A
Admin
Yönetici
Yönetici
Uçak yolculuklarının en yaygın şikâyetlerinden biri, koltukların altına el bagajlarını sığdırma zorluğu. Yolcular eğilirken ön koltuğa çarpmaktan, sıkışıp kalmaktan yakınıyor. Bu durum, “Uçak koltukları hep böyle miydi, yoksa biz mi büyüdük?” sorusunu gündeme getiriyor. KOLTUKLAR GERÇEKTEN KÜÇÜLDÜ Yolcuların şikâyetleri yalnızca algıdan ibaret değil. Uzmanlara göre, uçak koltuklarının boyutları zamanla gerçekten daraldı. Özellikle diz mesafesi ve koltuk genişliği, havayollarının daha fazla yolcu taşıma amacıyla yıllar içinde kademeli olarak azaltıldı. Ekonomik havayollarında bu daralma daha da belirgin hale geldi. Örneğin, 1980’lerde ortalama diz mesafesi 88,9 santimetreyken bugün 78,74 santimetreye kadar düşmüş durumda. Spirit ve Wizz Air gibi düşük maliyetli firmalarda bu mesafe yalnızca 71,12 santimetre. YOLCULAR DA BÜYÜYOR ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) verilerine göre, Amerikalı yetişkinler 30 yıl öncesine göre ortalama 15 kilo daha ağır. Bu artışa rağmen, koltuk ölçülerinde benzer bir genişleme yaşanmadı. Aksine, tiyatro ve otomobil koltukları gibi diğer yaşam alanlarındaki oturma düzenleri büyürken, uçak koltukları küçülmeye devam etti. DÖNÜM NOKTASI: 1978 HAVAYOLU DEREGÜLASYON YASASI Havayolu sektöründeki bu değişimin kökeni, 1978 tarihli Havayolu Deregülasyon Yasası'na dayanıyor. Bu yasa öncesinde havayolu hizmetleri kamu hizmeti gibi düzenleniyor, konfor ve hizmet standardı yüksek tutuluyordu. Ancak deregülasyonla birlikte fiyat odaklı rekabet başladı. Başlangıçta bilet fiyatları düşerken, zamanla şirketler konsolide oldu ve konfor unsurları ikinci plana itildi. Bugün dört büyük havayolu (American, Delta, United, Southwest) ABD iç pazarının %80’ini elinde tutuyor. KONFOR ARTIK ÜCRETLİ BİR AYRICALIK Günümüzde diz mesafesi daha geniş olan koltuklar, Economy Plus gibi adlarla ücretli olarak sunuluyor. Havayolları, düşük taban fiyatlarla reklam yaparken, konfor isteyen yolculardan fazladan ücret alıyor. Uzmanlar bu sistemi “işkence sınıfı” ile “biraz insancıl sınıf” arasında bir seçim olarak tanımlıyor. DAR KOLTUKLAR SADECE RAHATSIZ EDİCİ DEĞİL, TEHLİKELİ DE OLABİLİR Küçülen koltukların uzun vadeli sağlık riskleri de gündemde. Uzun süre hareketsiz oturmak, özellikle obezite riski taşıyan yolcular için kan pıhtılaşması gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Ayrıca, sıkışık düzenlemeler acil tahliye süreçlerini de zorlaştırıyor. FAA, dolu bir uçağın 90 saniyede tahliye edilebilmesini şart koşsa da artan koltuk sayısı, el bagajı yükü ve kabin kalabalığı bu hedefi riske atıyor. FAA SINIR KOYAR MI? Federal Havacılık İdaresi (FAA), koltuk boyutlarına yasal sınır getirme yetkisine sahip. Ancak bugüne kadar bu konuda bir düzenleme yapılmadı. FAA'nın kamuoyundan aldığı 26 binden fazla olumsuz yorum ise yolcuların koltuk konforuna dair ciddi rahatsızlık duyduğunu ortaya koyuyor. KONFOR LÜKS, SIKIŞIKLIK STANDART OLDU Günümüz havayolu endüstrisinde koltuk konforu artık ayrıcalıklı yolculara sunulan bir lüks haline geldi. Artan yolcu hacmi, küçülen koltuklar ve azalan hizmet kalitesi ise sıradan yolcuları zorlu bir seyahat deneyimiyle baş başa bırakıyor. Tüm bu değişimin arkasında ise kârlılık hedefleriyle şekillenen bir rekabet politikası yatıyor. Kaynak: Hürriyet