A
Admin
Yönetici
Yönetici
İstanbul’da Guns N Roses konseri yapılmış dün. İçim gitti. Suç ortağı bulamadığım için gidemedim. “Hade be gidelim” dediğim kimselerden, “Hade be gidelim” karşılığını alamadım. O karşılıklı gaza gelme tepkimesi gerçekleşmeyince de, “Gelmezseniz gelmeyin ben kendim giderim” diyemedim. Yaşlanıyor olma belirtileri arasına bunu da not ettim. Halbuki eskiden böyle miydi? 1993 yılında Ahmet San stad konserleri dizisi çerçevesinde Guns N Roses konseri düzenlemişti. Öğrenci adamın söz edilen bilet paralarını ödemesine imkan yoktu. Ya da daha doğru bir ifadeyle sözü edilen öğrenci bileti alır ancak ayın geriye kalanını ekmek arasına süreceği mayonez ile geçirmek durumunda kalacaktı. Sözü edilen öğrenci daha önce böyle bir hovardalık yapmış bunun bedelini mayonez ekmekle beslenerek ödemek durumunda kalmıştı. Ama o konsere mutlaka gidilecekti. Ayın sonuna kadar Halk Ekmek ve Calve’nin münhasır müşterisi olsam da. Her soruna pratik çözüm üreten arkadaşımız, kendisine Guns N Roses konserine gitmek zorunda olduğumuzu ama bilet alacak paramızın olmadığı şeklinde baş gösteren büyük derdimize derman oluverdi. Özetleyecek olursak, başvuru formunda ilgilendiğimiz spor dallarına tenis, eskrim, dağcılık, yakın ve uzak dövüş sanatları ve atıcılık yazdık ve konserde güvenlik görevlisi olarak işe alındık. Bilete para vermek yerine, öğle ve akşam yemeğimiz verildi, hatırı sayılır bir yevmiye aldık ve konseri de üzerinde “Securty” yazan Tshirt’ümüzle dilediğimiz yerden izledik. Bu arada Biran May’in solo performansını da canlı olarak izleme fırsatım oldu o gün. Tam, eski konserler bir yerinizi tırmalar, muhabbeti oldu. Neticede muhteşem bir konsere gidemedik. Ha ne yaptık. Sağduyu Mutabakatı etkinliğine gittik. Organizatörler, yeterince kalabalığın toplanıp toplanmayacağı gerginliği yaşarken, Levent Kutay dahil birçok insan Uzak Şehir dizisinin sezon finalini kaçırma endişesini yaşıyordu. Yazının gayrı ciddi kısmından ciddi kısmına doğru geçiş yaparken, dün akşamki etkinliğe değinmek lazım herhalde. Bu Sağduyu Mutabakatı siyasal iletişim bağlamında yapılmış en zekice işlerden birisidir. Ersin Tatar’ın arkasından çekilme ihtimalini görenler UBP, YDP ve DP’yi aynı torbaya koyup, siyasi parti kimliklerinden uzaklaştırmak, mutabakat içerisinde onlara seçime kadar ortak bir siyasi kimlik yaratıp, kontrol altında kalmalarını sağlamak için müthiş bir şey yaptılar bence. Evet EOKA anıtı görüntüsü mini bir yol kazası olarak orada duruyor ama Cumhurbaşkanlığı ekibinin ilk seferi değil. Daha önce Erenköy mücahitleri yerine EOKA’cıların fotoğrafını da kullanmış, onu gören Devlet Piyangosu da aynı resmi bilete basarak bir skandala imza atmıştı. Bence Türkiye’deki ittifak mantığı ile oluşan mutabakat, Tatar kampındaki dağınıklığa bir çare olabilir. Ancak bu konuda mutabakatın parti liderleri, taban kadar istekli durmuyorlar. Mutabakatın ittifaka dönüşmesi ve dün akşamki etkinliği coşku derecesinin artması, Üstel, Arıklı ve Ataoğlu’nun bu süreçteki coşku dozu ile ilgili olacak sanırım. Diğer bir taraftan da kebapçıların, şamişicilerin günler öncesinden stant kurduğu, Lefkoşa trafiğini alt üst eden, UBP kurultayları ile kıyaslanmasına neden olan mekan seçimi, beklentiyi de o noktaya taşımaya, onun üzerinden değerlendirme yapılmasına yetti. Hey gidi günler hey. Bir yerini kaldırıp Guns N Roses konserine gitmezsen, onu yazacağına eski bir konser ve Sağduyu Mutabakatı Mitingi yazarsın. İyi ki varsın.