı TOKİ Başkanlığı’nın tescil imkanını ortadan kaldırılacak şekilde imar uygulaması yapması şeklindeki kusurlu işlemi nedeniyle zarara uğradığı iddiasına dayalı olarak maddi tazminat talep etmiştir. Şu durumda hakimlerin yargısal faaliyetlerine dayalı bir tazminat talebinin olmadığı ve idarenin haksız eylemine dayanıldığı, bu nedenle Dairemizin görevsiz mahkeme olduğu anlaşılmaktadır. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup her zaman ve resen gözetileceği dikkate alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda gösterilen nedenlerle;
1-Dava dilekçesinin Dairemizin görevsiz olması sebebiyle HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine, Ankara 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğuna,
2-Kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi halinde olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına…” karar verilmiştir.
Kararın Temyizi
9. Özel Daire kararı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. GEREKÇE
10. Dava, davalı TOKİ’nin tescil imkânını ortadan kaldırılacak şekilde imar uygulaması yapması nedeniyle uğranıldığı iddia edilen zararın tazmini istemine ilişkindir.
11. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46 ncı maddesinde hâkimlerin sorumluluk nedenleri sıralanmış; 47 nci maddesinde ise belirtilen nedenlerle Devlet aleyhine açılacak davaların görüleceği mahkemeler belirtilmiştir. 46 ıncı maddede “(1) Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir:
a) Kayırma veya taraf tutma yahut taraflardan birine olan kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.
b) Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle kanuna aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.
c) Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması.
ç) Duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmiş olması.
d) Duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmiş yahut tahrif edilmiş veya söylenmeyen bir sözün hüküm ya da karara etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilmiş ve buna dayanılarak hüküm verilmiş olması.
e) Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması.
(2) Tazminat davasının açılması, hâkime karşı bir ceza soruşturmasının yapılması yahut mahkûmiyet şartına bağlanamaz.
(3) Devlet, ödediği tazminat nedeniyle, sorumlu hâkime ödeme tarihinden itibaren bir yıl içinde rücu eder”
düzenlemesi bulunmaktayken 47 nci madde; “Devlet aleyhine açılan tazminat davası, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi hâkimlerinin fiil ve kararlarından dolayı, Yargıtay ilgili hukuk dairesinde; Yargıtay Başkan ve üyeleri ile kanunen onlarla aynı konumda olanların fiil ve kararlarından dolayı Yargıtay Dördüncü Hukuk Dairesinde ilk derece mahkemesi sıfatıyla görülür. Dava, bu dairenin Başkan ve üyelerinin fiil ve kararlarından dolayı ise yargılama Yargıtay Üçüncü Hukuk Dairesinde yapılır. Verilen kararların temyiz incelemesi Hukuk Genel Kurulunca yapılır. Temyiz incelemesine, kararı veren başkan ile üyeler katılamaz.
(2) Devletin sorumlu hâkime karşı açacağı rücu davası, tazminat davasını karara bağlamış olan mahkemede görülür” şeklindedir.
12. Görüldüğü üzere, hâkimlerin hukukî sorumluluğundan dolayı Devlet aleyhine açılan davaların yargılaması ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay ilgili dairesinde 6100 sayılı Kanun’un 46 ncı maddesi hükümlerine göre yapılırken, TOKİ aleyhine açılan eldeki tazminat davasının bu kapsamda olmadığı, genel hükümlere göre genel mahkemelerde çözümlenmesi gereken bir ihtilaf niteliği taşıdığı anlaşılmıştır. Bu durumda farklı yargılama yerlerine ve usûllerine tâbi olan davalar birlikte görülemeyeceğinden, davalı TOKİ yönünden davanın tefriki ile genel mahkemelerin görevli olduğuna ilişkin Özel Daire kararı yerindedir.
13. Hâl böyle olunca Özel Dairece dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle usulden reddine ilişkin verilen karar usul ve yasaya uygun olup onanması gerekmektedir.
III. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın ONANMASINA,
Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
11.12.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.