Heyecan, belirsizlik umut aynı terazide!

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Nihat AK/EGE TELGRAF- Binlerce öğrencinin gelecek hayalleriyle doldurduğu Liselere Giriş Sınavı (LGS) sürecinde kritik viraja gelindi. 719 öğrencinin tam puan almasıyla sorunların çalındığı yönündeki tartışmaların alevi her geçen gün yükselirken şimdi gözler tercih sonuçlarına çevrildi. Heyecan, belirsizlik ve umut aynı terazide tartılacak. Tercih sonuçları 4 Ağustos 2025’te açıklanacak. Aynı gün başlayan nakil süreciyle, yerleşemeyen öğrenciler için yeni bir şans penceresi açılacak. Ağustos boyunca iki nakil dönemi ve ardından komisyon yerleştirmeleriyle öğrenciler, hayallerindeki okullara ulaşmaya çalışacak. Süreci Ege Telgraf’a değerlendiren eğitimciler, sistemdeki çarpıklıklara dikkat çekti. ‘EYVAH YİNE Mİ?’ Bu yılki LGS’nin farklı bir yönüne dikkati çeken Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Hamdi Çalık, “Sınav bir başka kabusa dönüştü. Soruların işte çalınması gibi durumlar tartışıldı kamuoyunda. Bu konuyla ilgili resmi olarak da soruşturmalar başlatıldı. Dolayısıyla bu bir şaibe olmaktan öteye, bir gerçeklik halini almış olduğu kabul edilmiş oldu. Yani böyle bir sınavın usulüne göre yapılmadığı, yürütülmediği yönünde de bir durum ortaya çıkmış oldu. Çocuklar ‘Eyvah yine bizim bu sene emeklerimiz hak ettiğimiz şekilde karşılığını alamayacak, hak etmeyen bir yerlere yerleşecek. Bizim çabalarımız boşa gitti’ diye bir stres de yaşamış oldular. Bu seneki sınavın böyle bir özelliği de var. Eleyici bir bizim sınav sistemimiz var. Bunun sonucu olarak çocuklarımızın az bir kısmı istedikleri okullara gidebilecek. Ama önemli bir kısmı arzu ettikleri eğitim kurumlarına yerleşememiş olacak” dedi. ‘MİLYONER DEĞİLSEN?’ Resmiyette olmasa da pratikte çocukların beli okullara yönlendirildiğini dile getiren Başkan Çalık, “LGS’de arzu ettikleri yüksek puanlı okullara yerleşemeyen öğrenciler çoğunlukla istemedikleri eğitim kurumlarına yönlendiriliyor. Ya imam hatiplere ya mesleki eğitim merkezlerine, ya da meslek liselerine gitmeye zorlanıyorlar. Bu yönlendirme ne yazık ki öğrencilerin kendi tercihleri ya da yetenekleriyle değil, daha çok ailelerin ekonomik koşullarıyla şekilleniyor. Özel okulların yıllık ücreti ortalama 1 milyon TL. Parası olan ağır faturalar ödeyerek öğrencisini özel okullara gönderebiliyor. Asgari ücretli bir veli öğrencisini ne paralı bir okula gönderebilir, nede onun servis ve beslenme masrafını karşılayabilir. Maddi imkânsızlıklar, çocukların eğitim tercihlerini sınırlandırıyor ve onları istemedikleri okullara yönlendiriyor. İmam hatip okullarının büyük bölümünde barınma, beslenme, ulaşım gibi imkanlar sağlanıyor. Bunun sonucunda da yoksul aile çocukları o okullara yönlendirilmiş oluyor. İmam hatip okullarına yönlendirmede resmi olmayan ama pratikte bir zorlama da yaşanmış oluyor. O okullara doğru itilmiş oluyor. Ya da Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) dediğimiz çocuk emeğinin sömürüldüğü kurumlara doğru yöneltiliyorlar ne yazık ki” diye konuştu. ‘EŞİT VE ADİL SİSTEM’ Eğitimde fırsat eşitliğinin her öğrencinin hakkı olduğunu vurgulayan Hürriyetçi Eğitim Sen İzmir İl Başkanı Adnan Sarısayın, “LGS tercih sonuçlarının açıklanmasına sayılı günler kala, birçok veli ve öğrenci ‘Acaba istediğimiz okula yerleşebilecek miyiz?’ endişesi içerisinde. Her aile, evladı için en iyi eğitimi arzu ediyor. Bu noktada unutulmamalı ki nitelikli ve kaliteli eğitim her çocuğun temel hakkıdır. Bu hakkı sağlamak da devletin en önemli görevlerinden biridir. Ancak ne yazık ki sistem, bu hakkı eşit ve adil bir biçimde sunmakta zorlanıyor. Devlet okullarındaki kontenjan sıkıntısı ve sınıf mevcutlarının fazlalığı, aileleri alternatif arayışlara yöneltiyor. Bu arayışta özel okullar bir seçenek olarak öne çıkıyor ama özel okul ücretlerinin ulaştığı astronomik seviyeler, dar gelirli aileler için büyük bir engel oluşturuyor. Öte yandan, ihtiyaç fazlası imam hatip okullarının açılmasıyla devlet kaynakları verimli kullanılmıyor. Bir yanda boş kalan okullar, diğer yanda aşırı kalabalık sınıflar. Bu tablo eğitimdeki yapısal adaletsizliği gözler önüne seriyor. Oysa devletin görevi; her çocuğa, hangi sosyoekonomik koşulda olursa olsun, eşit ve kaliteli eğitim imkânı sunmaktır. Velilerin panikle tercih dönemine girmemesi, öğrencilerin endişe yaşamaması için adımlar atılmalı; eğitim politikaları daha kapsayıcı ve adil bir şekilde düzenlenmelidir. Çünkü eğitim, fırsat eşitliğidir. Ve bu eşitlik her çocuğun hakkıdır” ifadelerini kullandı. ‘GENÇLER GERİ DÖNÜŞÜM KUTUSUNA’ Gizli bir özelleştirme sürecine dikkati çeken VELİDER İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, “Son dönemde sınavla öğrenci alan okullarda yaşanan şaibe iddiaları, eğitim ve sınav sistemine olan güveni ciddi şekilde zedelemektedir. LGS sınavında birinci olan birçok öğrencinin oranının yüzde 0,1 ile yüzde 2 arasında değişmesi ve bu başarıların büyük oranda özel okullardan çıkması, sadece bu öğrencilerin başarısıyla açıklanamaz. Kamusal okulların bu başarılardan az pay alması, yıllardır niteliği tartışılan kamu eğitimindeki sorunların ve müfredat yetersizliklerinin bir sonucudur. Öğrencilerimizin tek başarı ölçütü haline gelen yerleştirme sınavlarında, maddi imkanı olmayan öğrencilerin başarısız olarak değerlendirilmesi, aslında onları eğitim sisteminin dışında bırakmaktan başka bir işe yaramamaktadır. Bu durumun bilinçli bir politika sonucu olduğunu düşünüyoruz. Eğitim sistemimiz, gizli ve süreç içinde yayılan bir özelleştirme sürecinden geçmektedir. Akademik açıdan dünya ölçeğinde akranlarıyla rekabet edebilecek ve istihdam olanaklarına sahip bireyler yetiştirebilen eğitim fırsatlarından yoksun kalan çocukların velileri, mecburen özel okullara yönelmektedir. Oysa Anayasa ile güvence altına alınmış temel eğitim hakkı, her çocuğa eşit ve nitelikli eğitim sunmayı zorunlu kılar; varoluş sebebi budur. Bugün tartıştığımız sınav sistemi, ayrıcalıklı çocuklar yetiştirirken, diğerlerini eğitim sisteminin ve ülkemizin geleceğinin dışına itmektedir. Bu adaletsiz ve ayrıştırıcı yapının değiştirilmesi, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması ve kamu eğitimine gereken önemin verilmesi, ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği için elzemdir. Memleketin geleceğini şekillendirecek şekilde eğitilmesi gereken gençler bir anlamda milletin geri dönüşüm kutusuna gönderiliyor” şeklinde konuştu. LGS yerleştirme ve nakil süreci: Yerleştirme Sonuçları: 4 Ağustos 2025’te meb.gov.tr adresinde açıklanacak. Sorgulama: T.C. kimlik numarası ve doğum tarihi ile sistemden öğrenilebilecek. 1. Nakil başvuruları: 4-6 Ağustos 2025 1. Nakil sonuçları: 8 Ağustos 2025 2. Nakil başvuruları: 8-12 Ağustos 2025 2. Nakil sonuçları: 14 Ağustos 2025 Komisyon başvuruları: 15-21 Ağustos 2025 (Boş kontenjanlar ve yerleşemeyenler için) Komisyon yerleştirmeleri: 22 Ağustos 2025’te tamamlanacak.
 
Geri
Üst